Page 44 - ÇALGI EĞİTİMİ GİTAR 12
P. 44
Madrigal: Doğa sevgisini dile getiren lirik şiirler ve bu şiirlerden bestelenen şarkılardır. 13. yüzyıl
sonlarında görülmeye başlayan ilk örnekleri 7 ya da 11 hece ölçüsüyle yazılmış üçer dizeden olu-
şur. Üçlüler arasında iki dizelik nakaratlar yer alır. Bir İtalyan şiir türü olan madrigali müziğe dönüş-
türenler de yine İtalyan bestecilerdir.
Ricercare (Riçırkare): Bir çalgı müziği formudur. İlk örnekleri lavta için yazılan ricercarelar akorlu ve
geçişli bölmelerin art arda gelmesinden oluşur. Her biri kendi teması ve benzetmeli yazısıyla arka ar-
kaya bölmeler hâlinde gelir, temalar bu bölmeler içinde işlendikten sonra bir başkasına geçilir. Son-
raki dönemde ricercareler füg ve toccata formlarının doğmasına kaynaklık etmiştir.
Pavane (Pavan): Rönesans’la birlikte bütün Avrupa saraylarına yayılan 2/4 ya da 4/4 zamanlı tören
dansıdır. Bu dans için bestelenen müzikler dönemin karakteristik bir formuna dönüşmüştür. 17.
yüzyılda dans olarak unutulup sadece müzik formu olarak bestelenmeye devam etmiştir.
Galliard (Galyard): Rönesans saraylarının üç zamanlı, hareketli, coşkulu İtalya kökenli bir dansıdır.
Bu dans için bestelenen müzikler bir form hâline gelmiştir.
Çeşitleme (Variation): Bir çalgı müziği formudur. Tema olarak seçilen bir melodiye, ikinci derecedeki
ögelerini (ritim, ton-makam, armoni…) değiştirerek bir başka biçim verme sanatı olarak açıklanabilir.
12. yüzyılda doğaçlamaya dayalı bir seslendirme yöntemi ile ilk örneklerine rastlanan çeşitleme formu
Rönesans’ta bir besteleme yöntemi niteliği kazanarak günümüze kadar gelmiştir.
Opera: İtalyanca “opera in musica” (müzikli yapıtlar) deyiminin kısa söylenişi olan “opera”nın kökü
Latince “opus” (eser) sözcüğüdür. Opera; solo, koro, bale ve orkestra müziğinden oluşan bir bü-
tündür. Perde ve sahne gibi temel bölümler dışında; uvertür, giriş, arya, resitatif, ikili, üçlü, dörtlü,
beşli, dans, koro ve final operanın kendine özgü ögeleridir.
Biyografi
B EKİR KÜÇÜKAY (1958 - ...)
Gitarist, besteci ve eğitmen Bekir Küçükay, bu kim-
likleri yüksek seviyede birleştirmeyi başarmış sanatçıla-
rımızdandır.
1958 yılında Ankara’da doğan Küçükay, müziğe
dokuz yaşında mandolin çalarak başladı, onaltı yaşında
gitarla devam etti.
1976 yılında, dönemin ünlü tenor saksofoncusu
Özer Ünal’la karşılaşması, müzik yaşamında dönüm nok-
tası oldu. O’nun etkisi ile bir yandan caz müziği ile ilgile-
nirken bir yandan da klasik gitara yöneldi. 1979’da Gazi
Üniversitesi GEF Müzik Eğitimi Bölümünden mezun oldu.
İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuvarında yüksek
lisans, GÜGEF Müzik Eğitimi Bölümünde Sanatta Yeterlik
çalışmalarını tamamladı. 1983 yılında Ulusal Gitar Beste
Yarışması’nda “Monolog” isimli parçasıyla mansiyon aldı.
Görsel 4.2 1987 yılında tüm dünyada 100. doğum yılı kutlanan, ünlü
Brezilyalı besteci H.Villa-Lobos’un anısına verdiği konserler ve yaptığı albüm çalışmasıyla Brezilya hükûmeti
tarafından dünyada 100 sanatçıya verilen bir madalya ile ödüllendirildi. 1992’de geleneksel yöntemlere
alternatif olarak geliştirdiği “Klasik Gitar için Başlangıç Metodu”nu yayımladı. 1995 yılında, Ankara Devlet
Operası solist sanatçılarından, tenor Ömer Yılmaz ile “Sevda Türküleri”, 1998 yılında ise “Anatolian Suite”
isimli albüm çalışmalarını yaptı. 1999’da Müjdat Gezen Sanat Merkezi tarafından sanat ödülüne layık görül-
dü. 2008 yılında Kanun sanatçısı Tahir Aydoğdu ile “Yüzyıllık Şarkılar” isimli albüm çalışmasını yaptı.
Radyo ve televizyon programlarının yanı sıra, yurtiçi ve yurtdışında birçok festivale katıldı. Resi-
tallerin dışında, Başkent, ODTÜ, Mersin ve İstanbul Oda Orkestraları; Çukurova, İzmir ve İstanbul Devlet
Senfoni Orkestraları; Eskişehir BB, 9 Eylül Üniversitesi, KKTC ve Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrala-
rının konserlerinde çeşitli gitar konçertolarını seslendirdi.
Küçükay, 1988 yılından beri İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuarında öğretim görevlisidir.
(Görsel 4.2)
Komisyon tarafından düzenlenmiştir.
43
43