Page 20 - Türk Dili ve Edebiyatı 11 | 7.Ünite
P. 20
7. Ünite
TAHRİRAT KÂTİBİ
Gördüm, gördüm. Kaymakam Bey fena kızmışa benziyor. Doğrusu bu heriflerin yerinde olmak
istemezdim.
DELİ ÇAVUŞ
Kaymakam Bey bir şeyler söylüyor, aç şu balkon kapısını da duyalım.
(Kapı açılır, Kaymakamın sesi gelir. Bu sesin mesafe farkı ile ayarlanmasına lüzum yoktur. Hatta nor-
malden daha yüksek olması iyi olur.)
KAYMAKAMIN SESİ
Sol... sol... sol... Sakallı hizayı bozuyorsun. Şimdi kamçıyı kafana yiyeceksin. Sol... sol... sol...
TAHRİRAT KÂTİBİ
Bazan bir çocuk gibi oluyor. Şimdi ne lüzum var herifleri böyle asker adımı yürütmeğe, subay gibi
kumanda vermeğe...
DELİ ÇAVUŞ
Elbet bir hikmeti vardır kardeş. Ne de olsa eski kumandan...
(...)
Karaborsacıları yakalayan yeni kaymakam, karaborsa yapılan malzemeleri halka bedavaya da-
ğıtır.
Kendi düzenlerine karşı çıkanları dağda beslediği eşkıyaya öldürten eşraf, halkı sindirmiştir.
Takip müfrezelerine bizzat kumanda eden kaymakam, dağlarda bir tek eşkıya bırakmaz hatta
kolundan yaralanmasına rağmen istirahat etmeksizin canla başla çalışmaya devam eder.
İşlerine çomak sokulan eşraf, buzlar çözülüp de yollar açılınca vilayete “Kasabada isyan çıktı.”
diye haber gönderir. Yeni kaymakam vekili kalabalık bir asker topluluğuyla kasabaya gelir ve her
şey anlaşılır. Ellerinde sopalar, taşlar ve silahlarla binlerce kişinin Hükûmet Konağına yürüdüğünü
öğrenen eşraf, kalabalığın akıl hastası olduğu anlaşılan kaymakamı linç etmek için geldiğini dü-
şünerek sevinmektedir. “Deli kaymakamı isteriz!” diye bağıran halkın kaymakama destek için gel-
diği ve eşrafı linç etmek istediği anlaşılınca eşraf hapiste kalmayı tercih eder.
Kalabalığın temsilcisi olan Hatice’ye kaymakam vekilinin “Bir delinin halkı idare ettiği nerde gö-
rülmüş?” demesi üzerine Hatice “Şimdiye kadar bizi akıllılar idare etti de iyi mi oldu bey? Ko biraz da
deliler idare etsinler.” diye cevap verir. Halkın temsilcisi Hatice’yi ikna etmek “Deli mi oldunuz siz?
Bak hele bir deliye deli mi oldunuz dedirttin. (...) Şöhretimiz yoktur, mevkiimiz yoktur, nüfuzumuz
yoktur... Canım ne uzağa gidiyorsun, adımız yoktur bizim, adımız. Topumuza deli der çıkarlar...” di-
yen kaymakama düşer.
Kaçtıkları hastaneye geri götürülmek için akıl hastalarının hepsi bir kamyona bindirilir. En son
kaymakam, bir marş eşliğinde yürüyormuş gibi komut vererek sert asker adımları ile kapıdan
çıkar.
Cevat Fehmi Başkut, Buzlar Çözülmeden
Metinde Geçen Bazı Kelime ve Kelime Grupları
eshabı mesalih: Resmî dairelerde işlerini takip sadıra: Giden evrak.
eden kişiler. tahrirat: Resmî yazı işleri.
mülga: Varlığı kaldırılan, kaldırılmış.
varide: Gelen evrak.
216