Page 110 - MÜZE EĞİTİMİ (seçmeli 9,10,11 ve 12. sınıflar)
P. 110
MÜZE EĞİTİMİ MÜZECİLİĞİN TARİHSEL GELİŞİM SÜRECİ
• Bergama Kütüphanesi
Helenistik dönemde Bergama Kralı II. Eumenes (Yumins) (M.Ö. 197-159) ta-
rafından kurulmuştu (Görsel 3.10). Antik Dönem'in Anadolu’daki en önemli
kütüphanesiydi. Yunan heykelleri ve kopyalarından oluşmuş koleksiyonları ile
iki yüz bin civarında parşömene sahipti. Mısır'daki İskenderiye Kütüphanesi
ile rekabet hâlindeydi. Her ikisi de en eksiksiz metin koleksiyonlarını toplama-
ya çalışmış; rakip düşünce ve eleştiri okulları geliştirmişti.
Bergama Kütüphanesi binasında pek çok heykel kaidesine rastlanmış ve hâlen
Berlin Müzesi'nde bulunan 3,5 metre yüksekliğindeki Athena heykeli burada
bulunmuştur. Ayrıca kütüphane binasında tanrı heykelleri, önemli yazar ve
şairlerin heykel ve büstleri de yer almaktaydı. Okumak için kitap yapma fikri
Bergama’da doğmuştur. Kitaplıkları heykelle süslemek, kitapları raflara dikine
koymak, yaprak, sayfa, kodeks ve fihrist bu kütüphanede icat edilmiştir.
Görsel 3.10: Bergama Antik Kenti, İzmir
Romalılar, savaşlarda ele geçirdikleri ganimetleri halkın görebileceği yerlerde
sergileyerek, devletin gücünü, kuvvetini ve yüceliğini vurgulamışlardır. Zengin
ailelerin evlerinde; eski eserlerden koleksiyon oluşturma ve eser kopyalama,
eski Yunan heykellerini toplama, ayrıca “Pinakothek” adı verilen duvarlarında
resim ve fresklerin olduğu galerilere sahip olma isteği yaygındır. Bu anlamda
koleksiyonculuk, çağımızla benzerlik gösteren yönleriyle ilk olarak Roma’da
ortaya çıkmıştır. Bilgiyi ve sanatı halka ulaştırma anlayışı, Antik Çağ'da kendini
gösterirken Orta Çağ Avrupası'nda ise böyle bir yaklaşım görülmemektedir.
Derebeylerin şatolarında, kilise ve manastırlarda değerli eşya koleksiyonları
vardır. Ancak halk için sanat eserleri sadece kiliseyi ziyaret ettiklerinde göre-
bilecekleri bir olgudur. Avrupa’da Rönesans’a kadar sanat, tarih ve bilim kay-
nakları dışa kapalı bir koleksiyonculuk anlayışıyla toplanmaya devam etmiştir.
108