Page 132 - TİYATRO TARİHİ 9
P. 132

3   HAZIRLIK ÇALIŞMASI
            1.  Amacı toplumu eğitmek olan bir metin yazılırken sizce nelere dikkat edilmelidir?
            2.  Televizyon dizi ve filmlerinde sıklıkla karşılaştığınız karakter ve özellikleri nelerdir?


          7.1.   WEIMAR KLASİSİZMİ, ERKEN ROMANTİKLER VE TİYATRO

          XVIII. yüzyıl, sanatta çok etkili dönüşümlerin yaşandığı bir dönemdir. Bu yüzyılda  burjuva sınıfı olarak da
          adlandırılan Avrupa orta sınıfı  Fransız  Devrimi’ni gerçekleştirerek üstünlük kazanmış ve burjuva tiyatrosu
          doğmuştur. Çağın sanatsal eğilimleri Fransa’da ortaya çıkan klasisizmin etkisinde kalmış, diğer yandan bu akım
          etkisini giderek yitirmeye ve romantizm akımı kendini göstermeye başlamıştır.

          XVIII. yüzyılda toplumda meydana gelen bu değişiklikler çağın tiyatro seyircisi üzerinde yeni beklentiler
          doğurmuştur. Klasisizm bu beklentileri karşılamada yetersiz kalmış ve yeni eğilimlerin ortaya çıkmasının önünü
          açmıştır. Tragedya ve komedya dışında üçüncü bir ana tür olarak dram türü ortaya çıkmıştır. Ayrıca duygusal
          dram, gözü yaşlı komedya, melodram, aile tragedyası veya evcil (domestik) dram olarak da bilinen ara türler bu
          yüzyılda ortaya çıkmıştır.

          Klasisizm ve neoklasisizm (yeni klasikçilik) terimleri temelde XVII. yüzyılda Fransa’da şekillenen klasik akımı
          adlandırmak için kullanılmıştır. Bu akım çerçevesinde belirlenen tiyatro ilkeleri, Antik Yunan ve Roma’da üretilen
          tiyatro pratik ve düşüncelerinin yeniden ele alınıp tekrar edilmesidir.

          XVIII. yüzyılda tiyatronun temel hedefleri şunlardır:

          •   Klasik akılcılığa bağlı kalarak yazma
          •   Seyirciyi duygulandırarak eğitme
          •   Tiyatroda kötülükleri değil erdemli davranışları gösterme
          •   Kişiliği geliştirmek için sevgi ve acıma duygusu uyandırma

          XVIII. yüzyılda oyunlar, klasik akımın ilkelerine bağlı kalınarak yazılmış ancak klasik akım ilkelerinin kısıtlayıcı
          yönleri olduğu dile getirilmiş ve bu ilkelere karşı itirazlar dile getirilmiştir. Bu itirazlar en güçlü şeklini Alman
          yazını ve sanat düşüncesinde bulmuştur. XVIII. yüzyılda tiyatro, Almanya’da Weimar (Vaymar) Klsisizmi etrafın-
          da ortaya çıkan kuramcı ve yazarlar ile Erken Romantikler’in görüşleri doğrultusunda klasik çizgiden ayrılmaya
          başlamıştır (Görsel 7.1).



























                                   š   Görsel 7.1: Weimar’daki döneme ait saray tiyatrosu





         130
                                                     7. ÜNİTE
   127   128   129   130   131   132   133   134   135   136   137