Page 120 - TÜRK İSLAM MUSİKİSİ 12
P. 120

4.2.5. Şuğul Formu
                                            Şuğul, Türk musikisi makam ve usulleriyle bestelenen Arapça
                                        güfteli ilahilere verilen isimdir. Şuğullerin büyük kısmı kolay ve an-
                                        laşılır ifadelerden meydana gelir. Beste olarak da hareketli eserler-
                                        dir. Şuğuller tekkelerde zikir esnasında okunduğu için daha çok nim
                                        sofyan, sofyan, düyek gibi küçük usullerle bestelenmiştir. Özellikle
                                        bayramlarda ve kandil gecelerinde icra edilir. Kıyam zikri esnasında
                                        vurulan halile, mazhar, kudüm gibi çalgılar eşliğinde okunur. İlahi-
                                        lerle beraber okunan şuğullerde ağırdan başlayıp giderek hızlanan
                                        bir seyir takip edilir.
                                            Günümüz dinî musiki repertuvarında sayıları pek fazla olmayan
                                        şuğuller genellikle nadir kullanılan eserler arasında yer almaktadır.
                                        Zekâi  Dede'ye ait olan elli civarındaki repertuvarın büyük bir kıs-
                                        mını oluşturan bu şuğuller günümüze kadar ulaşan önemli eserler
                                        arasındadır.

                                        4.2.6. Savt Formu
                                            Arapça bir kelime olan "Savt" ses, seda anlamlarına gelmektedir.
                                        Bu terim, ilahilerde kullanılan güftelerin aynı makam ve usullerle
                                        birbirine benzemeyen nağmelerle bestelenmiş başka şekillerini ifa-
                                        de eder. Savt küçük melodik cümlelerden oluşur ve genellikle zikir
                                        sırasında icra edilir. Özellikle XIX. yüzyılda daha sık görülmüştür.
                                            Savt; tekke musikisinde kısa güfteli, ağır tempolu, çok tekrarla-
                                        nan melodi cümleleri ile bestelenmiş bir tür ilahi formudur. Aynı ma-
                                        kam ve usul altında birçok defa bestelenmiş güftelere rağmen bu par-
                                        çalar içeriğindeki nağmeler bakımından birbirinden farklıdır. Savtlar,
                                        belirli bir beytin birer cümleden veya iki cümleli bir bölümden oluşan
                                        melodi yapıları içinde sürekli tekrarlanması ve her tekrarda cümle-
                                        nin belirgin bir motifinin oluşmasıyla öne çıkar. Tekke musikisinin
                                        bu formundan günümüze sadece çok azı ulaşabilmiştir. Bu eserlerin
                                        çoğunun güftesi 1569'da vefat eden Gülşenizade Ahmed'e (Hayalî)
          Görsel  4.7                   ait olan "Durman yanalım ateşi aşka" dizesiyle başlayan şiiridir. Bu
          Gülşenizade Ahmed (Hayalî) (Tem-  eserlerin daha çok saba, çargâh ve hüseyni makamlarından oluştuğu
          silî)                         bilinmektedir (Görsel 4.7).

                                        4.2.7. Mersiye Formu
                                            Mersiye ölen kişilerin anısını yaşatmak, iyiliklerini anmak için
                                        yazılmış manzum eserlere verilen isimdir. Bu tür eserler musiki bilgi-
                                        sine sahip kişiler tarafından herhangi bir makamdan usulsüz olarak
                                        doğaçlama okunur. Ancak usulle bestelenmiş bazı ünlü mersiyelerin
                                        notaları da bulunmaktadır. Türk edebiyatında bu tarzda yazılmış bir-
                                        çok manzum eser bulunmaktadır. Özellikle Kerbela şehitleri ve Hz.
                                        Hüseyin hakkında zengin bir edebiyat oluşturacak şekilde mersiyeler
                                        söylenmiştir.








    118
   115   116   117   118   119   120   121   122   123   124   125