Page 149 - TÜRK HALK MÜZİĞİ TEORİ VE UYGULAMASI 12
P. 149
TERİMLER SÖZLÜĞÜ
Ü
üslup: Müziği çalışta, söyleyişte ya da yeniden icrada yürütülen ve gitgide müzisyene
(ya da döneme, topluluğa, müzik türüne) has bir özellik kazanan tarz, stil.
üstat: Bilim veya sanat alanlarından herhangi birinde üstün bilgisi ve yeteneği olan
kimse.
V
velvele: Klasik Türk müziğinde usulün darp bölümlerine ayrılarak vurulması.
virtüöz: Çalgısında usta olmuş, kariyerinin doruğuna gelmiş müzisyen.
vuruş: Klasik Türk müziğinde bir eserin usul yapısına göre bölümlenişi.
Y
yalın: Sade.
yâr: Sevgili.
yarım ton: Yarım perde, yarım derece.
yeden: Bir dizide karar sesinden önce yer alan ve karar sesine gitme eğilimi taşıyan ses.
yegâh : 1. Klasik Türk müziğinde orta sekizlideki re sesi. 2. Klasik Türk müziğinde
kullanılan birleşik makam.
yeldirme: Halay, bar ve semahların hızlı kısmı.
yuğ: Eski Türklerde ölüler için yapılan tören.
yürük: Klasik Türk müziğinde bir eserin icrasında usulün hızlı vurulacağını anlatmak için
kullanılan terim.
yürük aksak: Klasik Türk müziğinde küçük usul.
yürük semai: Yürük semainin 6/8 mertebesinde yazılan en hızlı hâli.
Z
zâkir: Bektaşi tarikatında saz çalıp nefes söyleyen kişi.
zengüle (zirgüle): Klasik Türk müziğinde orta sekizlideki küçük mücenneb diyezi almış
sol ya da bakiye bemolü almış si sesi.
zeybek: Ege yöresine özgü bir müzik veya oyun türü; zeybek havası.
zikir: 1. Allah’ın adını art arda söyleyerek yapılan ibadet ve tören. 2. Çeşitli tarikatların
ibadet amaçlı törenlerine verdikleri isim.
147

