Page 26 - ÇALGI EĞİTİMİ BAĞLAMA | 9
P. 26

Bağlamanın Tarihsel Gelişimi      1





                                Okuyorum




                                  Bağlama Çalma Geleneğinde Usta-Çırak İlişkisi

                  Ülkemiz  birçok  medeniyete  beşiklik  yapmış,  kadim  milletlerin  kültürel  zenginliklerini
               biriktirmiş, ve tarihe iz bırakmış bir coğrafyadır. Bu kültürel zenginliklerin içinde hiç kuşkusuz
               müzik önemli bir yere sahiptir. Anadolu kültürü için müzik başat bir unsurdur. Müzik kültüründe
               bağlamanın özel bir yeri vardır. Anadolu halk kültürü içinde kendisine geniş bir yer bulan
               bağlama, çağlar boyunca büyük bir gelişme göstererek zengin bir birikimle günümüze kadar
               gelmiştir. Bu kültürün bugüne ulaşmasında, bağlamanın gelişmesinde ve yaygınlaşmasında
               hiç kuşkusuz âşıklık geleneğinin rolü büyüktür. Yöreden yöreye ve kişiden kişiye farklılık
               gösteren icra çeşitliliği, bu çalgının Anadolu kültürü açısından nasıl bir öneme sahip olduğunun
               da göstergesidir. İcra çeşitliliği, müzik kültürümüzün en eski öğretme yöntemlerinden biri
               olan “meşk etme” veya “usta-çırak” yoluyla günümüze ulaşmıştır. Âşıklık geleneğinde usta
               âşıklar, geleneğin devam etmesi, kendi isimlerinin unutulmaması ve sözlü kültür ürünlerinin
               aktarılması için yetiştirmek üzere çırak edinirler. Anadolu’da bu geleneğe “çıraklama”, “çırak
               çıkarma” veya “kapılanma” gibi isimler verilir.

                  Meşk etme, yeni yetişen âşıkların görerek ve duyarak öğrenmesini sağlamak amacıyla
               yapılan eğitim çalışması olarak açıklanabilir. Gelenek ve göreneklerimizin geçmişten günümüze
               taşınmasında büyük rolü olan bu yöntem, kültürümüzün sürekliliğinin sağlanmasında da
               önemli rol oynamıştır. Ustadan gördüğünü ve duyduğunu hafızaya alarak sürekli tekrara
               dayalı bu yöntem, günümüzde “model alma”, “taklit ederek öğrenme” olarak ifade edilen, usta-
               çırak ilişkisinin vazgeçilmez bir unsurudur.  Usta, çırak edinmiş olmanın verdiği sorumluluk
               ile çırağının ileride iyi bir usta olabilmesi için gelenekte yer alan bütün deneyimleri çırağına
               aktarır. Sözle ya da yazı ile anlatılamayacak olan, kişiye özgü tavır ve çalma tekniklerini
               yine bu yöntemle nakleder. Çıraklık, sabır ve emek isteyen bir süreçtir. Çırak bu süreçte
               kendisine düşen bütün sorumlulukları yerine getirir. Ustasından gördüğünü ve duyduğunu
               sürekli tekrar ederek öğrenir. Çırağın ustasını izlemesi, onun bulunduğu her ortamda olması
               gerekmektedir. Usta, yeri geldiğinde çırağına kendisini göstermesi için fırsat tanır. Usta-çırak
               ilişkisi karşılıklı sevgi ve saygıya dayanır. Çırak için ustası övünç, usta için ise çırağı gurur
               kaynağıdır. Çırak bu süreci tamamladığı takdirde âşıklık geleneğini icra eden ve geleneğin
               temsilcisi olan bir ustaya dönüşür.


                  Ustanın dizinin dibinde oturmak veya "ustadan el almak, feyz almak" deyimleriyle geçen
               usta-çırak ilişkisi günümüzde görsel ve işitsel medya gibi bilişim araçlarıyla devam etmektedir.




                                                                         Kitap yazarları tarafından düzenlenmiştir.














                                                                                                     25
   21   22   23   24   25   26   27   28   29   30   31