Page 31 - Sosyoloji 2 | 4.Ünite
P. 31
ETKİNLİK
Şu hâlde; Prensliği, özellikle Diocletian (Dayklişın) monarşi-
Sosyal kurtuluş; yönetim erkinin tahakkümünü si ve ondan türemesine karşın güçlü feodal ve patri-
artırmakla değil; özel girişimciliğin gelişmesi saye- monyal ögeleri koruyan Bizans İmparatorluğu; (c)
sinde özel hayatın düzenlenmesi ve desteklenmesi özellikle on üçüncü yüzyılın sonlarından bu yana
ve kamusal hayatta da aynı amacın sağlanmasıyla Roma Katolik Kilisesi; (d) güçlü patrimonyal ögeler
mümkün! Özel hayatımızın düzenlenip desteklen- taşımakla birlikte, Shi Hwangti(Şi Huvangli)’den
mesi ise; toplumumuzda yükselmek isteyenlerin bu yana Çin; (e) daha saf biçimlerin görüldüğü çağ-
bunu şimdiye kadar olduğu gibi yönetim erkini ele daş Avrupa devletleri ve mutlakçı prensliklerden bu
geçirmekte değil, üretim alanında kazanılacak ba- yana bütün kamu iktisadi teşekkülleri; (f) özellikle
ğımsız statülerde aramasında ve o yeteneğe sahip genişledikçe ve karmaşıklaştıkça büyük modern ka-
olmasında bulunuyor. Bunun içindir ki özel hayatı- pitalist işletmeler. (a)’dan (d)’ye kadar olan örnekler,
mızın ıslahı; bireyci eğitim ile donatılmış işletmeci büyük ölçüde, hatta birinci derecede, resmî görev-
sınıfının yetiştirilmesine dayanıyor. Türkiye’nin sos- lilere ayni ödeme yapılması esasına dayanıyordu.
yal geleceği memur adayı olan aydınların çoğalma- Yine de, bu sistemler, bürokrasiye özgü birçok başka
sına değil; üretim işlerini girişimleriyle ilerleterek özellik ve etkilere sahipti. Sonraki tüm bürokrasile-
sosyal bünyemizi değiştirecek kişilerin yetişmesine rin ilk tarihsel örneği olan yeni Mısır İmparator-
bağlı! Çıkmaz bir yola saplanıp kalan kültürümüz, luğu aynı zamanda kendine yeterli örgütlü geçim
edebiyatımız ve güzel sanatlarımız için de sağlam ekonomisinin de en görkemli örneklerinden biriydi.
ve verimli bir gelişme zeminin oluşturulması ancak Ama, Mısır’daki oldukça özgül koşullar açısından
sosyal bünyenin bu mutlu değişimi ile mümkündür! bakıldığında, bürokrasiyle geçim ekonomisinin bu
birlikteliği anlaşılır bir şeydir. Kaldı ki Mısır’daki
(Prens Sabahattin, Türkiye Nasıl Kurtarılabilir, s.29-34)
yapıyı bürokrasi olarak sınıflandırırken ileri sürül-
Bürokrasinin Temelleri ve mesi gereken ve sayıları hiç de az olmayan çekince-
Nedenleri leri koşullandıran da bu geçim ekonomisiydi. Belli
bir ölçüde gelişmiş para ekonomisi, saf bürokratik
yönetimin kurulmasının değilse bile sürekli ve kalı-
cı varlığının normal ön koşullarıdır.
Tarihsel deneyimler göstermiştir ki, bir para
ekonomisi olmadan bürokratik yapının, önemli iç
değişikliklere uğramaktan, hatta başka bir yapı tü-
rüne dönüşmekten kaçınması çok zordur. Lordun
ambarlarından ya da düzenli gelir kaynaklarından
resmî görevlilere belirli bir ayni gelir tahsis edil-
mesi vergi kaynaklarına el konulması ve bunların
M. Weber özel mülkiyet olarak sömürülmesi yolunda atılmış
bir ilk adım demektir. Bu tür kaynak tahsisi Mı-
sır ve Çin’de binlerce yıl geçerli olmuş ve her yerde
Çağdaş bürokratik yapının sosyal ve ekonomik
olduğu gibi Roma monarşisinin son dönemlerinde
önkoşulları şunlardır:
de önemli rol oynamıştır. Ayni gelir genelde resmî
Ekonominin gelişmesi, memurların hizmetle- görevliyi paranın satın alma gücündeki şiddetli dal-
rinin karşılığını parasal olarak alması, bürokrasinin galanmalardan korumuştur. Lordun talepleri yu-
ön koşullarından biridir. Bugün bu durumun yalnız muşadıkça, ayni vergiler de genellikle düzensizleş-
yaygın değil aynı zamanda egemen olduğu olgusu miştir. Bu durumda resmî görevliler, yetkileri olsun
ise bürokrasinin tüm anlamı açısından çok büyük olmasın, kendi yönetimlerindeki bölgelerin haraç-
önem taşımakla birlikte, bürokrasinin var olması larına doğrudan el atmışlar; bu geliri dalgalanmala-
için tek başına yeterli değildir. ra karşı korumak üzere vergileri ve satmaları ya da
Çok gelişkin ve niceliksel olarak büyük bürok- lordun kâr getiren topraklarını, işlemeleri için gö-
rasilerin tarihsel örnekleri şunlardır: (a) Güçlü pat- revlilere kiralamıştır. Katı biçimde örgütlenmemiş
rimonyal ögeler de taşımakla birlikte, yeni impara- tüm merkezî otoriteler bu yolu ya gönüllü olarak
torluk dönemindeki Mısır; (b) son dönem Roma ya da görevlilerin baskısı üzerine seçmek eğilimini
SOSYOLOJİK METİN ÇÖZÜMLEMELERİ 189