Page 9 - Türk Dili ve Edebiyatı 10 | Kavram Öğretimi Kitabı
P. 9
Ortaöğretim Genel Müdürlüğü
1 TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI 10 Öğretim Programları ve Ders Kitapları Daire Başkanlığı
Kavram Öğretimi
III. Metin IV. Metin
DİRİLİŞ DELİ DUMRUL
(…) (…)
En yakın Anzak siperindeki subay ve askerler dik- Bir gün köprünün yakınında bir oba konakla-
kat kesildiler. (…) Uzun boylu bir Türk askeri si- mıştı. Bu obada bir yiğit hastalanmıştı. Allah’ın
perden çıktı, silahı yoktu. (…) Eğildi, yaralı Anzak emriyle de ölmüştü. Bu obada kimi “oğul”, kimi
subayını kucağına aldı. Anzaklar tüfeklerini doğ- “kardeş” diye ağlıyordu. Deli Dumrul bunu duy-
rultular. Subayı kendi siperine götürmeye kalkı- du. Atıyla koştu: “Niye feryat ediyorsunuz?”
şırsa vuracaklardı. Hayır! Onların siperine doğru diye sordu. “Bir yiğidimiz öldü, onu ağlıyoruz.”
yürümeye başladı. Türk’ün ne yapmak istediğini dediler. “Yiğidinizi kim öldürdü?”. “Allah’tan
anlamışlardı. Heyecandan, saygıdan solukları ke- emir geldi. Azrail canını aldı.”. “Azrail dediğiniz
sildi. Türk askeri yaralı subayı usulca siperin önü- nasıl bir kişidir ki? Yâ kadir Allah, o Azrail’i gö-
ne bıraktı. Anzakların dilleri tutulmuştu. züme göster, onunla savaşayım. O yiğidin canını
(…) kurtarayım. (…)
Turgut Özakman, Diriliş Ekrem Bektaş, Dede Korkut Hikâyeleri
(Metinler, aslına sadık kalınarak alınmıştır.)
V. Metin VI. Metin
ORHUN ABİDELERİ YEŞİL GECE
(…) (…)
Önce Kırgız kağanını balbal olarak diktim. Türk Düşman Sarıova’nın birçok yerlerini yakmıştı.
milletinin adı sanı yok olmasın diye, babam kağa- (…)
nı, annem hatunu yükseltmiş olan Tanrı, il veren Yunanistan’dan hareket ettiği saatten beri Şahin
Tanrı, Türk milletinin adı sanı yok olmasın diye, Efendi, durmadan sırıtıyordu.
kendimi o Tanrı kağan oturttu tabiî. (…)
(…) Şahin Efendi, işgalden sonra Sarıova’daki gizli
Küçük kardeşim Kül Tigin vefat etti. Kendim düşün- ve sinsi mücadelesine on dört ay devam etmişti.
ceye daldım. Görür gözüm görmez gibi, bilir aklım Kendinden ziyade Sarıova’daki kimsesiz Türk-
bilmez gibi oldu. Kendim düşünceye daldım. Zama- leri düşündüğü için o kadar ihtiyat ve kurnazlık-
nı Tanrı yaşar. İnsanoğlu hep ölmek için türemiş. la hareket etmişti ki Yunanlılar, onun oyununu
(…) bir türlü anlayamamışlardı.
Muharrem Ergin, Orhun Abideleri Reşat Nuri Güntekin, Yeşil Gece
(Metinler, aslına sadık kalınarak alınmıştır.)
Karekod
Alanı
Asıl karekodlar
yerleştirildikten sonra
kalıptaki görseli siliniz.
Asıl karekodda çerçeve
konturu olmayacak.
Kelime Dağarcığı:
Anzak: Birinci Dünya Savaşı sırasında kurulan, Avustralya ve Yeni Zelanda birliklerinin ortak adı. balbal: Eski Türklerde
kişinin anılması için mezarının etrafına dikilen taş. ihtiyat: Herhangi bir konuda ileriyi düşünerek ölçülü davranma, sakın-
ma. il: Eski Türklerde devlet. kadir: Her şeye gücü yeten. oba: Göçebelerin konak yeri. siper: Askerlerin savaşta vurulma-
maları ve rahat ateş edebilmeleri için kazılmış, üstü açık hendek. ziyade: Çok, daha çok, daha fazla.
6
Hazırlayan: Veysel BALCI