Page 65 - TİYATRO TARİHİ 9
P. 65
3.1.1.7. Dans
Roma İmparatorluğu’nda dans unsuru bir eğlence aracı olarak kullanılmıştır. Dansçılar diğer icracılara göre
sosyal statüde daha alt seviyede görülmüşlerdir. Roma ikiye bölünmeden önce danslar; sahne üzerinde
müzik eşliğinde okunan şiirlere ve oynanan oyunlara eşlik etmeye, kişileri veya olayları taklit etmeye yardımcı
unsurlardan, disipline edilmemiş hareketlerden ibarettir. Romalılar için dans etmek olumsuz bir eylem olarak
algılandığından soylu kesim dansa yanaşmamıştır. Dans daha çok festival ve gösterimlerde icra edilmiştir.
Roma’da aksiyon ve şiddet içeren eğlencelik gösterimlerde dans unsuru belirgin bir fark yaratamamış olsa da
gösterimlerin daha az şiddet içerdiği Doğu Roma topraklarında pyrrhic (pirik) adı verilen ve bugünkü baleye
benzer bir dans türü ön plana çıkmıştır. Oyuncular, oyun içerisinde aynı zamanda dans performanslarını da
sergilemişlerdir.
= BİLGİ KUTUSU
Romalılar, İmparatorluğun yıkılış dönemlerine doğru sahne oyunlarında ve seyirlik oyunlarda büyük
ilerlemeler kaydetmişlerdir. Danslar eski inceliğini yitirse de dansın toplumsal önemini kavrayan Romalı
soylular, kızlarına dans dersi dahi aldırmışlardır.
3.1.1.8. Seyirci
Roma tiyatrosunda seyirci daha çok eğlence ile ilgilenmiştir. Seyirciler temsil sırasında gezinmekte özgürdür.
Gösterim sırasında seyirci tiyatro dışına çıkarak istediği yiyecek içeceği alabilir ve tiyatroya tekrar girebilir.
Gösteri programları seyircinin beğenisini toplamak adına birbiriyle rekabet etmiştir. Seyirci beğendiği veya
beğenmediği bir gösteriyi takdir etme veya yermede tepkisini anında gösterebilmiştir. Seyircinin gösterdiği
tepki, hazırlanan gösterinin alacağı ek ödemeyi de belirlemiştir. Roma seyircisinin zamanla zayıflayan seyir
tercihleri sebebiyle Roma tiyatrosunun çöküşü hızlanmıştır.
3.1.2. Roma Tiyatrosundaki Metin Türleri
Roma tiyatrosunda çoğunlukla komedya olmak üzere tragedya türünde de metinler yazılmıştır. Romalı ilk oyun
yazarı Gnaeus Naevius’tur (Niyaeyus Naevyus). Komedyaları ile ün kazanmıştır. Oyunlarında Yunan kültürüne
ait ögeleri Roma öyküleri içerisinde kullanarak dramın Romalılaşmasını sağlamıştır. Naevius, contaminatio
(kontaminatyo) denen ve çeşitli oyun sahnelerinin bir komedya içerisinde toplanması yoluyla ortaya çıkarılan
güldürü türünü ilk başlatan yazar olmuştur. Ayrıca aristokratları eleştirerek yazdığı güldürülerle fabula
praeteksta (preteksta) türünü meydana getirmiştir.
Komedi alanında birçok yazarın eser vermesi ve isimleri günümüze kadar ulaşmasına rağmen en önemli
iki yazar Plautus ve Terentius (Terentiyus) sayılmıştır. Komedya MÖ 100’lerde önemini yitirmesine rağmen
bu yazarların eserleri canlılığını korumuştur. Oyunlardan koro bölümünü çıkarmış ve oyunları episotlara
ayırmışlardır. Diyaloglara müzik unsurunu eklemişlerdir. Plautus’un oyunlarının üçte ikisi, Terentius’un oyunla-
rının neredeyse yarısı müzik eşliğinde oynanacak şekilde kurgulanmıştır.
Roma komedyası, konu bakımından Yunan yeni komedyası ile büyük benzerlikler göstermekte ve pek az
noktada birbirinden ayrılmaktadır. Roma komedyasını Yunan yeni komedyasından ayıran unsurlar şunlardır:
Oyunlardaki aksiyonun neredeyse tamamı sokakta geçer.
Oyunlarda olay örgüsünün akışını etkileyen en önemli unsurlardan biri, oyun kişileri arasında gerçekleşen
kulak misafirliğidir.
Rastlantısal konuşmalar sıkça kullanılır.
Oyunlarda politik ve sosyal sorunlar yerine hayatın içinden küçük sorunlar konu edinilir.
Erken tragedya dönemine ait Quintus Ennius (Kuintus Enyus), Marcus Pacuvius (Markus Pakuvyus), Lucius
Accius (Luçus Aççus) olmak üzere üç yazarın adı bilinmektedir. Roma tragedyasının en önemli temsilcisi ise
Lucius Annaeus Seneca (Luçus Annaeyus Seneka) olmuştur.
63
ROMA TİYATROSU