Page 35 - Felsefe 11 | Kavram Öğretimi Kitabı
P. 35

19      FELSEFE 11
                 Kavram Öğretimi
          2. ÜNİTE    : MS 2. YÜZYIL-MS 15. YÜZYIL FELSEFESİ > 2.2. MS 2. Yüzyıl-MS 15. Yüzyıl Felsefesinin Ayırıcı Nitelikleri > Hristiyan
                       Felsefesinin Temel Özellikleri ve Öne Çıkan Problemleri
          Kavram      : Akıl
          Genel Beceriler  : Eleştirel Düşünme Becerisi
          Alan Becerileri  : Felsefi Okuryazarlık Becerisi, Analitik Düşünme Becerisi

          Çalışmanın Adı                         AKLIN SERÜVENİ                                  20 dk.
          Çalışmanın Amacı  "Akıl" kavramını tarihsel süreç içinde analiz edebilme.

          Yönerge:  Aşağıdaki metni okuyarak soruları cevaplayınız.


           İnsan, yaşadığı dönemin etkisinde kalan bir varlıktır. Bu anlamda insan aklı aynı olmasına karşın her
           dönemde akla yüklenen anlamların değiştiğini söylemek mümkündür. Bu değişim genel olarak şu
           biçimde sınıflandırılabilir:
           MÖ VI. Yüzyıl – MS II. Yüzyıl Felsefesi
           Bu dönem felsefesi evreni akıl yoluyla anlama çabasındadır. Fiziki nesneler dünyası akılla kavranmaya
           çalışılır. Düzen ve kaos bu dünyaya hakim olan iki özelliktir. Bu nedenle  değişenin arkasında değişmeden
           var olan şeyler aranmaktadır.
           II. Yüzyıl – XV. Yüzyıl Felsefesi

           Orta Çağ felsefesi Tanrı’nın emir ve buyruklarını akıl yoluyla açıklama çabasındadır. Bu dönemde Tan-
           rı’nın açıklayıcı ilke olarak öne sürüldüğü görülmektedir. Asıl hakikat, değişmeyen bilgi yani Tanrı’nın
           hakikatidir. Akıl, Tanrı’ya ulaşmak için bir araçtır.
           XV. Yüzyıl – XVII. Yüzyıl Felsefesi

           Bu dönemde kilisenin etkisinden çıkılarak insan ve akıl temel alınmıştır. Bilim ve sanatın önderliğinde
           insan, aklını kullanarak kilisenin etkisinden çıkmış ve kendini gerçekleştirecek bir ortama ulaşmıştır. Ke-
           şifler yapma, icatlar bulma ve yeni düşünceler ortaya atma heyecanı bu dönemde görülmektedir. İnsanı ve
           aklını önemseyen bu dönem ilerlemenin ve modernizmin hazırlayıcısı konumundadır.

           XVIII. Yüzyıl – XIX. Yüzyıl Felsefesi
           Bu dönemde felsefede varlık bilimin yerine özne yani “ben” geçirilmiş ve “ben” felsefenin odağı hâline
           getirilmiştir. Akıl bağımsızlığı ön plana çıkarılarak  “ben” temelli yapılandırılmıştır. Bilimin gelişmesi
           insanlığın ilerlemesini beraberinde getirmiş ve insan aklını kullanarak özgürleşmiştir. Akıl, evrendeki
           düzenin temeli konumundadır. Bu dönemde doğaya egemen olma fırsatının doğması aklın daha bağımsız
           olmasını sağlamıştır.
           XIX. Yüzyıl Felsefesi

           Bu dönemde akıl eleştirel olarak kullanılmaya başlanmıştır. Akıl ile insan yaşamının her alanını laikleştir-
           me çabası görülür. Toplumsal çözüm yolları ön plana çıkmıştır. Akıl eleştirel kullanılırsa, kendini eleştirip
           sınırlarını keşfederse o zaman doğru kullanılmış olacaktır. Akla dayalı bir toplum tasarımında insan özgür
           ve mutlu olabilir düşüncesi hâkimdir.
           XX. Yüzyıl Felsefesi

           Bu dönemde bilime ve akla yönelik sorgulamalar ön plandadır. İnsan akıl sahibi bir varlık olarak kendi
           seçimlerinin, sorumluluğunun farkındadır; böyle bir sorumlulukla kendini oluşturabilir.


                    (Ahmet Cevizci’nin, Felsefe Tarihi kitabından ve H. Kahraman’ın, Çağdaş Felsefe Öncesi Düşüncede Akıl - İlerleme İlişkisi
                                                                                makalesinden düzenlenmiştir.)






          32
   30   31   32   33   34   35   36   37   38   39   40