Page 35 - TÜRK MÜZİĞİ TARİHİ 12
P. 35
1. ÜNİTE
Geleneksel Türk Sanat Müziği (GTSM) Geleneksel Türk Sanat Müziği
GTSM çalgısal ve sözel olmak üzere ikiye ayrılır. (Klasik Müzik)
a) Çalgısal Türk Sanat Müziği a) Çalgısal Türk b) Sözel Türk
Çalgısal Türk sanat müziği, sözsüz olan bir türdür. Alt türleri şunlardır: Sanat Müziği Sanat Müziği
Peşrev: Farsçada ‘’önde giden’’ anlamına gelir. Peşrevler, çalgısal
Türk sanat müziği türünün en büyüğü ve sanatlısıdır. Tek bir makam- Peşrev Kâr
da bestelenir ve o makamın adıyla anılır. İçinde çeşitli makamların Ara nağme Beste
bulunduğu ve makam geçkilerinin yapıldığı peşrevlere fihrist denir. Taksim Ağır semai
Genellikle büyük usullerle bestelenmiş çalgısal bir alt türdür. Saz semai Kâr-ı natık
Medhâl Yürük semai
BİLGİ NOTU Sirto Şarkı
• Fasılların başında çalınan hane ve teslim zorunluluğu ol- Longa Fasıl
mayan 2, 4 ve 8 zamanlı usullerle bestelenmiş saz eserine Mandıra Takım
medhâl denir. Medhâl bir alt tür özelliği göstermez. İlk Etüd Gazel
defa Ali Rıfat Çağatay tarafından ele alınmıştır.
Ara Nağme: Art arda sıralanan fasıl şarkılarını usul ve makam olarak birbirine bağlamak amacıyla kullanılan
alt türdür. Ayrıca eserler için özel bestelenmiş ara nağmeler de vardır.
Taksim: Eseri icra edecek kişi ya da kişileri, eserin makamına hazırlamak amacıyla üretilmiş çalgısal bir alt tür-
dür. Temel özelliği, doğaçlama ve usulsüz oluşudur. Solo ve toplu icralarda programın başında yer alan taksimlere
‘’giriş taksimi’’, makam geçkisi yapılması gereken yerlerde yapılan taksimlere de ‘’ara taksimi’’ ya da ‘’geçiş taksimi’’
denir.
Saz Semai: Saz semaileri çalgısal Türk sanat müziğinin ikinci önemli alt türüdür. Bu tür eserler de peşrevler
gibi bir makam için bestelenir. Saz semailer fasılların en sonunda çalınan eserlerdir. Klasik yapıları gereği 4 hane 1
teslimden oluşur. Hane ve teslimler 10 zamanlı aksak semai usulündedir. 4’üncü hane çoğu zaman yürük semai,
semai ya da curcuna usulünde bestelenir. 4’üncü hanede devri hindi, devri turan, yürük aksak ve benzerlerinin
kullanıldığı da görülmektedir.
Sirto: Türk müziğine 19. yüzyılda girmiştir. Yunan kökenlidir. 2 ve 4 zamanlı usulde olabilir. Fasıllarda saz sema-
isinin yerine kullanılabilir. Ritmik olarak orta hızda bir icra yapısı vardır.
Longa: Türk müziğine 19. yüzyılda girmiştir. Romanya kökenlidir. 2 zamanlı usuldedir. Hane ve teslim bölüm-
leri vardır. Hanelerin arasında taksim yapılabilir. Ritmik olarak hızlı bir icra yapısı vardır.
Mandıra: 7/16’lık usulün kullanıldığı çalgısal bir alt türdür. Usulün yapısı 2+2+3 düzümündedir. Ritmik olarak
hızlı bir icra yapısı vardır.
Etüd: 2, 3, 4, 6, 9 ve diğer küçük usullerle ritim geçkisi yapılarak bestelenen estetik saz eseridir.
b) Sözel Türk Sanat Müziği
Sözel Türk sanat müziği sözle icra edilen bir türdür. Alt türleri şunlardır:
Kâr: Terennümle başlayıp terennümle biten, büyük usullerle yazılmış, uzun süreli, sözel bir alt türdür. Kârların
küçük yapıda olanlarına kârçe denir.
BİLGİ NOTU
• Asıl güftenin dışında eseri süslemek amacıyla besteci tarafından eklenen belli bir sözlük anlamı olma-
yan usulle ilgili hece veya söz gruplarına terennüm denir.
Beste: Peşrevden sonra en başta yer alır. Sözleri dört mısradan oluşan divan edebiyatının gazel tarzında ya-
zılmış şiirlerinden seçilir. Çoğu zaman anlamlı ve anlamsız terennümler kullanılır. Büyük usullerle (15 zamanlıdan
büyük olanlar) bestelenmiştir. Murabba ve nakış olmak üzere iki çeşittir.
Ağır Semai: Sözlerine göre murabba ve nakış olarak bestelenebilir. Terennüm bölümlerini içeren 10/8’lik
usulle üretilmiş alt türlere denir. 6/2’lik örnekleri de mevcuttur.
Kâr-ı Natık: Sözlerde bir makam, bazen de bir usul adının geçmesi ve bestecinin de o makam ve usule geçki
yaparak sözleri ezgilendirmesi mantığıyla bestelenmiş bir alt türdür. Bestecilerin ustalıklarını göstermek için kul-
landığı bir türdür.
34 TÜRK MÜZİK TARİHİNE GİRİŞ