Page 25 - T.C. İnkilap Tarihi ve Atatürkçülük | 7.Ünite
P. 25
7. Ünite
reci başladı. Böylece 1977’de durgunluğa giren ekonomi, yükselmeye başladı.
1980’de %2,8 küçülen Türkiye ekonomisi, 1990’lı yıllara gelindiğinde %5,6
büyüdü. Türkiye ekonomisinde bu dönemde önemli rol oynayan bir kurum da
Uluslararası Para Fonu (International Monetary Fund: IMF) oldu. Türkiye, II.
Dünya Savaşı sonrası Batı Bloğu’na yakınlaşmış, ABD’nin tasarladığı yeni
ekonomik sistemle bütünleşme sürecine girmişti. Buna uygun olarak 1947’de
IMF ve Dünya Bankasına üye oldu.
ABD ile ilişkilerini stratejik ortaklık düzeyine taşıyan Türkiye, bu kuruluşlardan
aldığı krediler ve danışmanlık destekleriyle yeni uluslararası ekonomik düzene
ve para sistemine dâhil oldu. Türkiye, ilk defa 1950’de Dünya Bankasından ve
1961’de IMF’den kredi aldı. Daha sonraki dönemlerde danışmanlık yardımı da
alan Türkiye, IMF ile kredi ve borçlanma ilişkileri içine girdi. Özellikle 1980
sonrasında ekonomik yapılanma ve reform maksadıyla IMF ve Dünya Banka-
sından danışmanlık desteği ve yüksek meblağlarda kredi temin eden Türkiye,
2008 küresel krizi öncesinde dünyada bu kuruluşlardan en yüksek miktarda
kredi alan ülkeler arasına girdi. Bu doğrultuda 1994’te Türkiye’deki ekonomik
krizin etkilerini yumuşatmak için IMF’nin isteği doğrultusunda yürürlüğe ko-
nan program çerçevesinde “5 Nisan” kararları alındı.
Türkiye, 11 Mart 1947’de Türkiye’nin üye olduğu IMF ile toplam 19 stand-by
(sıtend bay) anlaşması yaptı. 52 yıllık bu süreçte yapılan anlaşmalarla IMF’den
50 milyar dolara yakın kredi aldı. Fakat son dönemde Türkiye, ekonomide istik-
rarın sağlanması ve sürekli hâle getirilmesi için uyguladığı politika ve önlemler
sayesinde IMF’ye bağımlılıktan kurtulmuştur. 2008 yılında Türkiye, IMF’den
borç alma dönemini kapattı. Türkiye, IMF’ye olan borcunun son taksitini 14
Mayıs 2008’de ödedi. 422,1 milyon dolar tutarındaki bu ödeme ile Türkiye’nin
IMF´ye borcu sıfırlandı. Son 10 yılda IMF´ye toplam 23,5 milyar dolar ödeye-
rek borcunu bitiren Türkiye; bu tarihten sonra IMF´de borç veren ülke olarak
yer almaya başladı.
Türkiye’de ekonomide yaşanan önemli gelişmelerden birisi de KDV uygula-
ması oldu. O güne kadar bazı mal ve hizmetlerin ithalatı kalktı. Dolaylı vergiler
kaldırıldı. Bunun yerine ithalat veya imalattan tüketiciye sunuma kadar her aşa-
mada uygulanmak üzere 1985 yılında, katma değer vergisi (KDV) yürürlüğe
kondu.
7. 3. 5. İletişim ve Ulaşımda Yaşanan Gelişmeler
Cumhuriyetin kurulduğu yıllarda ülkeyi kalkındırmak amacıyla yabancıların
elindeki demir yolu işletmeleri satın alınarak millîleştirilmişti. TCDD’nin ku-
rulmasıyla da dönemin şartları doğrultusunda devlet, demir yolu yapımına ağır-
lık vermişti. Yine Türkiye’de deniz yolu ile yük ve yolcu taşımacılığı da
1 Temmuz 1926’da Kabotaj Kanunu’nun çıkarılmasıyla gelişmeye başladı.
1950’den sonraki yıllarda ise kara yolları, demir yoluna göre ön plana çıktı.
Türkiye’de otomotiv sanayisinin, montaj yoluyla da olsa, kurulması kara yolu
taşımacılığının hızla gelişmesine neden oldu. Bu durum 1960 sonrası planlı
ekonomi döneminde de devam etti. 1950’li yıllarda demir yolu ve kara yolunun
yolcu taşımacılığındaki payı neredeyse yarı yarıyayken 2000’li yıllara gelindi-
ğinde yolcu taşımacılığında kara yolunun payı %95’lere çıktı. Demir yolunun
payı ise %3’e kadar düştü.
1970’li yılların ikinci yarısından itibaren petrol fiyatlarının artması ve çıkan
krizle birlikte petrole dayalı ulaşımda zorluklar yaşandı. Ama 1950’li yıllardan
beri uygulanan kara yolu ulaşım politikalarına ağırlık verilmeye devam edildi.
İran-Irak Savaşı başladı. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti kuruldu.
1980 1983
219