Page 17 - T.C. İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük - Ünite 3
P. 17

3. Ünite





            3. İlk öğretim ve son öğretim aşamaları arasında, orta öğretim kurmak.


            4. Orta öğretimde ülkenin ihtiyaç duyduğu çeşitli hizmet ve sanat elemanları-
              nı yetiştirmek ve yüksek eğitime aday hazırlamak.

            5. Orta öğretimin eğitim ve öğretim yöntemlerini pratik ve uygulamalı hâle
              getirmek.
            6. Kadınların da erkeklerle aynı öğretim aşamalarından geçirilerek, yetişme-
              lerine önem vermek.

            7. Gelecek uygulamalara temel olacak programları hazırlamak.

            Mustafa Kemal, Türkiye Cumhuriyeti’ni kurarak yalnızca devletin idari ya-
            pısını değiştirmeyi düşünmedi. Aynı zamanda bu devleti yaşatacak, millî var-
            lığının bilincinde olan çağdaş bir toplum da hedefledi. Bu hedeflerin gerçek-
            leşmesi de sağlıklı eğitim anlayışına sahip olmak ve sağlam bir eğitim sistemi
            kurmakla mümkündü. Mustafa Kemal, işte bu yeni eğitim-öğretim sisteminde
            yetişecek Türk çocuklarının ve gençlerinin eğitim hedeflerini de şu biçimde
            belirlemişti: “Efendiler, yetişecek çocuklarımıza ve gençlerimize, görecekleri
            eğitim sınırı ne olursa olsun, en önce ve her şeyden önce Türkiye’nin bağım-
            sızlığı için kendi benliğine ve millî geleneklerimize düşman olan bütün unsur-
            larla mücadele etmek gereği öğretilmelidir. Uluslararası dünyanın bugünkü
            durumuna göre, böyle bir savaşın gerektirdiği mücadele ruhunu taşımayan   Görsel 3.12: Atatürk, Kız Enstitüsünde
            insanlara ve bu nitelikteki insanlardan kurulu topluluklara yaşama ve bağım-  ders izlerken Adana, 19 Kasım 1937
            sızlık hakkı yoktur.” (Görsel 3.12).

            3. 5. 1. Tevhid-i Tedrisat Kanunu

            Mustafa Kemal daha Millî Mücadele yıllarında eğitim meselesini çözmenin
            en  önemli  adımının  Osmanlı  Devleti’nde  oluşan  öğretim  ikiliğini  çözmek
            olacağını belirtiyordu. Çünkü Osmanlı toplumu mektep-medrese ayrılığının
            zararlarını ve yabancı okulların millî bünyemize yaptıkları yıkıcı etkileri gör-
            müştü. Öğretimdeki bu çok başlılık yeni Türk toplumunun ilerlemesi önünde
            en büyük engeldi.

            Cumhuriyetin ilanından kısa bir süre sonra 3 Mart 1924’te TBMM, Tevhid-i
            Tedrisat Kanunu’nu kabul etti. Bu kanuna göre Türkiye Cumhuriyeti’ndeki
            bütün okulların programlarının ve eğitim sisteminin düzenlenmesi Millî Eği-
            tim Bakanlığına bırakıldı.

            Tevhid-i Tedrisat Kanunu ile eğitim sistemi çağdaş, laik ve millî bireyler ye-
            tiştirecek  şekilde  düzenlendi.  Kanunun  yürürlüğe  girmesinden  sonra  Millî
            Eğitim Bakanlığı yaptığı inceleme sonucunda, 11 Mart 1924’te medreselerin
            kapatılmasına karar verdi. Bu adım eğitimin laikleşmesi yönünde atılmış bü-
            yük bir adım oldu.

            Bunun yanı sıra kanun gereği azınlıklara ve yabancılara ait okullarda dinî ve
            siyasi propagandalara izin verilmemiş, bu okullar Millî Eğitim Bakanlığının
            denetimine bırakılmıştı. Azınlıklara ve yabancılara ait okullarda Türkçe, tarih
            ve coğrafya derslerinin Türk öğretmenler tarafından verilmesi zorunluluğu
            getirilmişti. Bu şartları kabul etmeyen okullara da Türkiye Cumhuriyeti’nde
            faaliyet gösterme izni verilmemişti. Bu adımla laikleşen eğitimin millî olma
            niteliği de sağlamlaştırıldı.





                  Kabotaj Kanunu yürürlüğe girdi.                        Alpullu Şeker Fabrikası kuruldu.
                                  1926                                                    1926

                               1 Temmuz                                                               115
   12   13   14   15   16   17   18   19   20   21   22