Page 18 - TÜRK MÜZİĞİ TARİHİ 12
P. 18
1. ÜNİTE
“Türk müzik kültürü, yaklaşık beş bin yıldır kesintisiz süregelen
etkin varlığını, geçirmekte olduğu evrim sürecinde yaşanan köklü
oluşum, gelişim, değişim ve dönüşümler doğrultusunda sürekli
gözden geçirip değerlendirerek koşullara göre yeniden temellen-
me, yeniden yapılanma gereksinimi duymasına ve bu gereksinimi
etkin biçimde gidermesine borçludur.” (Uçan, 2015, s.18).
Türklerin Anadolu’ya yerleşiminden günümüze kadar Türk
müziğinin üretim ve icra ortamları varlığını sürdürmüştür. Köy
ve kasabalarda âşıklar ve saz şairleri; şehirlerde ise saray, ende-
run, konak, meşkhane gibi mekânlarda önemli bestekârlar, saz
üstatları Türk müziğinin üretim ve icra ortamlarını oluşturmuş-
tur (Görsel 1.11 ve Görsel 1.12). Bunlarla birlikte tekkeler de öz-
gün yapılarıyla kendi müzik üretim ve icra ortamlarını oluştur-
muştur.
Görsel 1.11: Karacaoğlan çizimi Görsel 1.12: Enderun
Âşıklar ve saz şairlerinin icraları, bireysel ya da toplu olarak bugün de devam etmektedir. Bu icraların ortamları;
doğum, ölüm, düğün, eğlence, oturak âlemi gibi sosyal ortamlardır (Görsel 1.13 ve Görsel 1.14).
Gelenekler bir toplumun özelliklerini ve özgünlüğünü oluşturan en temel ögelerdir. Geleneksel müzik ise bu
ögelerin en köklüsü ve önemlisidir.
Ezgi ve ritim anlayışı olarak birbiriyle bağlantılı olan geleneksel müziklerin sınıflandırılması tür kavramıyla ya-
pılır. Türk müziği türleri; kullanılan dizi, çalgılar, ezgi yapısı, ritim yapısı, melodik yapı ve seslendirme özelliklerine
göre sınıflanır. Ancak bu özelliklerin hiçbiri tek başına türü belirlemez.
‘’Ortak özelliklere sahip geleneksel müziklerimizin her biri birer türdür ve Türk müziğinin ayrılmaz parçaları olarak
karşımıza çıkmaktadır.’’ (Akdoğu,1996, s.1).
Türk müziğinin sınıflandırılması ilk olarak ana tür kavramıyla yapılmış daha sonra tür ve alt tür olmak üzere
detaylandırılmıştır.
Ana tür Tür Alt tür
Görsel 1.13: Aşık Veysel Görsel 1.14: Seymenler
TÜRK MÜZİK TARİHİNE GİRİŞ 17