Page 24 - T.C. İnkilap Tarihi ve Atatürkçülük | 7.Ünite
P. 24
TOPLUMSAL DEVRİM ÇAĞINDA DÜNYA VE TÜRKİYE
7. 3. 4. Ekonomide Yaşanan Gelişmeler
Türkiye’nin 1950-1960 yılları arasındaki ekonomi politikası, devletçi ekono-
mik politikalardan liberal ekonomik politikalara geçiştir. Liberal ekonomiye
geçişin anlamı; sanayileşmenin özel sektör öncülüğünde gerçekleştirilmesi, ser-
best piyasa ekonomisi uygulanması, özelleştirmelerin desteklenmesi ve ithalat
yasaklarının kaldırılmasıdır.
II. Dünya Savaşı sonrasında çok partili demokratik düzene geçildi. Çok partili
hayata geçişle birlikte demokrasi kavramının geniş kitleler tarafından sahiple-
nilmesi, ekonomik sonuçları olan büyük değişmelere yol açtı. Uzun bir dönem
tek parti yönetiminde yaşayan halk; demokratik haklarını talep etme, ekonomik
olarak hayat standartlarını yükseltme ve bunu sağlayacak yolları arama çabası-
na girmişti. Ekonomik ve siyasi alanda liberalizmi savunan Demokrat Partinin
amacı hızlı büyüme oldu. Bu amaç doğrultusunda DP Dönemi’nde devletin
ekonomideki yeri küçültülerek kamu yatırımları ve özel girişimler geliştirilme-
ye çalışıldı. Böylece ülkede her türlü yokluğun, kıtlığın ve yoksulluğun nedeni-
ni “Devletçilik” olarak gösteren Demokrat Parti, yoksul halk kitlelerinin umudu
oldu.
Demokrat Parti; ekonomi ve maliye alanında büyük değişiklikler yaparak iş-
sizliği azaltmayı, bazı vergileri kaldırmayı, emekçilerin yaşam koşullarını iyi-
leştirmeyi, işçilere grev hakkı vermeyi, köylülere üretim aracı ve ucuz kredi
sağlamayı, boş devlet topraklarını dağıtmayı ve siyasi alanda özgürlükleri ge-
nişletmeyi vadetti.
1950’de iktidar olan Demokrat Parti Dönemi’nde dışa kapalı ve korumacı ikti-
sat politikaları hızla terk edildi. Serbest dış ticaret rejimi benimsenerek ithalat
yasağı kaldırıldı ve dış pazarlara yönelik bir kalkınma anlayışı izlendi. 1954’ten
itibaren Demokrat Parti, dış ticarette ve tarım sektöründe meydana gelen tıkan-
malar sonucunda tarıma ve dış ticarete dayalı sanayileşme politikasını terk etti
ve özelleştirmeye dayalı sanayileşmeye öncelik verdi. Böylece enflasyon ora-
nını düşürmeyi, döviz bağımlılığını azaltmayı ve dış ticaret açığını kapatmayı
hedefledi.
Fakat özelleştirmek istenen kamu kuruluşlarına özel sektörün az fiyat teklif
etmesi ya da devletten kredi talep etmesi üzerine bu adımlar sonuçsuz kaldı.
Bu nedenle liberal ekonomi anlayışının tam aksine, Kamu İktisadi Teşekkülleri
(KİT) adı verilen devlete ait işletmeler kuruldu. 1950-1960 döneminde Türki-
ye’nin ortalama büyüme hızı %6,3 oranında gerçekleşti. Kişi başına düşen millî
gelir ise 166 dolardan 359 dolara çıktı.
1960’dan sonra anayasada yer alan sosyal devlet anlayışı doğrultusunda hareket
edildi. Planlı ekonomiye tekrar geçildi.
Fakat dış ticaret açığının kapatılamaması, enflasyon ve bütçe açıkları 1970’li
yılların sonunda ekonomiyi tıkadı. Buna bağlı olarak 24 Ocak 1980’de ekono-
miye yön verecek bazı kararlar alındı. Bu kararların temel hedefleri şunlardı:
1. Enflasyonun aşağıya çekilmesi
2. Serbest piyasa ekonomisinin harekete geçirilmesi
3. Ekonomiyi dışa açarak döviz gelirlerinin artırılması
Alınan kararlar doğrultusunda Türkiye ekonomisinde köklü bir liberalleşme sü-
Türkiye’de ilk kez uydu teknolojisi
İran İslam Devrimi başladı. kullanılmaya başlandı.
1979 1979
218