Page 18 - Türk Dili ve Edebiyatı 11 | 7.Ünite
P. 18

7. Ünite



                                                       TAHRİRAT KÂTİBİ
                  Siz bilirsiniz efendim.

                                                         KAYMAKAM
                  (Kanape üzerindeki defterleri, dosyaları, zarfları ve T. Kâtibinin yeni getirdiklerini göstererek) Şunlara
               bakın, ne de masum, sessiz, zavallı görünüşleri var değil mi? Halbuki bunlar mâzide koskoca bir im-
               paratorluğu batırdılar.
                                                         DELİ ÇAVUŞ
                  Ne diyorsunuz yüzbaşım? Vay namussuzlar vay...

                                                         KAYMAKAM
                  Mehmet Çavuş üniforma giyince yapacağın ilk iş bunları ve içeridekileri bir el arabasına koyup açık
               araziye götürmek ve orada yakmak olacak.

                                                         DELİ ÇAVUŞ
                  Başüstüne Yüzbaşım.
                                                       TAHRİRAT KÂTİBİ

                  Kaymakam Bey kulunuz kurbanınız olayım, yapmayın. Büyük vebal altına giriyorsunuz. Bu kayıtlar
               imha edilirse ne hak kalır, ne hukuk. Bütün işler alt üst olur. Sonra onlarda benim 25 senelik göz nu-
               rum, el emeğim var. Büyük suç işliyorsunuz. Sonunda adaletin elinden kurtulamazsınız.

                                                         KAYMAKAM
                  Safsata dinleyecek vaktim yok. Adalet ne zaman ararsa beni, bekletmeden haber ver, burdayım, al
               içeri. Hadi ikiniz de çıkın dışarı. (...)

                  Kasabada halk yoksuldur, eşraf tarafından sömürülmekte ve ezilmektedir. Yeni kaymakam,
               toprak ağalarının türlü zorbalık ve hilelerle el koyduğu ve o günün şartlarında çoğunu ekip biçe-
               mediği toprakları ihtiyaç sahiplerine dağıtarak halkın ekip biçmesini sağlar. Ekmek üretimindeki
               hilelerle halk sağlığını tehdit eden fırını kapatır. Karaborsa yapan esnaf, halkın ihtiyaç duyduğu
               gıda ve yakacak maddelerini kışın üç misline satmaktadır.

                  Aşağıdaki parça, yeni kaymakamın karaborsacıları yakalamaya gittiği sırada Deli Çavuş’la tahrirat
               kâtibinin dertleştiği bölümden alınmıştır.

                                                       İKİNCİ PERDE

                  (Aynı dekor,  vakit akşam,  pencerelerden gördüğümüze göre dışarda kar yağıyor, birinci perdede-
               ki tarihten 15 gün sonrası.)
                                                        BİRİNCİ MECLİS

                                                  (Tahrirat Kâtibi, Deli Çavuş)
                  (Deli Çavuş ortalığı toplamakta, kâğıt kırpıntılarını sepete atmakta, tablaları silkelemektedir. Belli ki,
               çalışma günü sona ermiştir. Tahrirat Kâtibi bir koltuğa oturmuş, onu seyrediyor.)
                  (...)
                                                       TAHRİRAT KÂTİBİ

                  O kadar canım sıkılıyor ki... Vakit bir türlü geçmek bilmiyor. Kendimi bir an önce sokağa atmak
               istiyorum. Öyle ya 15 gündür ne yazmak ne çizmek var artık.  Ne defter tutmak kaldı, ne de dosya
               tanzimi. Çekmeceler, raflar, dolaplar bomboş. Eshabı mesalih müracaat etti mi ya telefon ediyorsun,
               yahut yanına kâtip takıp icap eden yere yolluyorsun. İş hemencecik olup bitiyor. Vakıa bu yol halk için
               belki iyi.




         214
   13   14   15   16   17   18   19   20   21   22   23