Page 128 - ÇAĞDAŞ DÜNYA SANATI TARİHİ 12
P. 128

4. ÜNİTE







               “Çalışmayı çok seviyordu, daha hızlı çalışmasına ve düşünmesine olanak tanıyacak bir teknik geliştirmişti: Kolaj tekniği. Kolaj
               tekniği ortaya çıkacak nihai eserin nasıl olacağını önceden görmesini sağlıyordu. Bir damla yapıştırıcı, kartondan kesilmiş küçük
               daire ve kare parçalar, eserinin nasıl olacağını görmesi için yeterliydi. Bu teknik ona yardımcılarla çalışma imkânı da veriyordu.”

                                                    Sanatçının torunu Pierre Vasarely (Bilgisayar olmadan önce op sanatı üzerinde çalışmanın zorlukları)






                   4.4     ÇAĞDAŞ SANATIN KAVRAMSALLIK ARAYIŞLARI:
                           SOYUT SANATLARDAN DIŞAVURUMCULUĞA ‘YENİ EĞİLİMLER’

               1960’ların  sonunda  sanatın  sorunu,  ele  aldığı  konular  ve  1980’lerde  değişime  uğrayan  dünya  düzeni  günümüzde
               küreselleşme, globalizm, insan hakları, kimlik ve benzeri kavramlarla karşı karşıya gelmiş, sanatın amacı bu kavram-
               ları sanatın diliyle topluma anlatmak olmuştur. 1960 sonrasından günümüze kadar geçen dönemde sanat; geleneksel
               resim, heykel ve plastik sanat anlayışlarını terk etmeye başlamış, uluslararası bienallerde kavramsal ve postmodernist
               uygulamalarda bulunmuş; video, bilgisayar, lazer gibi iletişim araçlarıyla ve izleyicinin katılımıyla gerçekleştirilen
               happeningler,  performanslar  ve  show  denilen  gösteri  sanatlarıyla  kendisini  göstermiştir.  Günümüz  sanat  ortamına
               yaklaşırken sanat olgusuna ilişkin faaliyetlerde tüketim toplumunun artıklarını oluşturan endüstriyel nesnelerin yoğun
               olarak kullanıldığı görülmektedir. Günümüzde yoğun bir şekilde insan yaşamına giren televizyon ve diğer kitle iletişim
               araçlarının  görüntü sunumlarıyla insan varlığını hazır alıcı boyuta sürüklemiştir. Böylece sanatçı yaratma sürecinde
               kullandığı malzemeleri tüketim toplumunun atıkları arasından elde etmeye başlamıştır.

               A) SERT KENAR RESMİ

               1960’larda  ABD’de etkin olmuş ve op-arttan türemiş bir
               akımdır.  Bu  akımda  sanatçılar  boyanın  niteliklerini  ve   Bilgi Notu 4
               hareketini  duyguların  ifadesinde  kullanan  soyut   Robert  Indiana,  Love,  Pul.  Indiana’nın  en  ünlü  eseri
               dışavurumculara  tepki  göstermiş,  onların  kullandıkları   “LOVE” ilk olarak 1958’de Indiana’nın şiirlerinde ortaya
               formları  kişisellikten  arındırarak  kendi  tekniklerine   çıktı. Daha sonra “Sevgi Tanrı’dır” (Love is God) yazan
               adapte  etmişlerdir.  Akımın  temel  özelliği  geniş  renkli   tablosunda, 1964 yılında ise kırmızı-yeşil-mavi renklerle
               alanlar  ve  keskin  formlardır.  Parlak  metalik  renklerin   MOMA için Noel kartı olarak kullandı.
               arasında sert ve belirgin geçişler oluşturmak için akışkan
               akrilik  boyalar  kullanılmıştır.  Bu  stil  Kasimir  Malevich   İlk kez 1973 yılında 8 cent’lik pulun üzerine basıldı ve
               (Kasimir Maleviç), Wassily Kandinsky (Vasili Kandinski),   LOVE pulları serisi devam etti. Pek çok teknikle tekrar-
               Theo van Doesburg (Teo van Disburk) ve Piet Mondrian’ın   ladığı  LOVE’ın  serigrafik  ilk  üretimini  1966  yılında
               (Pit Modrian) erken tarihli eserlerinden ilham almıştır.  yaptı. Anıtsal  LOVE  heykelleri  bir  çok  noktada  yerini
                                                                 aldı, heykeller logo olarak kullanıldı.
               Barnett Newman (Barnıt Nivman) (1905-1970): Yüzey
               bütünlüğünü dikey ve yatay çizgilerle bölümlere ayırması
               “Hard  Edge”(Hart  Edge)  akımının    habercisi  olmuştur.
               Sert kenar ya da kesin sınır anlamına gelen bu eğilimde
               renk, kenarları net bir biçimde sınırlandırılmış yüzeyler
               içinde kullanılmıştır. Barnett Newman, Ad Reinhardt (Ed
               Reinhart),  Robert  Motherwell  (Rabırt  Mothirvel)
               1960’larda  soyut  dışavurumculuk  içinde  yer  alan  bu
               eğilimin önemli temsilcileridir. Hard Edge geç resimsel
               soyutlama  ile  minimalizm  arasında  aracı  bir  eğilimdir.
               Robert  Indiana  (Rabırt  İndiya)  (Görsel  4.69),  Josef
               Albers, Ellsworth Kelly (Elsvort Keli),  Kenneth Noland
               (Kenıt  Nolınd),  Ad  Reinhardt,  Bridget  Riley  (Biricıt
               Rayli),  Jeffrey Steele (Cefri Sitil), Frank Stella (Frenk   Görsel 4.71: LOVE, Pul, Indiana,
               Sitela),  Victor  Vasarely  (Viktor  Vasali)  bu  akım  ile          1973
               ilişkilendirilen sanatçılardır.


                                                                                                         125
   123   124   125   126   127   128   129   130   131   132   133