Page 37 - MÜZİK KÜLTÜRÜ |
P. 37

2. ÜNİTE   GENEL MÜZİK KÜLTÜRÜ




                                                                                      TANIMAK GEREK

                                      Hüseyin Sadeddin Arel: 1880 yılında İstanbul'un Vefa semtinde dün-
                                  yaya geldi. İlk eğitimine Vefa'da Taşmektepte başladı ve daha sonra Şem-
                                  sülmaarif ve Numune-i Terakki okullarında devam etti. Babasının İzmir'deki
                                  görevi nedeniyle, ortaöğretimini İzmir'deki Fransız Kolejinde tamamladı. Bu
                                  süreçte özel derslerle İngilizce, Fransızca ve Almanca öğrendi. Üniversite eği-
                                  timini 1906'da İstanbul'daki Mekteb-i Hukuk-ı Şâhanede birincilikle tamam-
                                  ladı.
                                      Arel İngilizce, Fransızca, Almanca, Arapça ve Farsça dillerine hâkimdi ve
                                  bu diller arasında çeviri yapabiliyordu. İslam hukuku, Mecelle ve Avrupa hu-
                                  kuku konusunda geniş bilgisiyle Türk hukuk tarihinde önemli bir yere sahip-
                                  ti. İstanbul'da avukatlık yaparken hukukçuluk yetenekleri genişçe bir kesim
            tarafından bilinir oldu. Ancak asıl ününü Türk musikisi alanındaki çalışmalarıyla kazandı.
                 Arel'in müzik eğitimine İzmir'de 10 yaşında mandolin çalarak başladığı bilinir. Müzisyen; ney,
            piyano ve birkaç başka nefesli ve yaylı çalgıyı da öğrendi. 1907 ve 1909 yıllarında, ünlü besteci ve
            müzik bilgini Edgar Manas'tan armoni, kontrpuan ve füg dersleri aldı. Çeşitli ustalardan; özellikle
            de Şeyh Hüseyin Fahreddin Dede'den Türk klasik müziği ve dinî müzik öğrendi.
                 İstanbul Konservatuvarının Batı Müziği Bölümü'nü düzeltmek ve 1926'da kapalı olan Türk Mü-
            ziği Bölümü'nü yeniden açmak için İstanbul Şehir Umumi Meclisi tarafından İlmî Kurul Başkanlığı-
            na atandı. İleri Türk Müzik Konservatuvarını kurdu ve 1953'e kadar burada ders verdi.
                 Öğrencileri, Arel'in Türk müziği teorisi ve uygulaması üzerine düşüncelerini benimsedikleri
            için "Arelci" olarak anıldılar. Daha sonra, bu yeni koşullarda yapılan eğitim çabaları "Arelcilik" olarak
            adlandırıldı. Arelcilik akımının ilkeleri şu şekildedir:

                 - Millî müziğimizin adı Türk müziğidir ve "alaturka" ifadesi yanıltıcıdır.
                 - Türk müziği tek bir bütündür ve sanat müziği ve halk müziği ayrımları, bu bütünün dalları
            gibidir.
                 - Millî müziğimiz heptatonik (sekizlide yedi sesin kullanıldığı) bir yapıya sahiptir, pentatonik
            (beş sesli) değildir.
                 - Türk müziği ses sistemi tarihten gelen bir düzen içinde 24 perdeli ve aralıkları eşit olmayan
            bir sistemdir ve Türk müziğinde Arel-Ezgi notasyonu olarak bilinen notasyon bu ses sistemi ile
            ilişkilidir.
                 - Türk müziği, geniş ve değerli kaynaklarıyla Batı müziğinden daha fazla ilerleme kapasitesine
            sahiptir ancak Batı müziğinin metot ve usullerinden de yararlanılmalıdır.
                 - Okullardaki müzik eğitimi, Türk müziği teorisi esaslarına dayanmalı ve metotlu bir şekilde
            verilmelidir.
                 - Türk müziği bilimsel olarak incelenmeli, araştırılmalı ve çok seslilik konusunda geliştirilmelidir.
                 Arel'in öğretilerini takip eden veya çevresinde toplanan birçok önemli müzik insanı, Ahmet
            Adnan Saygun, Mesut Cemil ve Hasan Ferit Alnar gibi isimlerle anılmaktadır. Hem dinî hem de din
            dışı alanlarda çok sayıda eser besteleyen müzisyenin yaklaşık 750 eseri bulunmaktadır. Arel, 1955
            yılında hayatını kaybetti.
                 *Komisyon tarafından düzenlenmiştir.




                        Daha fazla etkinliğe karekodu okutarak ulaşabilirsiniz.





         36
   32   33   34   35   36   37   38   39   40   41   42