Page 148 - ÇALGI TOPLULUKLARI (BATI MÜZİĞİ) 12
P. 148
AÇIKLAMALI DİNLETİ ETKİNLİĞİ
3.1.1.ROMANTİK DÖNEM ESER FORMLARI
Aşağıda Brahms ve Berlioz’a ait örnek eserlerin bölümleri ile ilgili açıklamalar yapılmıştır. Bilgi ve
iletişim teknolojilerini kullanarak eserin kayıtlarına, video görüntülerine veya notalarına ulaşınız; arkadaş-
larınızla yardımlaşarak bir dinleti düzenleyiniz. Dönemi ve form özelliklerini tanımaya çalışınız.
Klasik Dönem’in kural ve sınırlarını bir kenara bırakmak isteyen Romantik Dönem besteci ve sanatçıla-
rı, yeni müzik formları oluşturmuştur. Bu dönemde solo çalgı ve solo ses için yazılan eserler, piyano sonat-
ları, oda müziği eserleri ve liedler kullanılmıştır. Piyano müziklerinin çoğunluğu dans formlarında yazılmıştır. BRAHMS’IN PİYANO SONATI NO. 3, FA MİNÖR OP. 5
Bu formlar arasında rapsodi, vals, programlı senfoni, lied, mazurka ve prelüd kullanılmıştır.
1852-53 yıllarında yazılan Piyano Sonatı No. 3, öyle gelişmiş ve mükemmel bir yapıdadır ki uzmanlar
bile bu durumu yadırgamıştır. Bu eser, halk önünde ilk kez 1863’te Viyana’da seslendirilmiştir.
3.1.2. ROMANTİK DÖNEM ESER FORMLARI VE ÖZELLİKLERİ
BÖLÜMLER AÇIKLAMALAR
1. Bölüm Bu sonat, Kontes (Kontes) 1. von Hohental’a (Hoental) ithaf edilmiş; ilk kez Vi-
(allegro maestoso) yana’da seslendirilmiştir. Sonat fantezisinin gücü, yeniliğiyle dikkat çeker. Rap-
Romantik Dönem bestecileri, piyano için çok sayıda eser bestelemiştir. Piyano müziklerinin yanı sıra sodi tarzında, 3/4’lük ölçüde başlayan bölüm; hem sevecen hem de ateşlidir.
lied, bir başka üretim alanıdır. Romantik Dönem’de oda müziği türünde yapıtlar verilmiştir. Oda müziği Ana temadan gelişen güzel bir lied motifi, önceki sert vurgulamaya bir karşıtlık
türünde eserler veren bestecilerin başında Johannes Brahms gelmektedir. Brahms’ın sayıca az olmakla oluşturur. Sol elin trioleli akorları eşliğinde, sağ el kudretli bir yükselişle ana te-
beraber oldukça önemli oda müziği eserleri bulunmaktadır. 19. yüzyılda Gioacchino Rossini ile büyük ge- mayı tekrar belirler.
lişmeler gösteren opera, Avrupa müzik hayatında önemli bir yere sahip olmuştur. Ağırca ve duygulu tempoda, 2/4’lük ölçüde giren 2. bölüm; 20 yaşındaki genç
Romantik Dönem’de lied, vals, polonez, mazurka gibi danslar; noktürn, fantezi, romans, rapsodi ve kü- 2. Bölüm
çük piyano parçaları; senfonik şiir, prelüd ve programlı senfoni gibi orkestra eserleri en çok üretilen formlar (andante espressivo) Brahms’ın ününü pekiştiren sayfalardır. Burada bir gece görünümü ve Chopin
noktürnü atmosferi, Alman halk şarkısı stilinde işlenmiştir. Brahms bu bölümde,
olmuştur. Bu dönemde opera, büyük gelişme göstermiş ve önemli eserler verilmiştir.
Sternau (Şıternao) adlı şairin şu dizelerini bestelemiştir: “Akşam karanlığı indi.
LİED Ay ışığı parlıyor; aşkla birleşen iki kalbi mutluluk sarıyor.” İkinci tema, tizler-
de empresyonist bir hava oluşturur. Köydeki çan seslerini simgeleyen, çok ağır
Şiir dizelerinin piyano eşliğinde şarkıya dönüşmesidir. Bu dönemin en gözde vokal biçimidir. Schubert,
Schumann, Brahms, Strauss; Romantik Dönem’in lied ustalarıdır. tempoda ve re bemol majör tondaki üçüncü tema ise 3/4’lük ölçüde duyurulur.
