Page 78 - Türk Dili ve Edebiyatı 11 | Kavram Öğretimi Kitabı
P. 78
Ortaöğretim Genel Müdürlüğü
38 TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI 11 Öğretim Programları ve Ders Kitapları Daire Başkanlığı
Kavram Öğretimi
6. ÜNİTE : ROMAN > Cumhuriyet Dönemi’nde Roman > 1950-1980 Arasında Roman
Kavram : Toplumcu Gerçekçi Roman
Genel Beceriler : Eleştirel Düşünme ve Bilgi Okuryazarlığı Becerileri
Alan Becerileri : Okuma Becerisi, Yazma Becerisi
Çalışmanın Adı TOPLUM VE ROMAN 20 dk.
Çalışmanın Amacı Toplumcu gerçekçi roman anlayışının genel özelliklerini tanıyıp bunları metin üzerinde tespit edebilme.
Yönerge: Aşağıdaki bilgi ve metinlerden hareketle soruları cevaplayınız.
TOPLUMCU GERÇEKÇİ
ROMAN
• Ağa-köylü, patron-işçi, • Realist bakış açısı
zengin-fakir vb. çatışmalar • Köyden kente göçün sonuçları
• Uzun ve güçlü betimlemeler • Siyasi ideoloji
• Köy enstitülü yazarlar • Anadolu ve Anadolu insanı
• Toplum için sanat • Gözlem gücü
• Sade bir dil ve ağız özellikleri
I. Metin II. Metin
(…) (…)
Bankoların yeşil çuha kaplı ince silindirleri Bütün hayatı uzun sürmüş bir ilk yaza benziyor-
üzerinde su gibi dağılıp, sonra birleşerek pırıl du. Güneşin beş sularında sönmeye yüz tuttuğu-
pırıl çengellerden geçen iplikler, masuralara nu görüyor ve ışıkların pembelikler, turunculuk-
baş döndürücü bir hız ve yumuşak bir vınıltıyla lar, gümüşîlikler içinde yelpazelene yelpazelene
sarılıyorlardı. bahar kokulu bir akşamı apaçık aydınlatışına
şaşıyordu.
Her gün on iki saat ayaküstü çalışan ufaklı bü-
yüklü işçilerin vazifesi, arada kopuveren bu ince Ne var ki kendisi bir odaya kapanmış; ömrü bo-
telleri “Yapıştırmak”tır. İşçiler bu yapıştırmada yunca evlerden evlere, odalardan odalara, böyle
öyle ustadırlar ki… birbirinin benzeri odalarda gökyüzünün mavisi-
Ağa sağdan birinci bankonun yanında durdu. ni, ilk yaz akşamının aydınlığını hep bir yaşlanış
Makinelere karşı tükenmez bir hayranlığı vardı. içinde seyretmişti.
Gözlerini yeşil silindirlere dikti. (…)
(…) Büyüklerimizin mazisinden şüphelerle söz aç-
tığı Mediha Hanımefendi, şimdi köşesinde otu-
Kelepçi kızlar da bankodakiler gibi, fazla iplik
kopmasından şikâyetçiydiler. rarak yaşlılığa özgü kasvetli, umarsız bir hayatı
yaşarken, yorgunluğu, çökkünlüğü daha çok du-
— İpliklere bir şeyler oldu, diyorlardı, bu kadar yumsarken, bir yandan da gençliğin olağanüstü-
senedir biz bu fabrikadayız, böylesini görmedik. lüklerini, coşkularını, düşlerini kuruyormuş.
Ağa hemen cevaplıyordu: (…)
— Avrupalı mehendisten eyi mi bileceksiniz? Selim İleri, Kırık Deniz Kabukları
Aklınız ondan çok değil ya? (Metinler, aslına sadık kalınarak alınmıştır.)
(…)
Orhan Kemal, Cemile
76