Page 25 - T.C. İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük - Ünite 3
P. 25
3. Ünite
3. 6. 3. Takvim, Saat ve Ölçülerde Yapılan Değişiklikler
Bilgi Notu
Osmanlı Devleti’nde sosyal yaşamda ve devlet hayatında kullanılan takvim,
saat ve ölçüler çağdaş dünya ölçülerinden farklıydı. Hukuk ve eğitim alanında Ezani saat: Güneş’in batışında
yaşanan çok başlılık takvim, saat ve ölçüler alanında da kendisini gösteriyor- saatin 12.00’yi gösterecek biçim-
du. Bu farklılık Türk inkılabının sağlamak istediği çağdaşlaşma ve çağdaş de ayarlanması temeline dayanan
saat sistemine verilen isimdir.
dünyayla bütünleşme hedefinin önünde büyük bir engel oluşturuyordu. Avru- Alafranga saat: Bir günü 24 saat
pa’nın kullandığı ölçüler kabul edilerek bu sorun çözüldü. olarak kabul eden ve günü gece
12.01’den başlatan saat sistemine
İlk olarak takvimle ilgili düzenleme yapıldı. Osmanlı Devleti’nde günlük ya- verilen isimdir.
şamda Hicri takvim kullanılırken idari ve mali işlerde Rumi takvim kullanıl-
maktaydı. 1925’te bir kanunla Hicri ve Rumi takvim bırakılarak artık evrensel
bir takvim haline gelen Miladi takvim kabul edildi. Kabul edilen Miladi tak-
vim 1 Ocak 1926’dan itibaren Türkiye Cumhuriyeti’nin resmî takvimi olarak
yürürlüğe girdi. Ayrıca ezani saat denilen 12 saat dilimini esas alan saat yeri-
ne, 24 saat dilimini esas alan alafranga saat birimi kabul edildi.
1928’de yeni Türk harfleri kabul edildi. Bunun yanında batılı ülkelerin kul-
landığı rakamlar da kabul edildi.
Osmanlı Dönemi’nde günlük hayatta kullanılan arşın, okka, endaze gibi
uzunluk ve ağırlık birimleri bölgesel farklılıklar gösteren ölçülerdi. 1931’de
yapılan yasal düzenlemeyle bu alanda da dünyanın yaygın olarak kabul ettiği
metre ve kilogram gibi ölçü birimleri kabul edildi. Böylece iç piyasada alış-
verişlerin güvenilir ölçü birimleriyle yapılması sağlanırken uluslararası eko-
nomik ilişkilerde de uyum yakalanmış oldu.
Takvim, saat, rakamlar ve ölçüler konusunda çağdaş dünya ile uyumlu hâle Bilgi Notu
gelen idari ve sosyal hayat 1935’te, hafta tatili düzenlemesiyle tamamlandı. Hafta Tatilinin Değişmesi
Osmanlı Dönemi’nde toplumun tüm kesimi için ortak bir tatil günü yoktu. Osmanlı Devleti’nde başlangıçta
Fakat siyasi ve ekonomik ilişkilerin yoğun olduğu Batı ülkelerinde hafta tatili bütün çalışanların uyduğu genel
pazar günüydü. Bu farklılık, özellikle ekonomik ilişkiler başta olmak üzere bir hafta tatili yoktu. Değişik za-
tüm ilişkilerde aksamaya neden oluyordu. 1935’te yasal bir düzenleme yapı- manlarda bazen Cuma, bazen
larak hafta tatili cuma gününden pazar gününe alındı. Pazartesi, bazen Perşembe ve
Salı günlerinde tatil yapılıyordu.
Bütün bu düzenlemelerle sosyal hayatın çağdaşlaşması ve laikleşmesi sağlan- 1820’lerde tatil günleri Pazarte-
dı. Batı dünyası ile yaşanan kopukluk giderilmiş oldu. si ve Perşembe günleri iken 17
Ocak 1842 tarihli “irade” ile hafta
Sıra Sizde Günümüzde hala miladî takvim dışında takvim kullanan top- tatili Perşembe gününden Cuma
lumlar var mıdır? Bu toplumlar, dünya ile uyumu nasıl sağla- gününe alındı. Cuma günü yalnız
maktadır? resmî devlet dairelerinde çalışan
Müslümanlar için hafta tatili olarak
kabul edilmişti. Bu arada Hristiyan
Memleket kesinlikle çağdaş, uygar ve yepyeni olacaktır. memurlar Pazar günü, Museviler
ise Cumartesi günü tatil yapıyor-
du. Cumhuriyet’in ilanından sonra
TBMM’de 2 Ocak 1924 tarihinde
3. 6. 4. Soyadı Kanununun Kabulü çıkarılan kanunla Cuma günü res-
men hafta tatili olarak kabul edildi.
Halkçılık ilkesi Türk milletini ayrıcalıksız, sınıfsız, kaynaşmış bir kitle halin- Hafta Tatili Kanunu 1935’te yapılan
de kabul ediyordu. Ancak Osmanlı Devleti’nde halk çeşitli lakap ve unvanlar değişikliğe kadar yürürlükte kaldı.
kullanıyordu. Ayrıca soyadı kullanılmaması resmî işlemlerde büyük karışık- 27 Mayıs 1935 tarihinde Ulusal
lıklara yol açıyordu. Bu durumu gidermek için yasal düzenleme yapılarak Bayram ve Genel Tatiller Hakkın-
Batı ülkelerinde olduğu gibi her ailenin bir soyadının olması zorunlu kılındı. daki Kanun’un oy birliğiyle kabul
edilmesiyle hafta tatili Cuma gü-
nünden Pazar gününe alındı.
21 Haziran 1934’te Soyadı Kanunu kabul edildi. Kanuna göre herkes iki İslam Ansiklopedisi, Hafta Tatili, C,15,
yıl içinde bir soyadı olmak zorundaydı. Alınacak soyadları Türkçe olacaktı. s. 130-132. (Kısaltılmıştır.)
İstanbul Darülfünûnu yerine
Sümerbank kuruldu. İstanbul Üniversitesi kuruldu.
1933 1933
11 Temmuz 1 Ağustos
123