Page 26 - MÜZİK KÜLTÜRÜ
P. 26
MÜZİK VE KÜLTÜR
2.3. İNSAN VE MÜZİK
2.3.1. İnsanın Müzik Yapma Nedenleri
İnsanoğlunun bilinçli olarak kullandığı en eski ve en etkileyici ses kaynağı kendisine
ait olan sestir.
İnsan, kendi sesinin güzelliğini keşfettikçe onu daha güzel bir biçimde kullanmanın
yollarını aramış ve bunun için sesini kontrol altına almak istemiştir. Bunun sonucunda sesin
doğru ve güzel kullanılması sağlanmıştır. İnsanın sesini kontrol etme çabası belli bir olgun-
luk kazandığında insan, sesini taklit edebilecek enstrümanlar bulmuştur.
Müzik bilimcilere göre insanoğlu sesini iki biçimde kullanır. Bunlardan ilki sözlerin
hâkim olduğu, sesin bir araç olarak kullanıldığı logogenik yöntemdir. İkincisi ise sözlere
bağlı kalmadan duyguların kuralsızca ifade edildiği pathogenik yöntemdir. İkisinin birleşimi
ise melojenik yöntemi doğurur.
Müzik; sosyal yaşantıdan siyasi yapıya, dinî inançlardan yöresel geleneklere göre
şekillenir ve toplumun yaşantısını ifade eder. Bir bölgeye ait sözlü ya da sözsüz eserler; o
bölge halkının özelliklerini, geleneklerini, düşünce tarzını ve değerlerini yansıtır. İnsanlar,
en basit duygularından en derin duygularına kadar coşkularını, sevinçlerini, mutluluklarını,
acılarını müzik yoluyla aktarır.
İnsanoğlu müziği çok eski çağlardan günümüze kadar eğlence, dinlenme, eğitim,
askerî, terapi, dinsel, rehabilitasyon, pazarlama, sağlık vb. alanlarda bir araç olarak kul-
lanmıştır. Bu ve benzeri alanlarda müziğin kullanımı gün geçtikçe yaygınlaşmış ve müzik,
alternatifi olmayan etkili bir araç hâline gelmiştir.
2.3.2. İnsanın Müzik Yapma Süreçleri
Sanatın türleri arasında yer alan müzik, sesi araç edinir. Sesle anlatma sanatı olarak
da bilinir. İnsanoğlunun kültür düzeni; içerisinde toplumsal, dinsel, büyüsel, duyusal, düşün-
sel, eşeysel gereksinmelerini karşılamak için kullandığı ses, sözlü ses, doğal ya da yapay
aygıtların seslerinden oluşan evrensel kültür düzenidir. Müziğin gereçleri içerisinde perde,
ritim, hareket ve dinamikler (gürlük terimleri ve ses düzeyi) gibi araçlar vardır. Müzik; sergi-
sel sanat, güzel sanat ve işitsel sanat türlerinin içinde yer alır.
Tarihin gerilerine doğru ne kadar gidilirse gidilsin müzik hep vardır. Kaybolmuş uy-
garlıklardan kalan anıtlar, yontular, şiirler, efsaneler, destanlar, felsefeler geçmiş hakkında
bir görüş kazanmamızı sağlar. Fakat müzik konusunda kesin bir kanıt yoktur. Eski uygarlık-
lardan bize hiçbir müzikal yankı ulaşmamıştır. Modern nota yazısı çıktıktan sonra günümüze
ulaşan ilk yazılar oldukça yakın zamana aittir. Geri kalanlar ise geçmişin karanlığında kaybo-
lup gitmiştir.
Müzik insan dışındaki kuvvetlere bağlı olarak değil insana özgü ve insana bağlı bir
şekilde icat edilmiştir. Ciğerleri, hançeresi, ağzı ve dili bulunan; akla, hayal gücüne ve irade-
ye sahip olan insanoğlu, konuşmayı nasıl geliştirdiyse müzik ifadelerini de o şekilde bulmuş-
tur. Bu durumda insanı müzik yapmaya kendi organları yöneltmiştir.
Eski çağlarda insanoğlu müziği güç kazanma, doğum, ölüm, evlenme, savaşa eşlik
etme ve başarı kazanma gibi amaçlarda kullanmıştır. Bunun yanında müzikle olağanüstü
güçlerden korunmaya da inanmıştır.
2.3.3. Müziğin İşlevleri
Müzik, insanın var olmasından itibaren yaşamının her evresinde yer aldığı için çeşitli
işlevlere sahiptir. Bu işlevlerin başında duyguların aktarılması gelir.
Müzik aynı zamanda matematiksel bir mantık, disiplin, zamanı kullanma, susma ve
diyalog kurma sanatıdır. Müzik duygusal bir deşarj yolu olduğu gibi insan yaşamına, toplu-
ma diğer sanatlar gibi sıkıca bağlıdır. Müzik yoluyla günlük hayatın zorlukları aşılırken bir
yandan da birlikte yaşamanın kuralları öğrenilir.
24