Codada beliren ff (fortissimo) bölümde, “Kapkaranlık gecede tek başımayım.”
VALS cümlesi vurgulanır.
Üç zamanlı, birinci vuruşu kuvvetli, dönerek yapılan Alman dansıdır. 19. yüzyılın ilk yarısında klasik 3. Bölüm 3/4’lük ölçüde, çabuk ve enerjik (allegro energico) tempodaki 3. bölüm; scherzoda
biçimiyle çalgı müziğinde yer almıştır. (scherzo, allegro fantastik bir vals ve bütün göğsü dolduran, bir şarkı biçimindeki koral trio ile yine
energico) karşıtlık hâlindedir.
MAZURKA Finali hazırlayan “Geriye Bakış” başlıklı intermezzo bölümü, önceki bölümden po-
Orta hızda çalınan, geleneksel Polonya halk dansıdır. Chopin, ikisi tamamlanmamış 58 mazurka beste- lifonik kesitler yansıtır. Andante moltonun ana teması; keskin disonant akorlarla,
lemiştir. Geleneksel müziğin neşeli karakterine karşılık, Chopin mazurkaları hüzünlü ve melankoliktir. boğuk davul anaforları gibi garip şekillerle bir matem marşı havasına bürünür.
RAPSODİ 4. Bölüm 6/8’lik ölçüde, pek çabuk olmayan ve gecikerek (allegro moderato ma rubato) tem-
Genellikle ulusal ezgilerden ve halk şarkılarından esinlenerek yazılan, özgür biçimli, yalın, çalgısal (allegro moderato podaki final; serbest ritimli bir motifle başlar ve bu atak, bir kurtuluş ışığı gibi çok ha-
eserlerdir. ma rubato) fif bir sinyalle cevaplandırılır. Önce fa majörde bir İtalyan melodisini andıran, sonra
da re bemol majörde basit bir lied biçimindeki iki yan tema; finalin havasını yatıştırır
PRELÜD gibi olsa da sağ elin presto pasajlarından sonra codada ana tema tekrar duyulur ve
Barok Dönem’in soylu kesimine gösterilen tepki yüzünden Klasik Dönem bestecileri prelüde ilgi göster- piyanistlere güç bakımından teknik problemler yaratan eseri sona erdirir.
memiştir. Romantik Dönem bestecileri, prelüdü yeniden keşfetmiştir. Romantik Dönem prelüdlerinin amacı
belirli bir ruhsal durumu doğaçlama olarak dile getirmektir.
HECTOR BERLIOZ’UN ROMA KARNAVALI UVERTÜRÜ, OP. 9
PROGRAMLI SENFONİ
Senfonik orkestranın bütününün ya da bir bölümünün olanaklarını kullanan bir formdur. Berlioz’un Fan- BÖLÜMLER AÇIKLAMALAR
tastik Senfoni’si ve Liszt’in Faust Senfonisi bu türün en önemli eserlerindendir. Romantik Dönem bestecileri
olan Schumann ve Brahms da müzikteki bu yapıyı devam ettirmiştir. 1. Bölüm Berlioz’un başarılı eserleri arasında yer alan Roma Karnavalı Uvertürü, 3/4’lük
Programlı senfoni biçimi; vokal müzikten çok çalgı için yazılan, çalgılarla bestecinin iç dünyasının dra- (allegro assai con fuoco) ölçüde, hızlı ve coşkulu (allegro assai con fuoco) orkestra girişi ile başlar.
mını yansıtmayı amaçlayan, çalgı topluluğu için yazılmış, şiirsel, betimleyici bestelerdir. Programlı müzikler 2. Bölüm Kısa bir duraklamadan sonra İngiliz kornosunun seslendirdiği temkinli, ağırca
giderek senfonik şiir biçimini oluşturmuştur. Senfonik şiir ise süit biçiminin genişlemiş şeklidir.
(andante sostenuto) (andante sostenuto) ve lirik güzellikteki şarkı [operada birinci perdede Cellini
(Sellini) ile Teresa’nın aşk düeti olan ana motif] tipik Berlioz stilini duyurur. İkinci
perdede yer alan İtalyan dansı olan Santarello, 3/8’lik virtüöz bir gelişimle canlı
karnaval havasını canlandırarak, çılgın ve oynak dansları duyurarak sona ulaşır.
146 147