Page 35 - MÜZİK KÜLTÜRÜ
P. 35
TEMEL MÜZİK KÜLTÜRÜ
Tarih öncesi çağlara uzanan etnomüzikolojik araştırmaların yöntemi şöyledir:
1. Çalgı bulguları
2. Resim ve harf yazıları
3. Müzik hakkında yazılmış belgeler (tarih, şiir, anı, müzik teorisi yazıları)
Bu üç bulgu eski çağların müziğine ışık tutar. Fakat müziğin nasıl yapıldığını ve ses-
lendirmenin nasıl olduğunu belgeleyemez.
İlkel topluluklarda insanlar müziği doğadaki sesleri taklit etmek, doğa olaylarına hâ-
kim olmak ve kendilerini korumak için tapınma amaçlı kullanmaya başlamıştır.
İnsanoğlunun kültürel ve toplumsal gelişimi üç temel çağda incelenir:
Paleolitik Çağ: Bu dönemde insanlar; doğal çevresi dağlık ve ormanlık olan, sert
ve soğuk iklime sahip mağaralarda ve kayaaltı sığınaklarda yaşayan, avcılıkla beslenen 20-
30 kişilik gruplar hâlindedir. Avcılık ve toplayıcılık, yontma ve kesme alet teknolojisi yavaş
yavaş gelişmeye başlamıştır. Göçebe olarak yaşam devam etmekte ve cinsler arasında iş
bölümü yapılmaktadır (Görsel 3.1).
Paleolitik Çağ’da ilkel nitelikli oklar yapıldığı ve ok yayındaki gerilmiş telin tınla-
masıyla ilk telli çalgının ortaya çıktığı düşünülmektedir. İlkel insanların taşlardan, ağaç ka-
buklarından, kemik ve boynuzlardan çıkardığı sesler; önce doğayı tanımak sonra doğaüstü
güçlerle haberleşmek amacıyla elde ettiği seslerdir.
Neolitik Çağ: Ilıman iklim ve bitki örtüsünün zenginleştiği bir çevrede, hayvanlar-
dan ve bitkilerden yararlanılarak geleceği güven altına alma duygusunun ağır bastığı, te-
kerlekli araçların bulunduğu, din, bilim ve sanatın önem kazandığı bir çağdır. Yazı, takvim,
matematik, bilim felsefe ve sulu tarımın ortaya çıkışı, keşif ve icatların başlaması yine bu
dönemde hız kazanmıştır (Görsel 3.2).
Paleolitik Çağ ile Neolitik Çağ arasındaki en ayırt edici özellik avcılık ve toplayıcılık
teknolojisinden hayvancılık ve tarım teknolojisine geçiştir.
Endüstri Çağı: M.Ö. 1800 yıllarını kapsayan dönem, insanlık tarihi açısından büyük
önem taşır. Teknolojik gelişmelerle başlayan bu çağ, insanlık tarihinin en önemli yükselişle-
rinden olmuştur. Endüstri Çağı, bilimsel buluşlara dayalı sosyoekonomik ve kültürel deği-
şim özelliklerini barındırır (Görsel 3.3).
Endüstri Çağı’nda madenciliğin kullanılmasıyla birlikte müzik alanında büyük deği-
şimler ve gelişmeler gözlenmiştir.
3.1.2. İlk Çağ Uygarlıklarındaki Müzik Kültürü
M.Ö. 4000 - M.S. 4. yüzyıl arasında yaşayan uygarlıklar, müziği çeşitli ihtiyaçlarını
karşılamak için kullanmışlardır. İlk Çağ’da doğaüstü güçlerle haberleşmek amacıyla yapılan
müzik dönemi kapanmış, müzik bilinci dönemi açılmıştır. Sulu tarıma geçişin ve insanın
toprağa yerleşme aşamasının kazandırdığı ivmeyle dünyanın en verimli ovalarında, nehir
kıyılarında yükseliş gösteren İlk Çağ uygarlıkları; Mezopotamya, Mısır, Anadolu, Hint, Çin,
İbrani, Yunan ve Roma kültürlerini oluşturur.
Bulgulara göre M.Ö. 4000 yıllarında Mezopotamya’da ilk dinsel şarkıların söylendi-
ği, M.Ö. 3500’de Mısır’da ilk telli çalgı olan lutun kullanıldığı, M.Ö. 3000’de Çin’de bambu
kavalın icat edildiği bilinmektedir. Telli ve vurmalı çalgılardan oluşan ilk çalgı topluluğu,
M.Ö. 2000’de Nil ülkesinin ürünü olarak ortaya çıkmıştır. Bu yıllarda Sümer tapınaklarında
söylenen yakarılar, rahip ve koronun karşılıklı söylediği responce (respons) ve iki koronun
değişimli olarak seslendirdiği antiphone (entayfon) biçiminde uygulanmıştır.
Sanat alanındaki gelişmeler, bütün uygarlıklarda olduğu gibi İlk Çağ uygarlıklarının
da anlamlı bir göstergesidir. Sulu tarıma geçiş ve yazının icadı; bilim, felsefe, matematik,
hukuk, madencilik, ticaret, eğitim ve sanat alanlarındaki yükselişi sergiler. İlk Çağda müzik,
estetik amaçların bilinciyle yapılmıştır.
33
33