Page 76 - TİYATRO TARİHİ 9
P. 76
3 HAZIRLIK ÇALIŞMASI
1. Sabit fikir sahibini hapseder.
Friedrich Nietzsche
Nietzsche’nin bu sözünden hareketle sanatın belirli bir fikre bağlı kalınarak yapılıp yapılamayacağını
tartışınız.
2. Bir sanat dalının gelişebilmesi için hangi koşulların sağlanması gereklidir?
4.1. ORTA ÇAĞ TİYATROSUNA GENEL BAKIŞ
Kavimler Göçü’nden sonra Roma İmparatorluğu ikiye bölünmüştür. MS IV. yüzyılda ekonomik ilişkiler giderek
bozulmuş, ticaret gerilemiş, kentlerdeki düzensizlikler artış göstermiştir. Salgın hastalıklar, kıtlık ve savaş
sebebiyle nüfus azalmıştır. İnsanların refah düzeyleri düşmüştür. Bu süre zarfında Batı Roma İmparatorluğu
yıkılmış ve Avrupa’da siyasi otorite boşluğu oluşmuştur. Avrupa kıtasında feodalite denen ve toprak ağalığına
dayanan derebeylik sistemi etkin hâle gelmiştir. Bunun sonucunda zamanla kent devletleri ortaya çıkmıştır
(Görsel 4.1).
Görsel 4.1: Orta Çağ’dan temsilî bir feodal kasabası
Roma Piskoposluğu, siyasi otorite boşluğunu fırsat bilerek bağımsızlığını ilan etmiş ve bütün yetkileri ele
aldığını duyurmuştur. Zaman içerisinde papalık kurumuna dönüşerek Orta Çağ boyunca Batı Avrupa’yı hem
dinî hem siyasi olarak yönetme yetkisini ele geçirmiştir. Kilise, sosyal ve kültürel yaşamda da topluma yön veren
baskın otorite hâline gelmiştir. Skolastik düşünce Orta Çağ’ın baskın anlayışı olmuştur.
Tarihsel ve toplumsal gelişmeler tiyatro sanatını da olumsuz yönde etkilemiştir. Orta Çağ’daki bu gelişmelerin
genel anlamda sanata yansıması şöyledir:
Sanat, eylemde bulunma alanı değil bir şeyler yapma alanına dönüşmüştür.
Simgesel üslup, sanatsal üretimin kullanışlı bir aracı olmuştur.
Özgün değil anonim bir sanat anlayışı egemendir. Bunun nedeni sanat ve zanaat ayrımının henüz
yapılmamış olmasıdır.
Perspektif bilindiği hâlde özellikle kullanılmamıştır.
Dünyevi ve duyumsal hazları konu edinen sanatsal etkinliklere mesafeyle bakılmıştır.
Özgür düşünce ve üretim, Orta Çağ’ın skolastik bakış açısına aykırıdır. Katolik Kilisesinin tiyatroya olumsuz
yaklaşımının sebepleri şunlardır:
Tiyatro, gerçek olmayan olayları uydurmaktadır.
Tiyatro, Hristiyanlığa aykırı düşen insani gerilimler oluşturmaktadır.
Tiyatro, Hristiyan inancına ve ahlakına aykırı dünyevi unsurları konu edinmektedir.
Tiyatro, kişiyi topluma faydalı işler yapmaktan alıkoyarak oyalamaktadır.
74
4. ÜNİTE