Page 65 - Konu Özetleri AYT Coğrafya
P. 65
DOĞA OLAYLARININ GELECEĞİ
Deniz seviyesi, 1900 yılından bu yana yaklaşık 20 cm yükselmiş ve yılda ortalama 0,37 cm yükselmeye devam etmektedir.
Kıyı bölgelerinde nüfusun yer değiştirmesi, tarım arazilerindeki kayıplar, kıyılardaki klimatik-hidrolojik afet riskinin artması
ve kıyı akiferlerinin bozulması deniz seviyelerindeki yükselmenin olumsuz etkilerinden bazılarıdır.
Aşırı yağışlar, son 110 yılda %8,5 oranında artmıştır. Yağış miktarında kaydedilen artışın tropikal siklonların etkisiyle ge-
lecekte daha da fazlalaşacağı öngörülmektedir. Yağışlardaki artışa rağmen kuraklığın etki alanının genişleyeceği düşünül-
mektedir. Birbirine zıt gibi görünen bu iki durumun nedeni küresel sıcaklık artışının buharlaşma ve terlemeyi artırmasıdır.
Sıcaklık artışına bağlı olarak bazı bitki ve hayvan türlerinde kutuplara doğru alansal değişiklik yaşanacaktır. Tundra biyo-
munun kutuplara doğru hareket etmesiyle bu biyomdaki biyoçeşitlilik değişecek, yılın belirli zamanlarında donan toprağın
yıl boyunca çözünmüş hâlde bulunması sera gazı salınımını artıracaktır.
Küresel ısınmaya bağlı olarak süreç içinde; deniz seviyesinin yükselmesi, su sıcaklığının ve sulardaki tuz oranının değiş-
mesi, okyanus sularının asitlenmesi, okyanus akıntılarının değişmesinin kıyılarda ve açık denizlerde görülen canlı çeşitlili-
ğini daha fazla etkileyeceği düşünülmektedir.
Küresel ısınma ve iklim değişikliği akarsu, göl ve yer altı sularına ait rezervlerin azalmasına neden olur. İklim değişik-
liğine bağlı olarak birçok bölgede yağışların kar yerine yağmur şeklinde düşeceği öngörülmektedir. Yağmur sularının yer
altına sızma oranı ise kar sularına göre daha düşük olması
nedeniyle yer altında ve barajlardaki su seviyesinin azalacak-
tır. Ayrıca buzulların erimesi ve artan buharlaşma tatlı su re-
zervlerini de azaltmaktadır.
Yükselen deniz seviyeleri, aşırı yağışların neden olduğu sel-
ler, fırtına ve kasırgalardaki artış yerleşim alanlarını tehdit
eden unsurlardan bazılarıdır. Kentsel alanlardaki betonlaş-
ma, sel riskini artırarak ciddi can ve mal kayıplarına yol aça-
bilmektedir. Ayrıca bu durum, kentlerde yüksek sıcaklıklara
ve kentsel ısı adalarının görülmesine neden olur.
Kentlerdeki betonlaşma
İklim değişikliğinin insan sağlığı üzerinde; kalp, solunum ve karaciğere bağlı rahatsızlıklar, enfeksiyon hastalıkları gibi
etkileri vardır. Bunların yanı sıra iklimsel değişimlerin gıda üretimine doğrudan, ekonomik büyüme ve gelir dağılımına ise
dolaylı etkileri söz konusudur.
Son yıllarda “sıfır karbon” veya “düşük karbon” olarak nitelendirilen politikalara geçişin ülke ekonomilerine ciddi etkileri
söz konusudur. Örneğin birçok ülkenin 2030’dan sonra benzinli ve dizel araçların trafiğe çıkmasına izin vermeyeceğini
taahhüt etmesi, elektrikli otomobil teknolojilerine yatırım yapma zorunluluğunu doğurmuştur.
Kurak, yarı kurak ve yarı nemli iklim bölgelerinde iklim deği-
şikliği, insan faaliyetleri vb. nedenlerle gerçekleşen arazi tah-
ribatına çölleşme denir. Çölleşme; biyoçeşitlilik, yoksullukla
mücadele, gıda temini, sosyoekonomik istikrar, sürdürülebilir
kalkınma gibi konuları etkileyen küresel bir sorundur.
Afrika, Orta Doğu, Avustralya, Güneybatı Çin ve Güney Ame-
rika’nın batısında çölleşmenin etki alanı genişlemektedir. Çöl-
leşme tehdidi Türkiye’nin iç kesimlerinde de oldukça yüksek
seviyededir.
DİKKAT
Karbon ayak izi; enerji tüketimi, ulaşım, ısınma veya satın alınan ürünlerin üretim ve dağıtımı sırasında atmosfere
salınan sera gazı miktarıdır. Karbon ayak izi kişisel davranışların küresel iklim değişimine etkisini anlamada kullanılır.
COĞRAFYA - AYT MEBİ KONU ÖZETLERİ 65