Page 42 - TÜRK MÜZİĞİ TEORİ VE UYGULAMASI 9
P. 42

2.5.3. Türk Müziğinde Kullanılan Dinî Formlar


                 İlahi

                 Dini ve tasavvufi duyguları dile getiren, genellikle hece vezni ile yazılmış koşma tarzındaki şiirlerin
                 bestelenmesinden meydana gelen bir türdür. İlahiler büyük ve küçük çeşitli usullerle bestelenmiştir.
                 Şeması A+B veya A+B+C+B tarzındadır.

                 Ezan

                 Namaz vakitlerinde Müslümanları namaza çağırmak için camilerin minarelerinde okunan, sözleri
                 Arapça olan herhangi bir usule bağlı bulunmayan türdür. Çeşitli makamlarda ve müezzinler tarafın-
                 dan serbest olarak okunur. Bununla beraber bestelenmiş ezanlar da vardır.

                 Sala

                 Hz. Muhammed’e salat ve selamı ifade eden Arapça sözlü eserlerdir. Bu türün başlıcaları şöyledir:
                 sabah salatı, cuma salatı, bayram salatı, cenaze salatı, salat-ı ümmiye.

                 Tekbir

                 Bayram namazında topluca okunan bir türdür. Sözleri Arapçadır ve Yaradan’ın yüceliğini dile getirir.
                 Genellikle segâh makamında bestelenir. En meşhuru Itri'ye aittir.


                               OKUMA PARÇASI


                                                    TAMBUR TAKSİMİ



                   Refik Fersan Milliyet Gazetesine verdiği bir mülakatta Atatürk ile olan anısından şu şekilde
                   bahsetmektedir:
                   Bir akşam, emirleriyle yaptığım bir tambur taksiminden sonra yaşlı gözlerle bana şöyle bir
                   sual sordular:

                       ─ Aferin oğlum, çok güzel bir taksim yaptın, duygulandım, eksik olma. Bana musiki nedir
                     tanımlar mısın?

                       ─ Hakiki aşktır! Duygularımızın ezgilerle anlatımıdır. Her insanı çeşitli etkiler altında bı-
                     rakan güzel bir yüzün, güzel bir kokunun, güzel bir sesin, güzel manzaraların tanımı ola-
                     naksızdır. Musiki de tanımlanamaz. İnsanı bazen ağlatır, bazen güldürür, bazen de maddi
                     hayatla ilgisini keser, mana âlemine gönderir.
                   Bu yanıta çok memnun oldular:

                       ─ Aferin çocuğum, gel seni bir öpeyim. Bana şimdiye kadar böyle bir yanıt veren olmadı.
                     Kimi seslerin dizisinden, kimi gamlardan, bilemediğim makamlardan zırvaladılar dur-
                     dular. Sanki müzik kitaplarından ben bu şeyleri okuyamazmışım gibi, bana müzik dersi
                     vermeye kalkıştılar. Gerçeği sen söyledin, hepsini mat ettin. Sen sanatında eli öpülecek
                     adamsın!
                                                                                            Refik FERSAN






                 40   TÜRK MÜZİĞİNE GİRİŞ
   37   38   39   40   41   42   43   44   45   46   47