Page 20 - T.C. İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük - Ünite 3
P. 20
ATATÜRKÇÜLÜK VE TÜRK İNKILABI
3. 5. 4. Dil Alanındaki Çalışmalar
Dil, millî kültürü kuşaktan kuşağa aktaran en güçlü araçtır. Milleti oluşturan
etkenlerin en başında gelir. Atatürk millî varlığı oluşturması bakımından dilin
önemini vurgulamak için şöyle demiştir: “Millî duygu ile dil arasındaki bağ
çok kuvvetlidir. Dilin millî ve zengin olması, millî duygunun gelişmesinde
başlıca etkendir. Türk dili, dillerin en zenginlerindendir; yeter ki bu dil, bi-
linçle işlensin.”
Türk dili, tarihî akış içerisinde Arapça ve Farsçadan aldığı kelime ve tam-
lamalarla özünden uzaklamıştı. Bu durum aydınların kullandığı Türkçe ile
halkın konuştuğu Türkçe arasında bir kopukluk meydana getirmişti. Osmanlı
Devleti’nin son dönemlerinde bu kopukluğu gidermek için aydınlar arasında
dilin sadeleşmesine yönelik bir tartışma başlamıştı. 1911’de Selanik’te çıka-
rılan “Genç Kalemler” dergisi etrafında toplanan edebiyatçılar, Türkçenin
sadeleştirilmesi konusunda bir çalışma başlatmışlarsa da bu çabaları halk ara-
sında yaygınlık kazanamamıştı.
Cumhuriyet Dönemi’ne gelindiğinde milliyetçilik ilkesi doğrultusunda dilin
sadeleştirilmesi konusu tekrar ele alındı ve daha sistemli bir hâle getirildi.
Atatürk, “Dil işlerini düşünecek zaman gelmiştir.” diyerek dilde sadeleşme
hareketinin başlaması gerektiğine değinmişti. Bu doğrultuda, 26 Eylül-5
Ekim 1932 tarihleri arasında, Atatürk’ün de katılımıyla I. Türk Dili Kurultayı
toplandı. Hemen ardından 12 Ekim 1932’de Türk Dili Tektik Cemiyeti (Türk
Dil Kurumu) kuruldu. Bu kurumun kuruluş hedefi:
1. Türk dilinden yabancı kelimelerin atılmasıdır.
2. Aydınların dili ile halk dili arasındaki kopukluğun giderilmesidir.
3. Konuşma dili ile yazı dilinin birleştirilmesidir.
4. Halk ağzından derlemelerin yapılması kararlaştırılmıştı.
5. Kitaplardan taramalar yapılması gerekliliği belirtilmişti.
Aynı zamanda Türk Dili Tektik Cemiyetinin amacı, millî ve uluslararası
kongrelerde Türk dilinin zenginliğini ortaya çıkarmaktı. Türk Dili Tektik Ce-
miyeti’nin 1936’da ortaya koyduğu “Güneş Dil Teorisi” de bu bu doğrultuda
oluşturulan somut bir örnektir.
Türk dilini zenginleştirmek, canlı tutmak ve yabancı kelimelerden kurtarmak
Görsel 3.15: Atatürk Türk Dil
Kurumu toplantısında, için yapılan çalışmalar ve açılan kurumların faaliyetleri Atatürk’ün milliyet-
Ankara 12 Mart 1937 çilik ilkesi gereğidir (Görsel 3.15).
Sıra Sizde
Bir dilin yabancı dillerin etkisinden kurtarılması, sizce devletin
mi yoksa toplumun mu görevidir?
Bilgi Notu
Güneş Dil Teorisi: Güneş Dil Türk milletinin dili Türkçedir. Türk dili dünyada en güzel,
Teorisi, Türkçenin dünya dilleri- en zengin ve en kolay olabilecek bir dildir. Onun için her
nin kaynağı olduğunu savunan Türk, dilini çok sever ve onu yükseltmek için çalışır.
1936’da ortaya atılmış bir dil bilim
teorisidir.
Yeni Türk Harflerinin Kullanılması Kanunu
Uluslararası rakamlar kabul edildi. kabul edildi.
1928 1928
118 24 Mayıs 1 Kasım