Page 17 - Türk Dili ve Edebiyatı 11 | 9.Ünite
P. 17
Mülakat ve Röportaj
Bu kurumda her tür yönetmelik dışı davranışa karşı durmalıyız.
Anlatım bozukluğunun nedeni:
Cümlenin düzeltilmiş hâli:
Paragrafta devrik ve fiil cümlesi örnekleri bulunuz.
Anlatım bozukluğunun nedeni:
Cümlenin düzeltilmiş hâli:
Bana sadece sen ve Ahmet yardım edebilir.
Anlatım bozukluğunun nedeni:
Cümlenin düzeltilmiş hâli:
Depremi bilmek değil hazırlıklı olmak mümkündür.
Anlatım bozukluğunun nedeni:
Cümlenin düzeltilmiş hâli:
Romana eleştiriler gelmesine rağmen çok sattığı söylenebilir.
Anlatım bozukluğunun nedeni:
Cümlenin düzeltilmiş hâli:
2. Aşağıdaki parçada büyük harflerin kullanımıyla ilgili kuralları belirtiniz.
Sami Paşazade Sezai Bey ne kadar samimiyetle konuşuyordu. Edebiyat-ı Cedide neslinin; sözleri çok
daha enine boyuna uzatan, daha derinliğine ve ruh enginlerine sapan, daha marazî ve daha bilgiç
insanlarıyle karşılaştırdığımız zaman, şimdi karşımda bulunan kimse daha saf, saadete, ilerleme ve
ge lişmeye daha heyecanlıca, daha iyimser bir şekilde inanmış bir adam hali gösteriyordu. Maupas-
sant’lara, Daudet’lere, Flaubert’lere nisbetle Nodier’ler, Lamartine’ler gibi!.. Ve yeni edebiyatımızın
başlangı cındaki iyimser ruhlu, konak terbiyesi, sonradan alınma Avrupa terbiyesinden daha kuvvetli;
bütün o garplılaşmış görüş ve inançlarına rağmen şark ruhlu kibar insanların, eski ailelere mensup
ediblerimizin en belirli ve seçkin örneğini Sezai Beyefendi’de gördüm.
— Tanzimat Edebiyatı’nın ilk devri hakkında ne düşünüyorsunuz efendim?
Başucunda asılı büyük kafeste, dinlenmeden öten, bir saka ile kanaryaya bakıyordu.
3. Aşağıdaki parçada noktalama işaretlerinin kullanım amaçlarını belirleyiniz.
Sizce sanat eserinde sanat düşüncesinden başka bir endişeye yer verilmeli midir? Sanatkârın herhan-
gi bir fonksiyonu var mıdır?
— Sanat da kendisinden ibaret değildir. Sanat kendisinden fazlasıdır. Her sanat, suni olmamalı, canlı
olmalıdır. Tabiat harikulade renklerle çiçekleri yaratıyor. Demek ki, tabiat sanatı kabul ediyor. Tabiat
çiçekleri yarattığı anda bir sanatın aşkıyla meşgul oluyor. Bu sanat, aslında, mana itibariyle, bir sanat
için sanat demektir. Doktor Carrel’in “insan, bu meçhul” demesi tarzında “sanat, bu meçhul” denilebi-
lir. Edebiyat derinleşen ruhun bir samimiyetidir. Her büyük yazarın edebiyatı da bir message (tebliğ)
gibidir. Ondan hiçbir unsuru ayırt edemezsiniz. Sanat, hayatın bütün manalarını taşır. Her şairin ay-
dınlığı kainatın boşluğunda yıllarca seyahat ettikten sonra bize nihayet varan yıldızlar gibidir.
265