Page 218 - Türkçeyi Etkili Kullananlar
P. 218
Y ahya Kemal Beyatlı
YAHYA KEMAL BEYATLI
(1884-1958)
Hayatı ve Eserleri
Asıl adı “Ahmet Âgâh” olan sanatçı, Üsküp’te doğmuştur. Üsküp ve İstanbul’da başladığı öğrenimine
Paris’te devam etmiştir. 1912’de İstanbul’a dönmüş, 1919 yılına kadar çeşitli okullarda dersler vermiştir.
Mondros Ateşkes Antlaşması’ndan sonra farklı gazetelerde ve arkadaşlarıyla çıkardığı Dergâh dergisinde
Millî Mücadele’yi destekleyen yazılar yazmıştır. Elçilik, büyükelçilik, milletvekilliği ve halkevleri sanat
danışmanlığı yapmıştır.
Kendi Gök Kubbemiz, Eski Şiirin Rüzgârıyla, Rubaîler ve Hayyam Rubaîlerini Türkçe Söyleyiş, Bitmemiş Şiirler
şiir; Siyasi Hikâyeler hikâye; Çocukluğum, Gençliğim, Siyasî ve Edebî Hatıralarım anı; Mektuplar-Makaleler
mektup; Siyasî ve Edebî Portreler biyografi; Aziz İstanbul, Eğil Dağlar, Edebiyata Dair, Tarih Musâhabeleri
deneme türündeki eserleridir.
Türkçeye Katkıları
• Modern Türk şiirinin kurucularından olan sanatçı, Türkçeye düşkünlüğünü “Bu dil ağzımda
annemin sütüdür.” sözüyle dile getirmiştir. Türkçeyi vatanın gövdesi ve ruhu kabul etmiştir.
• İstanbul Türkçesinin güzel örneklerini vermiş; konuşma dilini en ince, işlek ve zarif biçimiyle
kullanmıştır. Dönemine göre genellikle sade, anlaşılır ve doğal bir Türkçe kullanmıştır.
• Aruz ölçüsünü Türkçeye ustalıkla uygulamıştır.
• Şiirlerinde, yaşayan Türkçeye girmemiş yabancı kelimeleri kullanmamıştır. Ses ve anlam
değerleriyle Türkçeye mal olmuş yabancı kelimeleri (hatırlatmak, sine, akseylemek, nadide, âlem,
zafer, fetih, evvel, saat vb.) Türkçe kelimeler kabul etmiştir.
• Türkçeyi en mükemmel hâliyle kullanmaya özen göstermiş, başta şiirleri olmak üzere eserlerinde
kelimeleri titizlikle seçmiştir.
• Türkçenin tarihî gelişimini inceleyerek asırlar boyunca kullanılmış etkileyici söyleyişleri (sonsuz,
akın, sökün, atlı, dolu dizgin, koşu, dörtnala, gül yüzlü, bağrı yanık vb.) şiirine taşımıştır.
• Türkçeyi kullanırken sergilediği titizlikten dolayı onun dili edebiyat tarihinde “kültür Türkçesi”
olarak anılmıştır.
• “Beyaz lisan” olarak adlandırdığı “saf Türkçe”yi aramış, edebî dilde sadeliği yakalama mücadelesi
vermiştir.
• Türkçeyi “ezelden ebede kadar Türk milletini koruyan, bir arada tutan sağlam bir bağ” olarak
görmüş ve bu bağın vatan sınırlarını aşan bir güce sahip olduğunu savunmuştur.
• Kendisinin yazdığı veya Ömer Hayyam’dan tercüme ettiği rubailerle bu nazım biçiminin nitelikli
örneklerini Türkçeye kazandırmıştır.
• Bilim dilini Türkçeleştirmek için bir darülfünun (üniversite) kurulmasını zorunlu görmüştür.
• Millî bir alfabenin gerekliliğini savunmuştur.
216 Türkçeyi Etkili Kullananlar