Page 70 - ÇALGI TOPLULUKLARI (BATI MÜZİĞİ) 12
P. 70

2.1. KLASİK DÖNEM ESERLERİ




 HAZIRLIK SORULARI

   1. Bir eserin “klasik” olabilmesi için hangi nitelikleri taşı-
 ması gerekir? Düşüncelerinizi söyleyiniz.
   2. Genel “klasisizm” ile “müzikteki klasisizm” hakkındaki
 düşüncelerinizi söyleyiniz.
   3. Müziğin her dönemi bir önceki müzik tarzına gösterilen
 tepkiyi  yansıtır.  Bu  düşünceye  göre  Klasik  Dönem’in
 müzik tarzı hakkındaki fikirlerinizi söyleyiniz.

















 KLASİK DÖNEM



         Müzik tarihinde 1750-1827 yılları arasındaki dönem Klasik Dönem olarak tanımlanır. Barok Dönem’in   Görsel 2.1: Ressam Johann Franz Greipel’in (Yohan Franz Graypel) Klasik Dönem eseri (1765)
 son evresinde var olan Rokoko akımı, Avrupa’da başlayan aydınlanma felsefesi ve sadece soyluların değil
 halkın da sanatla iç içe olması gerektiği yolundaki düşünce biçimi; Klasik Dönem’i hazırlamıştır. Fransız Dev-
 rimi’nin etkisiyle demokratikleşen yaşam biçimi, etkisini sanatta da göstermiş; müzik, halka hitap etmiştir.
 Soyluların saraylarından başka geniş konser salonlarında halk konserleri yapılmaya başlanmıştır. 1770’li
 yıllarda Almanya’da ortaya çıkan müzik akımlarından “fırtına ve gerilim” stilinin özelliği, müzikte sezgi ve   18. yüzyılda pek çok besteci, değişen toplumun değişen koşullarına göre bir opera anlayışının olması
 duyguyu ön plana çıkarmaktır (Fırtına ve gerilim akımı, Alman edebiyat tarihinde önemli bir yere sahiptir.   gerektiğini savunmuştur. Bu sebeple özellikle Paris’te insanların daha güncel konuları sahnede izleyeceği,
 Müzikteki karşılığı, müzik cümlelerinde yoğun duygulara yer verilmesi ve süslü ifadelerden ziyade yalın ifa-  kendi dillerine ve karakterlerine uygun bir opera türü denenmiştir. Bu operaların konuları hafif ve gülünçlü-
 delerin kullanılmasıdır.). Bu dönemde İtalya, Fransa, İngiltere ve Almanya gibi ülkeler etkileşim içinde olmuş   dür. Bunlar, daha geniş bir halk kitlesine seslenmeyi amaçlar. Bu konudaki devrimi ilk gerçekleştiren besteci
 ve bu birliktelik, müzikal gelişimde de ortak yönlerin oluşmasını sağlamıştır. Daha fazla önemsenen çalgısal   C. W. Gluck’tur (Guluk). Gluck, Klasik Dönem boyunca geçerli olan opera türünü oluşturur. İlk yapıtları,
 renkler; armonilerde, nüanslarda ve sesin yorumunda kullanılan zıtlıklar dönemin müziksel özellikleridir.   İtalyan ciddi operası türündedir. Gluck, İtalyan operasında mutlaka bir reform yapılması gerektiğini savun-
 Barok Dönem’in aşırı süslemelerinden, karmaşık armonik yapısından farklı olarak Klasik Dönem müziğinde   muştur. Gluck’un reformunda başlıca amaç şiiri odak noktası yapmak; vokal süslemeleri, yapay uzatma-
 zarif ve basit bir anlatım stili kullanılmıştır.  ları, yinelemeleri ortadan kaldırmak; yalın ve doğal güzelliği dramatik yönüyle değerlendirmektir. İtalyan
         18. yüzyıl, toplumsal karşıtlıklar ve sınıf çatışmalarıyla doludur. Kent müzikçileri, kırsal kesimin halk   müzikçiler yalnız opera alanında değil, çalgı müziğinde de Avrupa’nın her köşesinde etkindir. Almanya,
 şarkılarını bazen doğrudan doğruya kullanmış bazen de taklit edip değiştirerek kendi çağına ve stiline uyar-  Avusturya, Portekiz, Fransa, İngiltere ve İspanya’da bile İtalyan bestelerini ve yorum tarzlarını yaymışlardır.
 lamıştır. Kullanılan çalgıların istenilen derin duyguları anlatmaya yetmeyen fiziksel yapıları, yeni çalgılar   Gluck’un 24 Ocak 1765’te Viyana’da Schönbrunn Sarayı’nda (Şönboonn) seslendirilen  “Il Parnaso confu-
 arayışını başlatmış ve böylelikle çembalo yerine kullanılmaya başlanan piyano, müzik sanatına kazandırıl-  so” (İl Parnazo konfuzo) serenadının tüm bölümleri kadın sesleri için yazılmıştır.
 mıştır.        Konuları hafif ve gülünçlü olan komik opera örneğini Mozart da “Figaro’nun Düğünü” adlı operasında
         18. yüzyılda müzik alanındaki büyük değişimler, çağa damgasını vurmaya başlamıştır. Barok Dö-  kullanmıştır. Mozart, klasik operanın yapısını kusursuz bir biçime kavuşturmuştur. Mozart’ın melodik yete-
 nem’de süslü ayrıntılarla dolu olan müziğin yerine Klasik Dönem’de yeni bir anlayışa doğru yoğunlaşma   neği, dramatik önsezisi, çalgılar ve solistlerin sesleri arasındaki dengede gösterdiği ustalık, bu çağın tarihini
 çabaları giderek artmıştır.      yazmıştır.




 68                                                                                                     69
   65   66   67   68   69   70   71   72   73   74   75