Page 57 - THM TEORİ VE UYGULAMASI 11
P. 57

1.7.        HOYRAT UZUN HAVA TÜRÜ



                  Hoyrat, Türk halk müziğinde “uzun havalar” türünde olup çoğunlukla Güneydoğu Anadolu Bölgesi ve
              kısmen de Doğu Anadolu’da seslendirilir. Halk arasında en yaygın adı; “hoyrat” olmasına karşın, bazı yöre-
              lerde “horyat, koyrat, koryat” da denilen bu türe verilen ad Türk Dil Kurumunun Türkçe Sözlük'ünde “kaba
              ve hırpalayıcı” anlamındadır. Kerkük, Musul, Şanlıurfa, Elazığ ve Erzurum’da bu kelime “ezgi” ve “türkü”
              olarak kullanılmaktadır. Hoyrat uzun havalarının yaygın olduğu yöreler “Kerkük, Şanlıurfa, Diyarbakır ve

              Elazığ”dır.  Bu  iller  ve  yörelerin  dışında  “Erzurum,  Erzincan,  Sivas’ta”  da  hoyratlar  görülmektedir. Sözü
              edilen yörelerdeki geleneksel toplantılarda çoğunlukla erkekler tarafından söylenen türkülerdir. Bazen de
              hoyratların iki kişi tarafından karşılıklı olarak seslendirildiği, hatta bu seslendirmelerin farklı mahallelerde
              yapıldığı ve buna yörede “hoyrat çağırma” dendiği bilinmektedir.
                  Hoyrat uzun havaları, yiğitlik duygusunu veren şiirsel/sözel ögelerle bezenmiştir. Sözlerinde sevgi,
              sevgili, gurbet, keder, yas, umut, özlem, doğa, nasihat gibi konular işlenmiştir. Hoyrat, Türk halk edebiyatı
              ve Türk halk müziğinin ortak türüne özgü bir adlandırmadır. Katma söz olarak “ah valla(h), amanın, öz
              ağam oğlu, yavru yavru, oğul oğul” vb. sözler kullanılmıştır.
                  Hoyratların sözleri, şiir dizeleri (4+3),(3+4),(5+2) ve (2+5) duraklı yedi heceli manilerden oluşmaktadır.
              Dört dizeden oluşan hoyratların ilk dizeleri eksik hecelidir. İlk dizedeki söz veya sözcükler sonraki dizelere
              “ayak” veya “uyak / kaf ye” sözcüğü verir. Hoyratların sözlerinde/şiirlerinde birinci dizeyi oluşturan sözcük
              ya da sözcük grubu “ayak” olarak adlandırılır. Bu “ayaklar” söylenişi aynı veya birbirine yakın ancak anlam-
              ları farklı olan sözcüklerden oluşursa halk edebiyatında “cinas” adını alır. Hoyrat türündeki uzun havalarda
              “cinaslı” sözcükler ve dizeler kullanılması oldukça yaygın bir gelenektir. Bu nedenle bu hoyratların mani
              dörtlüklerine “cinaslı mani” denir. Hoyrat türündeki uzun havaları diğer yörelerimizdeki uzun hava türle-
              rinden ayıran en belirgin özellik de “cinaslı mani” kullanılmasıdır. Ayrıca manilerde olduğu gibi hoyratların
                                                                   dörtlüklerinde de 1, 2 ve 4. dizeler kendi ara-
                                                                   sında uyaklıdır; 3. dize ise serbesttir.
                                                                       Hoyratlar diğer uzun havalara göre daha
                                                                   güçlü bir tonda ve kuvvetli bir şekilde okunur.
                                                                   Hoyratların ezgi olarak ses genişliği alanı da
                                                                   oldukça geniştir. Dört beş ses içinde dolaşan
                                                                   hoyrat  uzun  havaları  olduğu  gibi  on  bir  ses
                                                                   içinde dolaşanları da bulunmaktadır. Geniş bir
                                                                   ses  aralığında  seslendirilen  hoyratlar,  birkaç
                                                                   “mertebeli / aşamalı” ezgilerle söylenir. Halk,
                                                                   bu ezgi gruplarına baştan sona doğru “kalk-
                                                                   ma, aşma, çıkma, yıkma” adını vermiştir.
                                                                       Birbirine göre farklı ezgileri olan hoyrat-
                                                                   lar,  söylendikleri  yörelere  göre  farklı  adlarla
                                                                   anılmıştır.  Bunlara  “hoyrat  usulleri”  de  denir.
                                                                   Hoyrat usulleri; adlarını yer, memleket, kişiler,
                                                                   meslek adları, kişi durumunu belirten sıfatlar
                                                                   ve ses perdelerine ad olan kelimelerden alır.
                                                                   Bu adlandırmalara örnek olarak şunlar sayı-
                                                                   labilir:
                                                                       Kerkük’te muhalif, beşeri, nobatçı, isken-
                 Görsel 1.  :  r a   yratlarını seslendiren kişi:  a  ut   deri, kuçula, yetimi, ümügele, malalla, şerife,
                 Güzel öz                                          karabağı, atıcı, deliheseni, kurdo, idele, yolcu,
                                                                   memeli,  mazan,  kesük,  darmankaha,  matar,
                                                                   kesük matar.
                  Şanlıurfa’da beşiri, bohçacı, ibrahimi, acem, galata, kürdi, kesik.
                  Harput’ta şirvan, bağrı yanık, kürdili, kesik, beşeri ve muhalif.
                  Hoyrat uzun havalarını Urfa’da Mahmut Güzelgöz, Kerkük’te Abdulvahit Küzecioğlu ustaca seslendi-
              ren sanatçılardandır (Görsel 1.24 ve 1.25).










                                                         56
   52   53   54   55   56   57   58   59   60   61   62