Page 121 - Sosyal Bilimler Liseleri Oku-Yorum Yazı-Yorum Projesi Öğrenci Seçkisi
P. 121
FELATUN MU RAKIM MI ?
Osmanlı’da başlayan Batılılaşma hareketinin ele alındığı eserlerden biri de Ahmet Mithat Efendi’nin
Felatun Bey ve Rakım Efendi romanıdır. Eser alaturkalığın ve alafrangalığın çatışması üzerine kurulmuştur.
Kitapta iki önemli tip yer almaktadır. Birincisi Felatun Bey’dir. Babası gibi giyimine kuşamına çok önem
veren, para kazanmanın zorluklarını bilmeyen, yarım yamalak Fransızcası ile eğlence hayatına önem ve-
renlerden biridir Felatun Bey. Tıpkı Araba Sevdası’nın Bihruz Bey’i gibi. Kendisi babasının ölümü ile mirasa
konar; mirası yer, içer ve eğlenir. Belki aslında iyi birisidir ama dışarı yansıttığı kişi vurdumduymaz, sorumlu-
luklarından bihaber bir karakterdir. Bu süre sonra İngiliz bir aile ile tanışıp ahbap olur. İngiliz ailenin kızları
Felatun Bey’den hoşlanmazlar. Bu günlerde Felatun Bey büyük bir kusur işler. Belki karanlıkta fark etme-
den işlediği bir kusurdur bu. Ama ne çare. Artık çok geçtir. İngiliz aile ile ahbaplığı son bulur. Ama ailenin
bu duruma çok da üzüldüğünü söylenemez. Felatun Bey kısa bir süre sonra İtalyan bir kadın oyuncunun
peşine takılır. Rakım Efendi de dahil birçok kişi ona “yapma, etme” dese de ne çare. Kimseyi dinlemez! En
sonunda tüm parasını İtalyan kadın oyuncuya yedirir. Ahbaplarından yardım ister, çare arar ama ne çare...
En sonunda eski bir aile dostu ona İstanbul dışından bir iş ayarlar. Utana sıkıla bu işe gitmeye ve Felatun
Bey’in hikâyesini bitiririz. Bana göre Ahmet Mithat Efendi, Felatun Bey’den bahsederken sık sık onun gibi
olunmaması gerektiğini, gereken zamanda eşin dostun da fikrinin alınıp sözünün dinlenmesi gerektiğini
vurgulamıştır. Bedava para ne kadar tatlı olursa olsun sonunda biteceği bellidir. Çünkü hazıra dağlar dayan-
maz. Bu yüzden mirasa güvenmeyip Allah’a güvenerek çalışılması gerektiğini vurgulamıştır.
Felatun Bey’den bahsettik biraz da Rakım Efendi’den bahsedelim. Felatun Bey burada kötülüğü
temsil ediyorsa Rakım Efendi iyiliği temsil ediyordur. Kötülükten kastım yanlış Batılılaşma, iyilik ise Batı-
lılaşırken öz kültürünü de korumak. Rakım Efendinin babası Felatun Beyin babası gibi zengin bir adam
değildir. Babası bir bekçidir. Bundan 24 sene evvel onu bırakıp ahirete göç etmiştir. Bir bekçi çocuğuna,
maddi anlamda, ne bırakabilir ki? Zenginlikten habersiz olan Rakım Efendi zavallı annesi ve zenci bir da-
dısı ile kalakalır. Annesi çok iyi bir hanımefendidir. Rakım Efendi’yi en güzel şekilde büyütmeye sanki ye-
minlidir. Aynı şekilde Arap dadısı da annesi kadar hanımefendidir ve evin hanımı ve oğlu Rakım Efendiye
çok bağlıydı. Bana göre Rakım Efendi ve Felatun Beyin zıt karakterlerde olmasının nedeni aile üyelerinden
öğrendikleridir. Felatun Bey para, mal, mülk ve hırs gördü, bencilliği öğrendi. Rakım Efendi ise çalışarak
az para ile geçinmeye çalışarak tutumluluğu öğrendi. Belki de babasızlık, ona büyümeyi öğretti. Rakım
Efendi kendi kendine öğrendiği iyi Fransızcası ile çeviri yaparak para kazanmaya başladı. Bu süre içerisinde
annesi de vefat etti. Bir dadısıyla yapayalnız kalan Rakım Efendi dadısının hiç sözünden çıkmadı. Ama bu
kadar çalışıp çaba eden Rakım Efendi’nin evlenmek hakkı değil miydi? Annesinin en büyük isteği oğlunu
iyi bir kızla evlendirmekti. Dadısı ne yapıp etti kandırdı bizim Rakım’ı. “ Bari bir cariye al yoluna yoldaş olsun
hizmetini görsün, bana da yardım etsin.” dedi. Rakım bu sözü onayladı. Dadı, cariye arayışına girdi ama bir
türlü bulamadı. Tesadüfler birbirini kovalar ya aynen de öyle oldu. Rakım Efendi köprübaşında melek gibi
bir Çerkez cariye gördü. Gidip sorup soruşturdu, kızı borçla da olsa aldı. Bizim Rakım öyle borcunu uzatacak
birisi de değil, ha! Hemen borcunu ödedi ve kızı eve götürdü. Melek gibi güzel olan bu kıza Canan ismini
koydu. Sanki bir cariye değil de prensesmiş gibi onu eğitip ona hediyeler verdi. Ama bizim Canan’ımız da
kötü müdür ki ? Efendisinin ve dadı hanımını canı gibi sevdi ve hizmet etti. Rakım’a göre bir insan köle ,
cariye olamazdı. Bana göre burada Ahmet Mithat Efendi zamanının köle tüccarlarına ve köle sahiplerine
karşı olduğunu belirtmiştir. Aksi hâlde cariyeyi prenses konumuna getirmezdi. Rakım Efendi ahbabının
ahbabından bu İngilizler ile tanıştı. Onlarla kaynaştı ama her zaman saygısını bir adım geriden gösterdi. Bu
İngilizlerin iki kızı da Rakım Efendi’yi çok sevdiler. Bu İngilizlerin kızları ne garipler yahu? Zengin Felatun
Bey yerine fakir Rakım Efendi’yi seviyorlar demeyin sakın. Ahmet Mithat Efendi açık açık paradan, maldan,
mülkten, gösterişten değil, iyi huydan, ahlaktan saygıdan hoşlanır diye belirtmiş. Ne haklı değil mi Ah-
met Mithat Efendi ? Ahmet Mithat Efendi’nin bu huyunu övmekle bitiremeyiz. Bu yüzden yeniden Rakım
119