Page 133 - TİYATRO TARİHİ 9
P. 133
= BİLGİ KUTUSU
Aydınlanma Çağı olarak adlandırılan XVIII. yüzyıl büyük felsefecilerin
yüzyılıdır. Bu yüzyılda felsefeciler aklı yaşamın merkezine koymuştur. Ayrıca
evrensel değerlere inanılmış; iyimserlik bu yüzyılın karakteristik özelliklerinden
olmuştur. Bu yüzyılın sonlarına doğru Alman idealist felsefesi ortaya çıkmıştır.
1780 ve 1790’larda Immanuel Kant tarafından ortaya atılmış olan bu felsefe
bir sonraki yüzyılda romantizm akımının temelini oluşturmuştur (Görsel 7.2).
Görsel 7.2: Temsilî Immanuel Kant
METİN ANLAMA VE YORUMLAMA
ON SEKİZİNCİ YÜZYILDA YENİ YORUMLAR
………………………………………………
Toplumun ekonomisinde, inançlarında, düşüncesinde meydana gelen değişim, sanatı ve
tiyatroyu da etkilemiştir. Önceleri, soyluların kültürünü ve sanat anlayışını benimsemiş
olan orta sınıf, kendi değerlerini, beğenisini ortaya koymaya başlamıştır. Bu sınıf, tiyatroda
üstün kahramanların olağanüstü işlerini izlemektense onu yakından ilgilendiren günlük
olayları, sıradan kişileri görmeyi yeğler. Düşündürücü, yüceltici, arıtıcı tragedyalardan çok
duygulandırıcı ve heyecan verici dramlardan hoşlanır. Paylaştığı durumların yarattığı acılarla
duygulanmayı, dengeli ve uyumlu bir sanat yapıtının sağladığı estetik heyecana yeğ tutar.
Acıma duygusunun uyarılmasından, gözyaşlarının dökülmesinden hoşlanır. İnceliğinin
tadına varamadığı şiir dili yerine, düz yazı ile yazılmış oyunları beğenir. Seyircinin bu eğilimini
yanıtlamak üzere yeni oyun türleri denenmektedir. Duygusal tragedya, gözü yaşlı komedya
gibi yeni türler, en önemlisi “dram” türü üretilir. Bu oyunlarda gülümseme ile hüzün yan yana
getirilmiştir. “Duyguların okşanması”, “tatlı üzüntü”, “ruhun tellerinin titreşmesi” gibi duyguya
yönelik etkilerden söz edilir. Tiyatro, eğitici olma işlevini sürdürmektedir.
Sevda Şener, Dünden Bugüne Tiyatro Düşüncesi
Aşağıdaki soruları metinden hareketle cevaplayınız.
1. Orta sınıfın tiyatroda sıradan kişileri ve günlük olayları görmek istemesinin nedenleri neler olabilir?
2. Dramların genel özellikleri ve seyircinin beklentileri nelerdir?
3. Bu dönemde tiyatronun hedefi nedir?
Weimar Klasisizmi
Weimar Klasisizmi, 1772-1805 yılları arasında Almanya’da gelişen
bir yazın ve kültür akımıdır. Alman Klasisizmi olarak da ifade
edilmektedir. Bu akımın adı Almanya’nın bir kültür kenti ola-
rak tanınan Weimar kentinden gelmektedir. Weimar Klasisizmi
etrafında buluşan yazın insanları; Fransa’da şekillenen klasisizm
akımının ilkeleri, XVIII. yüzyıl aydınlanma düşüncesi ve o dönem
Almanya’da yeni yeni ortaya çıkan Erken Romantikler’in kuramsal
ilkelerini sentezlemişlerdir. Böylece çağın gereklerine cevap veren
özgün bir kültürel hareket ortaya çıkmıştır (Görsel 7.3).
Görsel 7.3: Weimar’da sahnelenen Fiesko adlı oyun
131
XVIII. YÜZYILDA TİYATRO