Page 70 - Tarih 10 | Kavram Öğretimi Kitabı
P. 70
Ortaöğretim Genel Müdürlüğü
TARİH 10
Öğretim Programları ve Ders Kitapları Daire Başkanlığı Kavram Öğretimi 37
1. ÜNİTE : YERLEŞME VE DEVLETLEŞME SÜRECİNDE SELÇUKLU TÜRKİYESİ > 1.4. Anadolu’nun Türkleşmesi
Kavram : Subaşı
Genel Beceriler : Eleştirel Düşünme Becerisi
Alan Becerileri : Tarihsel Kavrama Becerisi
Çalışmanın Adı “SU” BAŞINDAKİ KOMUTAN 20 dk.
Çalışmanın Amacı Görev tanımı açısından subaşılık kavramının değişim ve sürekliliğini analiz edebilme.
Yönerge : Metni inceleyerek aşağıdaki soruları yanıtlayınız.
“SU” BAŞINDAKİ KOMUTAN
Sü veya su eski Türkçede “asker, ordu” anlamına gelir. Kelime
Orhun yazıtlarında da geçer. Karahanlılarda orduyu sevk ve idare
işine “sü başlamak denilirdi, ki “kumandan” manasındaki subaşı
tabiri buradan gelmektedir. Yûsuf Has Hâcib subaşı tayin edilecek
kişinin seçkin, sert tabiatlı, tecrübeli, cesur, cömert, iyi nişancı, al-
çak gönüllü, haysiyetli, tedbirli, hile ve taktiklere başvurabilen ve
siyasî zekâya sahip biri olması gerektiğini vurgular. Selçukluların
atası Selçuk Bey de bir subaşı idi. Anadolu Selçuklularında subaşı-
lar seçkin görevliler arasında yer alırdı. Bir şehrin fethinden sonra
hem valilikle hem şehri savunmakla görevli olurdu. Başşehir suba-
şılığı memleket ve saltanatın en yüksek mertebesi olarak kabul edi-
lirdi. Bunlara iktâ tahsis edilirdi. Anadolu Selçukluları zamanında
sancaklara sancak subaşısı, kazalara toprak subaşısı ve köylere köy
subaşısı tayin edilirdi. Subaşılar sefer ilanında emirleri altındaki
kuvvetlerle orduya katılırdı. Subaşılık Osmanlılarda ilk oluşturulan
memuriyetlerden biridir. Osman Gazi, Karahisar’ı fethettiği zaman
hükûmet işlerini oğlu Orhan Bey’e, subaşılığı da kardeşi Gündüz
Görsel 1 Bey’e vermişti.
Fatih, İstanbul’u zaptedince Subaşı tayin ettiği kişiyi şehrin imarı ile görevlendirmişti. Bu kişi İstan-
bul’un valisi ve şehremini (belediye başkanı) konumundaydı.
Subaşılık biri mirî, diğeri tımar subaşıIıkları olmak üzere iki kısımdı. Mirî subaşılar, şehirlerde kamu
düzenini ve genele ahlakı koruma görevi ile yükümlüydüler. Bunların vazifesi gündüzleri kolluk
kuvveti gibi gezerek çarşı, pazar ve mahalle aralarının temizliğini temin etmek, kaldırımları tamir
ettirmek, yıkılmak tehlikesine maruz evlerin yaptırılması için mimarbaşıya haber vermek, geceleri de
görevlileri aracılığıyla asayişi temin etmekti. Kadıların emri altında bulunurlardı. Mahkeme naibiyle
beraber bazı evleri basıp arama yetkisine de sahiptiler.
Tımar subaşıları, sipahilik ile sancak beyliği arasında bir vazife idi. Bunlar eyalet ve sancak merkez-
lerine bağlı küçük şehir ve kasabaların idare amirliğini yaparlardı, Tımar subaşılarına dirlik olarak
zeamet verilirdi. Tımarlı sipahi ve zeamet sahipleri gibi sahip oldukları dirliğe göre cebelüleriyle
birlikte orduya katılırlardı.
Subaşı teşkilatının XX. yüzyıl başlarında ortadan kalktığı anlaşılmaktadır.
https://islamansiklopedisi.org.tr/subasi ve Pakalın, M.Z. /1993) Osmanlı Tarih Deyimleri veTerimleri Sözlüğü-III İstanbul: MEB Yayınları
Subaşı Maddesi. (Kaynaktan derlenmiştir.)
67