Page 58 - Türk Dili ve Edebiyatı 12 | Kavram Öğretimi Kitabı
P. 58
Ortaöğretim Genel Müdürlüğü
Kavram Öğretimi 28
Öğretim Programları ve Ders Kitapları Daire Başkanlığı TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI 12
4. ÜNİTE : ROMAN > Cumhuriyet Dönemi’nde Roman > Anlatım Teknikleri
Kavram : Üst Kurmaca, İroni
Genel Beceriler : Bilgi Okuryazarlığı Becerisi
Alan Becerileri : Okuma Becerisi
Çalışmanın Adı ÜST KURMACA VE İRONİ 20 dk.
Çalışmanın Amacı Roman anlatım tekniklerinden üst kurmaca ve ironinin özelliklerini ayırt edebilme.
Yönerge: Aşağıdaki bilgi haritasını inceleyiniz ve metinleri okuyunuz. Bilgi haritası ve metinlerden ha-
reketle soruları cevaplayınız.
Üst kurmaca ve ironi postmodern romanın anlatım tekniklerindendir.
Üst kurmaca, metnin içinde başka bir
metnin kurgulanmasıdır. Başka bir de- İroni yanlışlarla alay etme, söylenenin
yişle, metnin içinde ikinci bir kurgusal tersini kastetmedir.
metin vardır.
Yazar, metnin bazı yerlerini bilinçli ola-
ÜST KURMACA rak eksik bırakır ve okuyucudan eksik İRONİ İfadeyi güçlendirmek,
bıraktığı yerleri tamamlamasını ister.
Böylece okuyucuyu yazma eylemine
dâhil eder.
Okuyucuda farkındalık
Üst kurmacada yazar okuyucuya açık bir
mesaj verme amacı gütmez, metnin bir
kurgu olduğunu okuyucuya sezdirir. İronide Amaç oluşturmak,
Üst kurmacaya dayalı metinlerde neyin Bireysel ve toplumsal aksaklıkları
anlatıldığından ziyade nasıl anlatıldığı göz önüne sermektir.
önemlidir.
I. Metin
MASUMİYET MÜZESİ
(…)
Sekiz yıl Füsunlara (Keskinlere diyemiyorum bir türlü) akşam ziyaretine gitmeme hayret eden, bu
büyük zaman parçasından, binlerce günden rahatlıkla söz etmeme şaşan okurlar için, zamanın ne ka-
dar yanıltıcı bir şey olduğunu biraz anlatabilmek, bir kendi zamanımız, bir de herkesle paylaştığımız
“resmî” zaman olduğunu gösterebilmek isterim. Bu, hem Füsunların kapısını sekiz yıl Füsun’un aşkı
için aşındırmış olduğum için bana tuhaf, takıntılı, korkulacak bir kişi gibi bakan okurların saygısını
kazanmam için önemli, hem de Füsunların evindeki hayatı anlamak için.
(…)
Kafamın bir kısmının sürekli olarak Füsun’a takılmış olduğunu, Berrin ile konuşurken sırtım yö-
nünde, arkalarda bir yerde Füsun’un oturduğunu içimde hep hissettiğimi, hep onu düşündüğümü,
yalnız okurlardan değil, kendimden de utançla saklamaya çalıştım, ama yeter! Zaten görüyorsunuz,
başaramadım. Bari bundan sonra okura dürüst olayım.
(…)
Belki önemsiz bulduğum için, belki de okurların ve müzegezerlerin beni daha fazla küçümsemesini
istemediğim için, o sıralarda alışkanlık edindiğim bir iki şeyi sizlerden saklamıştım, ama hikâyemi-
zin anlaşılabilmesi için şimdi onlardan birini kısaca itiraf edeceğim.
Orhan Pamuk, Masumiyet Müzesi
55