Page 40 - TÜRK MÜZİĞİ TEORİ VE UYGULAMASI 9
P. 40
2.5.2. Türk Sanat Müziğinde Kullanılan Sözsüz Formlar
Peşrev
Saz eseri formlarının en gelişmişidir. Farsça kökenli bir kelime olup önde giden anlamındadır. Eski
kaynaklarda pişrev olarak adlandırılmıştır. İcra edilecek eserlerin, fasılların, ayinlerin en başında ça-
lındığı için bu adın verildiği düşünülmektedir.
Peşrevler bestelendikleri makamın tüm özelliklerini melodik yapılarında gösterirler. Hane ve teslim
adı verilen bölümleri vardır. Bir haneliden altı haneliye kadar bestelenmiş peşrevlerde birinci hane ve
teslimde bestelenen makamın tüm özellikleri yansıtılmaktadır. Her hanenin icrasından sonra teslim
(mülazime) bölümü tekrarlanır. Peşrevin ikinci, üçüncü ve dördüncü hanelerinde farklı makamlara
geçkiler yapılmaktadır. Genellikle üçüncü hanede adeta meyan özelliğinde olduğu gibi tiz bölgelerde
dolaşan bir seyir özelliği kendini göstermektedir. Dördüncü hane ise daha pest bölgelerde adeta biti-
şin yaklaştığı, karar verileceği hissini uyandıran bir seyre sahiptir.
Taksim
Günümüzde çalgı musikisinin önemli formlarından biridir. Türk musikisinin zengin makam kaide-
lerine bağlı kalarak hem melodik hem de teknik gücünü sergileyen, doğaçlama (irticalen) yapılan
taksimin tarihi 9. yüzyıla kadar uzanmaktadır.
Taksim, bir kompozisyon niteliği taşımaktadır. Giriş, gelişme, sonuç bölümlerinden oluşan bu kompozis-
yonda makamın özelliklerinin en kısa süre içinde ve doğru olarak icra edilmesi amaçlanır. Makamın ka-
rakteristik yapısı, seyir özellikleri, güçlü, tiz durak, durak gibi önemli görevler üstlenen perdeleri bir
akış içinde vurgulanır. Taksimde cümleler birleşerek bölümleri oluşturmaktadır. Her bölüm arasında
köprü vazifesi gören bağlantı nağmeleri bulunmaktadır. Bu seyir sırasında icracı çalgısının gerektir-
diği melodik ve teknik özellikleri, süslemeleri kullanarak sanatını gösterir.
Taksim kendinden önce veya sonra çalınacak eserlerin üslûbuna uygun olarak icra edilir. Klasik bir
eser ile fantezi bir eserin başında veya sonunda icra edilen taksim, o eserlerin karakterlerine uygun
yapılır.
Saz semaisi
Peşrevden sonra en önemli saz eseri formudur. İcra edilecek eserlerin, fasılların, ayinlerin en sonunda
çalan yürük eserlerdir. Saz semaileri bestelendikleri makamın tüm özelliklerini melodik yapılarında
gösterir. Hane ve teslim adı verilen bölümleri vardır. Dört hane ve bir teslimden (mülazime) oluşmak-
tadır. İlk üç hanesi ve teslim bölümü aksak semai usulüyle dördüncü hanesi ise genellikle yürük semai
usulü ile bestelenmektedir. Ayrıca dördüncü hanede semai, devrihindi, devrituran, curcuna usulleri de
kullanılmaktadır. Saz semaisinde birinci hane ve teslimde bestelenen makamın tüm özellikleri yansı-
tılmaktadır. Her hanenin icrasından sonra teslim bölümü tekrarlanır. Saz semaisinin ikinci, üçüncü ve
dördüncü hanelerinde farklı makamlara geçkiler yapılmaktadır.
Genellikle üçüncü hanede adeta meyan özelliğinde olduğu gibi tiz bölgelerde dolaşan bir seyir özel-
liği kendini göstermektedir.
38 TÜRK MÜZİĞİNE GİRİŞ