Page 131 - ÇAĞDAŞ DÜNYA SANATI TARİHİ 12
P. 131
20. YÜZYIL ÇAĞDAŞ SANAT AKIMLARI
1960 yılından 1978'e kadar çeşitli fluxus etkinlikleri düzen-
leyen George Maciunas, ardında şu sözleri vasiyet bırakır:
“Sanatta devrimci bir tufanı ve akıntıyı yükseltin. Yaşayan
sanatın ve karşı sanatın ilerlemesini sağlayın ki sanatsal
olmayan gerçeklik sadece eleştirmenler, sanat meraklıları ve
profesyonellerce değil herkes tarafından kavranabilsin.
Kültürel, toplumsal ve politik devrimci kadroları birleşik
cephe ve eylemde kaynaştırın.”
Görsel 4.75: Zwei Fluxus- Objecte,
Beuys, 1974
Fluxusta yaratma sürecinde rastlantıya büyük önem verilir. Bu nedenle fluxus koalisyonuna katılanlar yaptıklarının
gerçekte sanat olmadığını, kendilerinin de sanatçı olmadıklarını ve sanatçı olarak tanımlanmak istemediklerini
söylemişlerdir. Fluxus koalisyonundakiler sanat yapıtının satın alınabilen bir nesne ve sanatçının ayrıcalıklı bir insan
olmadığını kanıtlamaya çalışırlar. Buna bağlı olarak da galerilerde sergilenebilen, alınıp satılabilen, ticari değeri olan,
özel koleksiyon ve müzelerde saklanabilen eserler üretmek yerine bilince doğrudan etki eden ve bellekte iz bırakan
deneyimleri tercih ederler. Bu nedenle de geriye olabildiğince az şey bırakırlar (Görsel 4.75).
Fark Ediniz 6
1962 yılında Londra'da gerçekleştirilen Festival of Misfits'te (Aykırılıklar Festivali) Gustav Metzger (Gustav Metsgır), galeri-
nin duvarlarına boş çerçeveler asar. Ben Vautier (Ben Vuti) sergi boyunca on beş gün hiç kıpırdamadan canlı bir heykel olarak
dikilir. Emmet Williams (Emit Vilyıms) ise ziyaretçilere mühür ve ıstampalarla nasıl şiir yazılabileceğini gösterir. Robin Page
(Robin Peg) Çağdaş Sanatlar Enstitüsünde gerçekleştirilen konserde bir gitarı tekmeleyerek salonun dışına çıkarır ve orada
bulunan insanlarla beraber gitarı Londra'nın en şık caddelerinin birinde paramparça eder. Robin Page ayrıca tuvalin iki
boyutuyla sınırlı olmayan, tuvalin önündeki boşluğu dolduran çalışmalar yapar ve bu çalışmalarının birinde bu gitarın
parçalarını kullanır.
F) MİNİMALİZM
Modern sanat ve müzikte kökeni 1960'lara giden, sadelik ve nesnelliği ön plana çıkaran
bir akımdır. Soyut dışavurumculuğun biçime ve duyguya verdiği aşırı öneme karşı bir
tepki olarak ortaya çıkmıştır. Nesnenin nesne olma özelliğine dikkat çekmek ve
nesnenin ifadesini, tarihsel, sembolik anlamlarını minimuma indirmek amacıyla hareket
eden minimalist sanatçılar nesnelere ve nesnelliğe olan bu ilgi nedeniyle genellikle
heykel üzerinde yoğunlaşmışlardır. Minimalist anlayışla yapılmış heykellerde büyük
boyutluluk ve sadelik göze çarpar. Malzeme olarak alüminyum, çelik, kontroplak, tuğla
vs. gibi malzemelerle endüstriyel yöntemler kullanılmıştır. Bu akıma katılan sanatçılar
farklı olarak grup hâlinde değil bireysel olarak sanatlarını icra etmişlerdir. Onlara göre
ürettikleri resim, heykel değil spesifik nesnelerdir. Bu sanatçılar arasında Carl Andre
(Karl Andre), Donald Judd (Danılt Jut), Dan Flavin (Den Filevin), Robert Morris (Rabırt
Moris), Richard Serra (Riçırt Serra), Sol LeWitt gibi birçok isim yer almıştır. Bu isimler
arasından Dan Flavin floresan ışığını sanatında kullanmıştır. Diğer önemli minimalist
sanatçılardan Donald Judd’ın yaptığı “Kutular” adlı geometrik şekil; hiçbir şeye
gönderme yapmayan içeriği, sadeliği ile minimalist sanatın önemli örnekleri arasında
sayılmaktadır (Görsel 4.76). Daniel Buren (Denyıl Burın) ve Mimar Zaha Hadid de
Görsel 4.76: Kutular, minimalist bakış açısında yapıtlar üretmişlerdir.
Judd, 1968
Etkinlik 6
1960 sonrası üslupların nerelerde ve ne şekilde kullanıldığı ile ilgili düşüncelerinizi sınıfta arkadaşlarınızla tartışınız.
128