Page 29 - Sosyoloji 2 | 4.Ünite
P. 29

ETKİNLİK
              YORUMLUYORUZ


              Türk sosyologlarından Prens Sabahattin’in “Türkiye Nasıl Kurtarılabilir?” adlı kitabından bir bölüm ve
              yabancı sosyologlardan Max Weber’in “Bürokrasinin Temelleri ve Nedenleri” başlıklı makalesi verilmiştir.
              Makaleleri analiz ediniz. Yaptığınız analizi bir rapor olarak öğretmeninize sununuz.


                                          Okullarımızın Sosyal Yapımızla İlişkileri
                                          Gerek köylü gerek-  rilmesinden” bahsetmekteydi. Bunun için Fransa’da
                                       se şehirli ailelerimiz   hukukçuların ve eski Yunan sitelerinde filozofların
                                       çocuklarını bağımsız   siyasi kurum ve yapıyı oluşturmakta gerçekleştir-
                                       bir hayata hazırlamı-  dikleri görevi yapmak bizde de kanun koyuculara
                                       yor, özel çalışma ve   düştü.  Tanzimat’la beraber  büyük  okullarımızın
                                       girişkenliklerine  da-  kurulması da başladı: Bir yandan yeni kurulan ma-
                                       yanarak yaşamak ve     kineyi  işletecek, diğer taraftan  tamamlanmamış
                                       yükselebilmek gücü-    makineyi fikrî kudretleriyle kuracak ve tamir ede-
                                       nü veremiyor, tersine   cek adamlara ihtiyaç ortadaydı. Bu koşullar altın-
                                       çocuklarında hayatın   da  oluşan  kurumlarda  eğitimin bir  kışla  hayatına
                Prens Sabahattin       güçlükleriyle baş et-  dönüşmesi, öğrenimin de teori ve kitaplara dayan-
                                       mek için daima kendi-  mak zorunda oluşu, beden eğitiminin ise tamamen
               leri dışında başka dayanaklar arama eğilimini oluş-  ihmal edilmesi oldukça dikkat çekici! Eski eğitim
               turuyorlar. Tarımsal, endüstriyel ve ticari bir çalışma   sistemimizde beden eğitiminin, idmanların tama-
               yürüten aileler meşgul oldukları işe ortak ettikleri   men şimdiki fikir eğitimin yerini tuttuğu malum. O
               çocukları için birer dayanak olabilirler. Fakat kişisel   zaman ülkeyi yöneten sınıf; statüsünü beden gücü
               özgürlükten mahrum olan insanlara geçim daya-  ve savaşçılığıyla korumaya çalıştığı hâlde bugünkü
               nağı olabilecek daha itibarlı, koruyucu bir topluluk   yöneticiler sırf teorik düzenleme ve kanun kuvveti
               daha var ki o da devlet! Kamusal hayatın özel ha-  ile ülkeyi sevk ve idare etmek arzusunda! İşte bu
               yata hâkimiyeti üzerine kurulu olan bütün cemaatçi   durum da eğitimin tamamen sosyal koşulların tesiri
               toplumlarda olduğu gibi bizde de resmî işler eski-  altında bulunduğunu gösterir.
               den beri bağımsız statülerden ve bunu sağlayan üre-
                                                                 Demek ki genel öğrenim teşkilatımız; Avrupa
               tici çalışmalardan daha fazla itibar görüyor. Daha
                                                              karşısında varlığımızın korunması zorunluluğuyla
               da fazlası kamusal menfaatlerin yönetimi bunu elde
                                                              toplumumuzda doğan akımın eğitimdeki yansıma-
               bulunduranlar için geçim vasıtası oluyor!
                                                              sından başka bir şey değil; memurlar hiyerarşisini
                 Ülkemiz; devletin kurulmasından beri yönetim   doğuran bir okullar hiyerarşisi! Nasıl ki Tanzimat
               erkine sahip olmakla yaşamış ve ancak birbirinden   ülkemiz için bireycilik yolunda yeni toplumlara
               görünüşü  itibariyle  farklı  kesimler  yaratmıştır  ki;   doğru bir ilerleme yaratamıyor, toplumumuzu sos-
               bunun en son örneği, içinde bulunduğumuz Tan-  yal mutluluğa ulaştıracak yola getirdiğini göstere-
               zimat Devrinin ürünü olan memurlardır.  Tanzi-  cek bir işaret olamıyorsa okullarımız da bunu sağla-
               matın mahiyeti; ilerde gösterileceği üzere, gelirleri   yacak yeni bir eğitimin ülkede olduğunu gösterecek
               bir merkeze toplayarak büyük bir kamusal hayat   bir alâmet değil! Büyük okullarımızın, günümüzün
               topluluğu, yani merkezî idare teşkilat ile çerçevele-  yeni güçlüklerine ve bunların artmasına, yönetim
               necek bir memurlar heyeti oluşturmaktan ibarettir.   erkinin genişleyen tahakkümü ile çare bulmaya ça-
               Üzerimize ağır bir baskı uygulayarak bu hareketi   lışan yüksek tabakayı hazırlayan bir araçtan başka
               doğurmuş olan Avrupa’da örnek alınabilecek mer-  bir şey olmadığını görüyoruz.
               keziyetçi toplumlar mevcuttu. Bunun en parlak ör-
                                                                 İlköğrenim konusunda da aynı eğilim hâkim:
               neği ise cemaatçiliğin bireyci akıma karşı gösterdiği
                                                              İlköğrenime her ülkede aynı biçimde yaklaşılmıyor.
               tepkinin etkisi altında kalmış olan Fransa!
                                                              Bizde bunun âdeta bir hayati soruna dönüştürül-
                 Tanzimat’la amaçlanan  şey;  var olan  teşkilatı   mek istenilmesi, şüphesiz, halkın asıl bölümünü
               ve finansal sistemi toptan değiştirmekti. Gülhane   oluşturan köylünün durumunun düzeltilmesi ge-
               Hattı Hümayunu “eski usullerin tamamen değişti-  reğinden ileri geliyor. Gerçekten ziraat, sanat ve



                                                                                 SOSYOLOJİK METİN ÇÖZÜMLEMELERİ  187
   24   25   26   27   28   29   30   31   32   33   34