Page 129 - ÇAĞDAŞ DÜNYA SANATI TARİHİ 12
P. 129

20. YÜZYIL  ÇAĞDAŞ SANAT AKIMLARI

            B) GEÇ RESİMSEL SOYUTLAMA (Renk Alanı Resmi)

            Renk alanı resmi 1950'lerde Mark Rothko, Barnett Newman ve Clyfford Still gibi soyut dışavurumcu ressamlar için
            kullanılmıştır. Amaç; resmi duygu, mitoloji ve inançlardan arındırmaktır. Renk alanı resmi için yapılacak en basit tanım-
            lama bağımsız ve birincil anlatım aracı olarak renk kullanımıdır. Hafif, ince bir boya kullanımı, dokulu  yüzeylerden
            kaçınmak, boya tabakasının altından tuvalin görünmesi, saydam bir kompozisyon, kişisel fırça vuruşları ve jestlerden
            arınmışlık,  canlı  renk  kullanımı  ürünlerin  ortak  noktasıdır.  Morris  Louis  (Moris  Luiz),  Kenneth  Noland  ve  Helen
            Frankenthaler  (Helen  Fırankentalır)  tarafından  kurulmuş  Washington  Color  Schoolda  (Vaşingtın  Kalır  Sukul)
            1955-1965 yılları arasında geç resimsel soyutlama akımı benimsenmiştir.

            C) KAVRAMSAL SANAT

            Kavramsal sanatın başlangıcı Duchamp'a, sürekliliği ise günümüze kadar uzanır. Postmodern sanat anlayışının sanatı
            yaşamın içine katması, seçkinci sanat anlayışının yıkılması, sanata karşı sanat yapılması, pek çok sanat yapıtının tek bir
            sanat yapıtı içinde birleştirilmesi ve farklı sanat  türlerinin ortaya çıkması kavramsal sanat anlayışını doğurmuştur.
            1960’larda ortaya çıkan ve ilk kez Sol LeWitt  tarafından tanıtılan akımın iddiası sanatın “nesne”den çok bir “kavram”
            olduğudur. Postmodernizmin sanattaki en büyük yansıması
            olarak tanımlanabilecek kavramsal sanatın içine  ayrı ayrı
            ele alınmış pek çok eseri dâhil etmek mümkündür. Çünkü
            kavramsal  sanat  postmodern  sanat  anlayışı  ile  birebir
            örtüşen bir yapı sergilemektedir.

            1960  sonrasında sanatın nesneye ihtiyacı olup olmadığı
            tartışılmaya  başlanmıştır.  İlk  başta  ‘Düşünce  Sanatı’,
            “Enformasyon  Sanatı”  gibi  isimlerle  anılan  eğilimler,
            minimalist  sanatçı  Sol  LeWitt’in  kendi  yapıtlarının
            kavramsallığını  vurgulamak  için  1967  yılında Artforum
            dergisinde  yayınladığı  “Kavramsal  Sanat  Üzerine
            Paragraflar”  yazısından sonra “Kavramsal Sanat” başlığı
            altında  toplanmıştır.  Kavramsal  sanat  anlayışına  göre
            sanat eseri sadece estetik kaygılarla üretilmemelidir. İzle-
            yiciyi düşündürmeli hatta bir ölçüde onun aklını karıştır-
            malıdır. Bu nedenle her türlü materyal kavramsal sanatın
            malzemesidir.  Kavramsal  sanat  yapıtını  her  birey  kendi
            penceresinden  yorumlayabilir  çünkü  kavramsal  sanat
            eserinde  tek  bir  doğru  değil  izleyicinin  doğruları  ve
            çıkarımları vardır. Sanatın sadece yetenekle var olan bir   Görsel 4.72: Silinmiş De Kooning Deseni,
            unsur  olduğu  varsayımını  yıkmaya  çalışan  kavramsal          Rauschenberg, 1953
            sanat yapıtları tepkisel bir anlayışla ortaya çıkmıştır. Bunlara Robert Rauschenberg’in (Rabırt Royşenberg) ressam
            Willem de Kooning’in (Vilyım Di Koning) bir desenini alıp 40 adet silgi tüketerek sildiği “Silinmiş De Kooning
            Deseni”  (Görsel  4.72)  ya  da  Paris’teki  Iris  Clert  (İris  Kilert)  Galerisindeki  bir  sergiye  “Bu  telgraf  Iris  Clert’in
            portresidir, ben öyle diyorsam öyledir.” mesajıyla gönderdiği telgrafla katılması örnek olarak verilebilir. Tekil nesneyi
            dışlayarak yerine düşünceyi koyan kavramsal sanatçılar; belgeler, fotoğraflar, haritalar, taslaklar, videolar vb. taşıyıcı
            araçlar kullanarak sanatın geleneksel tanımını ve biçimini sorgulayan bir devrim gerçekleştirmişlerdir. Kavramsal sanat,
            1960 sonrasında gelişen hemen tüm akımların yolunu açmıştır. Sanatın ne olduğuna dair soru işaretleriyle izleyiciyi
            kuramsal  bir  düşünme  eylemine  ortak  eden,  sanatın  işlevine  dair  yeni  önermeler  getiren  ve  yetenek  yerine  sınırsız
            yaratıcılık  düşüncesini  savunan  kavramsal  sanat;  çok  çeşitli  akımlar,  eğilimler,  oluşumlar  hâlinde  günümüze  kadar
            uzanmış; günümüzde de resim, heykel gibi daha geleneksel türlerin kavramsallaşmasında rol oynamıştır.


            Ç) SÜREÇ SANATI
            Kavramsal sanat içinde yer alan bir harekettir. Süreç sanatının en temel özelliği herhangi bir nesnenin oluşum sürecinin
            izleyicinin gözleri önüne serilmesidir. Bu anlayıştaki sanatçılar alışılagelmiş gereçlerin dışında yağ, buz, toprak, keçe,
            çimento, lastik, kömür, çimen ve benzeri birçok madde kullanmış ve yumuşak gereçlerden (kumaş, plastik gibi) yontular
            yapmıştır. Bir kısım sanatçı ise doğal değişimleri tetikleyerek (örneğin korozyon ve/veya mantarların maden plaklarını
            zamanla  çürütmeye  başlatmasını)  bunların  fotoğraflarını  sergilemiş  ya  da  çeşitli  aygıtlarla  süreli  deneyler  yaparak
            bunları izleyiciye sunmuşlardır. Genellikle sanat eserlerinde izleyicinin görebildiği sadece sonuç yani sanat eserinin
            kendisidir. Ancak süreç sanatında izleyici sanat eserinin kendisinden çok yapım aşamaları üzerine odaklandırılmaktadır.


            126
   124   125   126   127   128   129   130   131   132   133   134