Page 27 - ÇALGI EĞİTİMİ BAĞLAMA 9
P. 27

Bağlamanın Tarihsel Gelişimi      1





                                  Okuyorum



                                    Bağlama Çalma Geleneğinde Usta-Çırak İlişkisi


                   Ülkemiz  birçok  medeniyete  beşiklik  yapmış,  kadim  milletlerin  kültürel  zenginliklerini
                 biriktirmiş, ve tarihe iz bırakmış bir coğrafyadır. Bu kültürel zenginliklerin içinde hiç kuşkusuz
                 müzik önemli bir yere sahiptir. Anadolu kültürü için müzik başat bir unsurdur. Müzik kültüründe
                 bağlamanın özel bir yeri vardır. Anadolu halk kültürü içinde kendisine geniş bir yer bulan
                 bağlama, çağlar boyunca büyük bir gelişme göstererek zengin bir birikimle günümüze kadar
                 gelmiştir. Bu kültürün bugüne ulaşmasında, bağlamanın gelişmesinde ve yaygınlaşmasında
                 hiç kuşkusuz âşıklık geleneğinin rolü büyüktür. Yöreden yöreye ve kişiden kişiye farklılık
                 gösteren icra çeşitliliği, bu çalgının Anadolu kültürü açısından nasıl bir öneme sahip olduğunun
                 da göstergesidir. İcra çeşitliliği, müzik kültürümüzün en eski öğretme yöntemlerinden biri
                 olan “meşk etme” veya “usta-çırak” yoluyla günümüze ulaşmıştır. Âşıklık geleneğinde usta
                 âşıklar, geleneğin devam etmesi, kendi isimlerinin unutulmaması ve sözlü kültür ürünlerinin
                 aktarılması için yetiştirmek üzere çırak edinirler. Anadolu’da bu geleneğe “çıraklama”, “çırak
                 çıkarma” veya “kapılanma” gibi isimler verilir.

                   Meşk etme, yeni yetişen âşıkların görerek ve duyarak öğrenmesini sağlamak amacıyla
                 yapılan eğitim çalışması olarak açıklanabilir. Gelenek ve göreneklerimizin geçmişten günümüze
                 taşınmasında büyük rolü olan bu yöntem, kültürümüzün sürekliliğinin sağlanmasında da
                 önemli rol oynamıştır. Ustadan gördüğünü ve duyduğunu hafızaya alarak sürekli tekrara
                 dayalı bu yöntem, günümüzde “model alma”, “taklit ederek öğrenme” olarak ifade edilen, usta-
                 çırak ilişkisinin vazgeçilmez bir unsurudur.  Usta, çırak edinmiş olmanın verdiği sorumluluk
                 ile çırağının ileride iyi bir usta olabilmesi için gelenekte yer alan bütün deneyimleri çırağına
                 aktarır. Sözle ya da yazı ile anlatılamayacak olan, kişiye özgü tavır ve çalma tekniklerini
                 yine bu yöntemle nakleder. Çıraklık, sabır ve emek isteyen bir süreçtir. Çırak bu süreçte
                 kendisine düşen bütün sorumlulukları yerine getirir. Ustasından gördüğünü ve duyduğunu
                 sürekli tekrar ederek öğrenir. Çırağın ustasını izlemesi, onun bulunduğu her ortamda olması
                 gerekmektedir. Usta, yeri geldiğinde çırağına kendisini göstermesi için fırsat tanır. Usta-çırak
                 ilişkisi karşılıklı sevgi ve saygıya dayanır. Çırak için ustası övünç, usta için ise çırağı gurur
                 kaynağıdır. Çırak bu süreci tamamladığı takdirde âşıklık geleneğini icra eden ve geleneğin
                 temsilcisi olan bir ustaya dönüşür.


                   Ustanın dizinin dibinde oturmak veya "ustadan el almak, feyz almak" deyimleriyle geçen
                 usta-çırak ilişkisi günümüzde görsel ve işitsel medya gibi bilişim araçlarıyla devam etmektedir.



                                                                           Kitap yazarları tarafından düzenlenmiştir.














                                                                                                       25
   22   23   24   25   26   27   28   29   30   31   32