Page 36 - TÜRK MÜZİĞİ TEORİ VE UYGULAMASI 9
P. 36
Nota yazılarının sonuncusu ve en çok tutulmuş olanı Hamparsum notasıdır. 1813-1815 yıllarında
Hamparsum Limonciyan tarafından bulunan bu nota yazısı, kolay ve pratik olduğu için oldukça yay-
gınlaşmıştır.
2.4. Türk Müziği Nazariyatçıları
Müziğin bilimsel olarak incelenmesi, öğretilmesi ve aktarılması belli bir sistem içerisinde olmaktadır.
Müzik bilimi ile ilgilenen bilim adamlarına nazariyatçı veya teorisyen denilir.
2.4.1. Türk Müziği Nazariyatçılarının Türk Müziğine Katkısı
Geçmişten günümüze belli başlı Türk müziği nazariyatçıları şunlardır:
1. Safiyyüddin el-Urmevî (1237-1294)
İslam âleminin en büyük musiki bilginlerinden biri olan Safiyyüddin el-Urmevî, Urmiyeli bir ailenin
çocuğu olmakla birlikte doğum yeri tam olarak bilinmemektedir. Bağdat’taki Abbasi Halifesi Müs-
tasım’ın musikişinası, nedimi, saray kütüphanesi müdürü olmuştur. Musiki bilgini olarak genç yaşta
bütün İslam âleminde adını duyuracak şekilde çok büyük şöhret kazanmıştır. Türk müziği ses sistemi
ile ilgili ilk önemli ve yazılı nazariyat bilgileri Kitab-ül Edvar’da yazılmıştır. Safiyuddin bir sekizliyi,
17 aralığa bölmektedir. İlk sesin sekizlisi ile birlikte 18 perde bulunmaktadır.
2. Abdülkâdir-i Merâgî (1353-1435)
Azerbaycan‘ın Maraga şehrinde doğmuştur. Orta ve Yakın Doğu’nun en büyük müzik kuramcıların-
dan biri sayılmaktadır. Batılı kaynaklarda da Doğu dünyasının müzik bilgini olarak yer almaktadır.
Abdülkâdir-i Merâgî kitaplarında kendisinden önceki bilginlerin kuramsal çalışmalarını değerlendir-
miş, çağının müziğini yorumlamıştır. Sesi, sesin müziğe dönüşmesini, kulağa gelişini tizlik, pestlik
dereceleri gibi ses fiziği ile ilgili sorunları incelemiştir. Döneminin müzik formlarını ve usullerini
anlatmıştır. Döneminde kullanılan çalgıların teknik özelliklerini en düzgün bir biçimde açıklamaya
çalışan Abdülkâdir-i Merâgî, çalgıları bilimsel bir tasnife tabi tutmuş, yapım şekilleri, teknik özellik-
leri hatta bazen akortlarına kadar anlatmıştır.
Maragalı Abdülkadir, muhteviyat açısından genelde birbirine benzeyen 6 adet kitap yazmıştır. Bunlar
tam manasıyla müstakil eserler olmayıp biri diğerinin kısmen özeti veya değişik terkipteki şeklidir.
3. Dimitri Kantemiroğlu (1673-1723)
Türk müziği nazariyatçısı, bestecisi ve tambur icracısı olarak şöhret kazanmıştır. Müzik bilgisini
dönemin ünlü hoca ve müzisyenleriyle kendi deneyimlerinden elde ettiğini ifade eden Kantemiroğlu,
Kantemiroğlu Edvârı (Mecmuası) diye anılan Kitâbü İlmi’l-Musiki Alâ Vechi’l- Hurûfât adıyla 1700
yılı civarında Türkçe bir eser yazdı. İki bölümden oluşan kitap nazarî bilgiler yanında alfabetik olarak
sıralanmış 350’yi aşkın enstrümantal beste (peşrev ve semai) notasını da içine almaktadır. Eserde ana
dizi, Türk musikisinin standart çalgısı kabul edilen tamburun perdeleri üzerinde gösterilmiştir. Kitâbü
İlmi’l-Musiki, Türk müziğinin teorik temellerine yeni esaslar ilâve etmesi bakımından bir dönüm
noktasıdır.
34 TÜRK MÜZİĞİNE GİRİŞ