Page 18 - TÜRK SANAT MÜZİĞİ KORO 10
P. 18
İNSAN SESİNİN GELİŞİMİ
İnsan sesi doğumdaki ağlama ile başlar. Bu sesin frekansı yaklaşık 440 Hz’dir. İlk aylarda 440’a yakın frekansta
olan ses, giderek gelişir ve genişler. Bebek ve çocuk seslerinin frekansları 2 yaşına kadar beş yarım tona, 12 yaş civarında ise
yaklaşık 1,5 oktava çıkar. (Çevik) Ses; kız ve oğlan çocuklarında ergenliğe kadar benzer frekansta seyreder, fiziksel olgun-
laşmayla beraber cinsiyet hormonlarının da faaliyete geçmesiyle değişime uğrar.
Ergenlik sürecinde en çok etkilenen ses organı larinkstir. Bu etkilenme sonucunda larinksin boyutları büyürken
sesin frekansı düşer. Bu değişimlerin etkisiyle kız ve oğlan çocuklarının sesi zamanla olgunlaşıp koyulaşarak yetişkin kadın
ve erkek ses karakterlerine benzer şekilde değişime uğrar. Bu süreçte, özellikle oğlan çocukların seslerinde kontrolsüz iniş
çıkışlar, kırılma ve çatlamalar görülebilir. Oğlan çocukların ses tellerindeki uzama 1 cm’ye ulaşırken sesleri 1 oktav düşer.
Kız çocuklarında ise ses genellikle kısık ve zayıftır. Kız çocuklarının ses telleri 3-4 mm uzarken, 1/3 oktav veya bir büyük
üçlü kadar kalınlaşır.
Vokal dönüşüm ergenlikle birlikte konuşma açısından 3 ila 6 ayda tamamlanırken şarkı söylemede karşılaşılan ses
problemlerinin kızlarda 17, oğlanlarda 19 yaşına kadar sürdüğü görülmektedir. (Çevik, Helvacı)
Ses tellerinin boyutları ve larinksin yapısı, ses genişliğini belirleyen faktörlerdir. Geniş bir larinks, uzun ve geniş
ses telleri pes; küçük bir larinks, kısa ve dar ses telleri ise tiz ses karakterine sahiptir. Rezonatör bölgelerin anatomik yapısı,
damak ve larinksin boyutları sesin yapısını ve genişliğini etkileyen faktörlerdir. Ses türlerini ve genişliğini etkileyen en
önemli anatomik özelliklerin başında gelen ses tellerinin boyutları, inceden kalına değişik ses karakterlerine göre şu şekilde
saptanmıştır:
Soprano 14 mm–17 mm
Mezzosoprano 18 mm–21 mm
Kontralto 18 mm–19 mm
Tenor 18 mm–20 mm
Bariton 21 mm–27 mm
Bas 24 mm–25 mm
! Ses eğitiminde register kavramı ve uygulamaları üzerinde durulmalıdır. Ses eğitimi ile amaç-
lanan; alt, orta ve üst register bölgeleri arasındaki geçişlerin birbirine pürüzsüz şekilde bağlanıp
perçinlenmesidir.
Özellikle ergenlik dönemindeki ses değişimi çocuklara çok iyi açıklanmalı; bunun geçici bir süreç olduğu, yapısal
ve kalıcı hasarlar kalmaması için de konuşma ve şarkı söyleme esnasında sesin bastırılmadan kullanılması gerektiği anla-
tılmalıdır. Derse hazırlık çalışmalarında çocuğun, sesini rahat ettiği tonlara kadar kullanması istenmeli, sınırları zorlanma-
malıdır. Günlük yaşamda edinilen hatalı konuşma alışkanlıkları, topluluklarda bağırma ya da aşırı fısıltıyla konuşma, sesi
zorlayarak kullanma, iyi artiküle etmeme, tek nefesle uzun süren konuşmalar yapma bu dönemde sese zarar veren etkenlerdir.
Koro Uygulamaları Esnasında Yapılan Doğrular-Yanlışlar
Egzersizler doğal ses sınırları içinde kalmalıdır. Ses sınırlarını aşma
Alt ve orta register bölgeleri kullanılmalıdır. Çocuk yaşına uymayan ses dinamizmi
Sesin alt ve üst sınırları zorlanmamalıdır. Uzun süren koro çalışmaları
Ses kırılmaları mümkün olduğunca engellenmelidir. Ses türünü ayırmada yapılan yanlışlar
Çalışma süreleri kısa tutulmalıdır. (Belgin) Bağırarak konuşma
İyi telaffuz etmeme (Cevanşir-Gürel)
Sesin yanlış kullanımından bağımsız olarak zararlı alışkanlıklardan veya mevsimsel etkenlerden dolayı da çeşitli
hastalıklar ortaya çıkabilir: bademcik iltihabı, larenjit, farenjit, bronşit, sinüzit, nezle, astım vb. Bu hastalıklar larinksi ve
solunum organlarını doğrudan etkilediği için mevsim normallerine göre giyinmeye, çok sıcak ya da soğuk besinler tüketme-
meye, sigara ve alkol kullanımından kaçınmaya dikkat edilerek ses sağlığı korunmalıdır.
16 İnsanda Ses Sistemi, Ses Eğitimi Uygulamaları ve Koro Kültürü İnsanda Ses Sistemi, Ses Eğitimi Uygulamaları ve Koro Kültürü