Page 2 - Türk Dili ve Edebiyatı 9 | 7.Ünite
P. 2
7. Ünite
OKUMA ÇALIŞMALARI
Hazırlık
1. Ünlü kişilerin yaşam öykülerini okumak kişiye neler kazandırır? Değerlendiriniz.
2. Biyografik eserler hangi bilim dalıyla ilişkilendirilebilir? Tartışınız.
CAHİT SITKI TARANCI
Şair ve yazar (D. 4 Ekim 1910. Diyarbakır-Ö. 12 Ekim 1956, Viyana / Avusturya).
1. Metin Asıl adı Hüseyin Cahit Tarancı’dır. Hikâyelerinin bir bölümünde Cevad Sa-
dık ve İrfan Kudret imzalarını da kullandı. Eski bakanlardan Feyzi Pirinççioğlu
amcasıdır. İlköğrenimine Diyarbakır’da Numune-i Terakki-i Hamidi Mekteb-i
İptidaisinde (ilkokul) başladı ve Diyarbakır Mekteb-i Sultanisi ilk kısmını bitir-
di. Ortaöğrenimini, İstanbul’da Saint-Joseph Lisesinde dört yıl okuduktan son-
ra sınavla geçtiği Galatasaray Sultanisinde (lise, 1931) tamamladı. Galatasaray
Lisesinde, ömrü boyunca yakın dost olacağı şair ve yazar Ziya Osman Saba ile
tanıştı. Mülkiye Mektebi (Siyasal Bilgiler Okulu) ve Yüksek Ticaret Okulundaki öğrenimini tamamla-
madan bıraktı. Yüksek Ticaret Okulunda okurken Sümerbank’ta memur olarak çalışmaya başlamıştı.
Sonra yükseköğrenimini tamamlamak için Paris’e (1938) gittiyse de İkinci Dünya Savaşı’nın başlaması
üzerine Türkiye’ye dönmek (1940) zorunda kaldı. Oktay Rifat ile birlikte Paris Radyosunun Türkçe
yayınları bölümünde sunuculuk yapmıştı. Türkiye’ye döndükten sonra bir süre Diyarbakır’da kaldı.
1941-43 yılları arasında Ankara, Balıkesir Burhaniye ve Erzurum Ilıca’da askerliğini yaptı. Bir süre, İs-
tanbul’a taşınmış olan babasının yanında ticaretle meşgul oldu.
1944’ten itibaren Ankara’da Anadolu Ajansı, Toprak Mahsulleri Ofisi, Çalışma Bakanlığı ve MEB
Tercüme Bürosunda çevirmen olarak çalıştı. 1951’de evlendiği Cavidan Hanım’dan 1954’te ayrıldı.
Aynı yıl kısmi felç nedeniyle konuşma ve hareket yeteneğini yitirdi. Türkiye’de sonuç vermeyen
tedavisini sürdürmek için 6 Eylül 1956’da götürüldüğü Viyana’da bir ay kadar yaşayabildi. Cenazesi
yurda getirilerek Ankara’da Cebeci Asrî Mezarlığında toprağa verildi.
Cahit Sıtkı’nın ilk şiirleri lise öğrencisi iken Muhit ve Servetifünûn-Uyanış (1930-31) dergilerinde
yayımlanmaya başladı. İlk yazısı 15 Kanunusani (Nisan) 1931 tarihli Akademi dergisinde çıkmıştı. Son-
raki yıllarda şiir, hikâye ve düzyazıları Varlık, Yücel, İnkılapçı Gençlik, İnsan, Gündüz, Akpınar, Kültür Haf-
tası, Demet, Ülkü, Pınar, İşte İstanbul, Yaratılış ve Ankara dergileri ile Cumhuriyet, Akşam (sanat sayfası),
Vatan (sanat yaprağı) ile Sanat ve Edebiyat gazetelerinde yer aldı.
“Otuz Beş Yaş” şiirinin 1946 CHP Şiir Yarışmasında birincilik kazanmasıyla üne kavuştu. Hece öl-
çüsünü büyük bir ustalıkla kullandığı ve serbest koşukla yazdığı şiirlerinde kelime oyunlarına ge-
rek görmeden temiz, anlaşılır bir dil, yalın bir anlatıma önem verdi. Konu olarak, ömrün geçiciliği,
hayatın güzelliği ve insan sevgisini işledi. Sağlam tekniği ve zarif lirizmiyle çağdaş edebiyatımızın
en başarılı şairlerinden biri oldu. Cihad Baban’ın değerlendirmesiyle Cahit Sıtkı Tarancı; “Geniş Batı
kültürünü Türkçe kalıplara dökerek kendi duyguları ile millileştiren ozandır. O, Fransız düşüncesini taklit
etmedi.” Şiirleri dışında şiir çevirileri ve önemli sayıda hikâyesi de vardır. Otuz üç şiiri 1972’de Necdet
Adabağ tarafından İtalyancaya çevrilerek Milano’da yayımlandı. Hikâyelerinin çoğu Cumhuriyet ga-
zetesinde çıkmıştı. Diyarbakır Camiikebir Mahallesinde doğduğu ev, 1973 yılında “Cahit Sıtkı Tarancı
Müzesi” olarak düzenlendi.
208