Page 128 - MÜZE EĞİTİMİ (seçmeli 9,10,11 ve 12. sınıflar)
P. 128
MÜZE EĞİTİMİ MÜZECİLİĞİN TARİHSEL GELİŞİM SÜRECİ
Cumhuriyetin ilk yıllarından itibaren sanat ve kültür politikalarına ağırlık ve-
rilmiştir. Birbirini izleyen yeni kazılar başlatılmış, yeni müzeler açılmış; kurum-
lar koleksiyonculuğa yönlendirilmiş ve yeni müzeler için kaynak toplanmaya
başlanmıştır. Bu süreçte halkın eğitilmesi ve koleksiyonların toplanması anla-
mında halkevlerinin de büyük katkısı olmuştur. Topluma sanat, tarih ve müze
zevkini benimsetmek için tarih ve müze kolları kurulmuştur.
Atatürk, cumhuriyetin ilanının hemen ardından yurtta birçok arkeolojik kazıyı
ve bu zamana kadar yapılan müzeleri gezerek, arkeoloji ve müzecilik alanında
daha çok uzmana ihtiyaç olduğunu belirtir. Onun emriyle, yurtdışında eğitil-
mek üzere uzmanlar gönderilmiş, bakımsızlıktan harap olmuş birçok sanat
eseri ve anıt da onarım altına alınmıştır.
Osmanlı Dönemi’nde toplam 16 müze ve müze deposu bulunurken cumhuri-
yetin ilk on beş yılında 37 yeni müze ve müze deposu kurulmuştur.
Türkiye’de ilk İnkılâp Müzesi (İstiklal Müzesi), 24. fırka zabitlerinden Müla-
zım Nuri Halil Bey tarafından 1921’de Millî Mücadele’ye ait değerli eşyaların
toplanmasıyla oluşturulmuştur. Osmanlı Dönemi’ndeki Müze-i Hümayun,
1922’de İstanbul Arkeoloji Müzesi adını almıştır.
İçindeki eşyalar ile birlikte müzeye dönüştürülen Topkapı Sarayı 1924’te ziya-
rete açılmıştır.
Ankara’da bir Hitit müzesinin açılmasının istenmesi üzerine 1923’te Kurşun
Han ve Mahmut Paşa Bedesteni, Millî Eğitim Bakanlığı tarafından onarılarak
Ankara Arkeoloji Müzesi ismiyle açılmıştır. Cumhuriyetin ilk müzesi olarak Mi-
mar Arif Hikmet Koyunoğlu’na yaptırılan Ankara Etnografya Müzesi 1930’da
halkın ziyaretine açılmıştır (Görsel 3.43).
Görsel 3.43: Etnografya Müzesi, Ankara
126