Page 96 - Türkçeyi Etkili Kullananlar
P. 96

F        azıl Hüsnü Dağlarca
                                                               FAZIL HÜSNÜ DAĞLARCA

                                                                                                 (1914-2008)




                                                       Hayatı ve Eserleri


           İstanbul’da  doğmuştur.  Çocukluk  ve  gençlik  yıllarını  Ankara’da  geçirmiştir.  İlk  kalem  tecrübesi
           ortaokulda öğrenci iken 1927 yılında yazdığı ve Yeni Adana gazetesinde yayımlanan hikâyesidir. İlk şiiri
           ise yine bu gazetede çıkan Gurbette Feryat’tır. 1957’de toplanan 8. Dil Kurultayında Türk Dil Kurumu
           Yönetim Kurulu üyeliğine seçilmiştir. 2004 yılı, "Fazıl Hüsnü Dağlarca Yılı" ilan edilmiştir. İstanbul'da
           vefat etmiştir.
           Türk edebiyatının en üretken isimlerinden biridir. Havaya Çizilen Dünya, Çocuk ve Allah, Daha, Taş
           Devri, Aç Yazı, Akdeniz, Batı Acısı, Türk Dil Kurumu Koçaklaması şiir; Üç Şehitler Destanı, Toprak Ana,
           İstanbul Fetih Destanı, Yedi Memetler, Vietnam Savaşımız, Kubilay Destanı, 19 Mayıs Destanı destan
           türündeki eserlerinden bazılarıdır.



                               Türkçeye Katkıları



           •   Destan şairi Fazıl Hüsnü Dağlarca, Cumhuriyet Dönemi şairlerinin Türkçe sevgisi ve ana dili
               bilincini edinmelerinde başvurulan bir ilham kaynağı olmuştur.

           •   Cumhuriyet Dönemi Türk şiirini tek başına temsil gücüne sahip bir şairdir. Şiirleri; Türk kültürü,
               tarihi ve coğrafyasından beslenen, dilin olanaklarını zenginleştiren, biçim ve içerik açısından
               yenilikçi ve özgün bir anlatım sunan eserlerdir.

           •   Şiirde göstergeleri anlam açısından daha etkili kılmak için dilde bulunmayan, yeni sözcükler
               üretmiştir. "Acetmek, büyütüm, gökaydın" bu sözcüklerden bazılarıdır. Bunun yanında
               unutulmuş, eskiden Anadolu’da kullanılan bazı sözcükleri de yeniden hatırlatmıştır. "Ağırmak,
               dayantı, esrik" bu sözcüklerden bazılarıdır.
           •   Şiirlerinde sade bir dil kullanmıştır. İmgeler ise çoğunlukla somut ve yalındır. Dağlarca,
               şiirlerinde sade ve güçlü bir Türkçe kullanmış; dilin arılaştırılması çabalarına katılmıştır.
           •   Şiiri, 1930’lu yıllarda başlayan Garip akımının etkisiyle şekillenmiştir. Çocuk ve Allah adlı şiir
               kitabında, çocukluk dünyasından yola çıkarak Allah’la ilgili sorular soran, merak eden, hayal
               kuran bir anlatıcı vardır.

           •   Şiirleri “sezgi” ve “us” olmak üzere iki ayrı dönemde değerlendirilebilecek Dağlarca’nın 1955
               sonrası ikinci dönem şiirlerine güçlü bir vatan, millet sevgisi ve özellikle Türkçe tutkusu hâkimdir.
               Bu ikinci dönem şiirlerinde şairin Türk dilinin arılaştırılması yolundaki çabaları öne çıkmıştır.
               Bir yandan Türkçenin tarihsel gelişim sürecini, diğer yandan da bu süreçte yaşadığı sorunları
               anlatmakla birlikte Türk diline karşı beslenen sevgi ve bağlılık duygusu, Cumhuriyet Dönemi
               şiirinin önde gelen temalarından birisi olarak dikkati çekmiştir.

           •   O, Osmanlıcanın karşısında, öz Türkçenin de yanında yer alan şairlerdendir. Eski sözcükleri
               yenileriyle değiştirmiştir.

           •   Şiirleri, Türk kültürü ve tarihiyle bağlantılı olmakla birlikte evrensel bir vizyona da sahiptir.
               Şiirleri, dilin olanaklarını sonuna kadar kullanan, okuyucuyu hem düşündüren hem de
               duygulandıran eserlerdir.



      94                                    Türkçeyi Etkili Kullananlar
   91   92   93   94   95   96   97   98   99   100   101