Page 133 - TÜRK VE BATI MÜZİĞİ TARİHİ 12
P. 133

10. ÜNİTE



                Dünyevi Türk sanat müziği biçimlerinin bazıları şunlardır:
                Beste: Farsçada “bağlanmak” anlamına gelen bu terimin söz ve ezgiyi birbirine bağlamak manasında kullanıl-
             dığı tahmin edilmektedir. Besteler, dört mısralı güftelerden oluştuğu için murabba beste olarak da isimlendiril-
             mektedir.
                Beste biçimindeki eserlerde  zemin, eserin yapılanmasının oluştuğu bölümdür.  Nakarat, makamın karar
             sesinde biten ve eseri sonuca bağlayan kısımdır. Meyan ise farklı bir makama geçki yapılan gelişme bölümüdür
             (Şema 2).



                 1. Mısra  Terennüm     2. Mısra  Terennüm     3. Mısra  Terennüm     4. Mısra  Terennüm

                   A          B           A          B           C          B           A          B
                       Zemin                 Nakarat                 Meyan                 Nakarat
                  Şema 2: Murabba Beste Yapısı
                BİLGİ NOTU

                  Eserlerin sözlerine sonradan eklenen, eseri süslemeye yarayan ve usul ile uyumlu olan hece veya söz gruplarına
                terennüm (tennenni, terelel, yelelel, aman ey vb.) denir.


                Nakış Beste: Osmanlıcada “eksiklik, noksanlık” anlamına gelen nakış kelimesi, yapısında eksiltmeye gidilen
             Türk sanat müziği biçimlerinde kullanılmaktadır. Nakış beste biçimi, terennüm sayısının azaltılması şeklinde uygu-
             lanmaktadır (Şema 3).




                  1. Mısra       2. Mısra      Terennüm        3. Mısra       4. Mısra     Terennüm

                     A              B              C             D              B              C

                  Şema 3: Nakış Beste Yapısı
                Yürük Semai: Yapısal olarak besteye benzeyen bu biçimin besteden tek farkı her zaman yürük semai usulü ile
             yazılmış olmasıdır. Yürük semainin nakış beste ile aynı yapıda olan türü nakış yürük semai olarak adlandırılmak-
             tadır.
                Şarkı: Türk sanat müziğindeki en küçük sözlü biçimdir. Genellikle 10 zamanlıya kadar olan usullerle beste-
             lenmekte ve yapısında terennüm bulunmamaktadır. Bu biçimin mısra sayısına göre farklı yapılanmaları vardır ve
             bunların en sık kullanılanı, dört mısralı yapıdır (Şema 4).


                             1. Mısra            2. Mısra            3. Mısra            4. Mısra

                               A                   B                    C                   B
                             Zemin               Nakarat             Meyan               Nakarat
                   Şema 4: Dört Mısralı Şarkı Yapısı
                Gazel: İki veya daha fazla mısranın belirli bir makamda ve usulsüz olarak icra edilmesiyle oluşan biçimdir.
                Taksim: Bir çalgı ile doğaçlama şekilde icra edilen, bir makamın tüm özelliklerini gösteren ve birden fazla
             makama geçki yapılabilen usulsüz (ölçüsüz) bir biçimdir. Taksimin eserin girişinde icra edilen türüne  gösteri
             taksimi, faslın ortasında başka makamlara geçilip tekrar aynı makama dönülerek tamamlanan türüne ara taksim
             denmektedir. Farklı makamlardaki eserleri birbirine bağlamak için bir makamla başlayıp diğer makamla biten türü
             ise geçiş taksimi olarak isimlendirilmektedir.

                BİLGİ NOTU

                  Aynı makamda yazılmış sözlü ve sözsüz eserlerin belirli bir sıra ile icra edilmesi fasıl olarak adlandırılmıştır. Klasik
                fasıldaki sıralama; taksim, peşrev, kâr, birinci beste, ikinci beste, ağır semai, yürük semai ve saz semaisi şeklindedir.






        132   TÜRK MÜZİK TARİHİNE GİRİŞ
   128   129   130   131   132   133   134   135   136   137   138