Page 17 - Türk Dili ve Edebiyatı 11 | 7.Ünite
P. 17
Tiyatro
KAYMAKAM
Hah, işte, onun yerine bunu tâyin ettim.
TAHRİRAT KÂTİBİ
Ne diyorsunuz, Deli Çavuşu mu?
KAYMAKAM
Hayır, Mehmet Çavuşu... Ona bundan sonra Deli Çavuş diyenin ağzını yırtarım. Kendisine bir elbi-
se uydur. Sonra berbere gönder, bir eyi traş etsin.
TAHRİRAT KÂTİBİ
Hay hay efendim. Fakat bunun için evvelâ bir dilekçe vermesi lâzım.
KAYMAKAM
Dilekçe mi? Yani dükkâncıya 10 kuruş verip bir tabaka kâğıt alacak, arzuhalciye 2,5 lira verip bunu
yazdıracak, tütüncüye 16 kuruş verip bu yazılı kâğıdı devlet kapısından içeri sokmak için pul tedarik
edecek... Memur eshabı mesalihten para aldığı zaman bu büyük bir suç sayılıyor da bir vatandaşın
derdini dinlemek veya halletmek vazifesiyle kurulmuş hükûmetin aldığı 16 kuruş sanki rüşvet olmu-
yor mu? Hayır, bundan sonra dilekçe mülga...
TAHRİRAT KÂTİBİ
(Şaşkın) Nasıl efendim?
KAYMAKAM
Vatandaş artık dilekçe vermeyecek. Gelecek, meramını anlatacak. Alâkalı not alıp derdini gidere-
cek.
TAHRİRAT KÂTİBİ
Nasıl olur efendim?
KAYMAKAM
Olduğu zaman nasıl olduğunu görürsün.
TAHRİRAT KÂTİBİ
Fakat efendim, kanunlar, nizamlar...
KAYMAKAM
Bu kanun ve nizamları kaldırıyorum.
TAHRİRAT KÂTİBİ
Nasıl kaldırırsınız efendim?
KAYMAKAM
Ne buyurdunuz?
DELİ ÇAVUŞ
Sus kâtip, sus artık... İleri gittin bre kardeş. Koskoca kaymakam bu, kanun, nizam dediğin nedir ki?
KAYMAKAM
Yalnız dilekçeyi değil, bütün bu kaydı kuydu, bütün bu dosyaları, bütün kırtasî muameleleri de
kaldırıyorum. Artık masalarda hokka, kalem, kâğıt bulunmayacak. Artık vâride, sâdıra defterleri olma-
yacak. Artık dosyalar tutulmayacak, anladın mı, bu kat’î emirdir kâtip.
213