Page 49 - BEDEN EĞİTİMİ VE SPOR TARİHİ 12
P. 49
2.3. ANTİK YUNAN VE ROMA UYGARLIKLARINDA 2.3.2. Romalılarda Beden Eğitimi ve Spor
BEDEN EĞİTİMİ VE SPOR Romalılar beden eğitimi ve spor faaliyetlerini askerliğe ve savaşa hazırlık olarak yapmışlardır.
Eskrim, binicilik, mızrak atma, yüzme, boks, güreş ve askerî teçhizatla yürüyüş gibi sporlarla uğraşmışlar-
2.3.1. Yunanlarda Beden Eğitimi ve Spor dır. Romalılarda gladyatör oyunları ve vahşi hayvanlarla mücadele gibi etkinliklerin de oldukça önemli
yeri vardır. Stadyumlar ve amfi tiyatrolarda sporcuları köleleştirerek onları vahşi hayvanlarla mücadele
etmeye zorlamışlar, sporu bir eğlence aracı görmüşler ve seyirciyi memnun etmeye yönelik faaliyetler
Organize sportif yarışmaların ve günümüz modern olimpiyat oyunlarının başlangıç noktası ola- yapmışlardır (Görsel 2.9).
rak nitelendirilen Antik Yunan olimpiyatlarının MÖ 776-393 yılları arasında yaklaşık 300 kez düzenlendiği Roma Dönemi gladyatör oyunların-
tahmin edilmektedir. da savaşçıların bir kısmının hafif, bir kısmı-
Kısa mesafeli koşularla başlayan antik olimpiyatlar, zamanla uzun mesafe yarışları, güreş, pen-
tatlon, boks, pankreas, at arabası yarışları ve sadece gençler için düzenlenen müsabakalarla genişlemiş- nın ağır zırhlarla dövüşmesi, at arabalılarla
tir (Görsel 2.8). Tüm sportif ve rekabete dayalı içeriğine rağmen Antik Yunan oyunları, tamamen dinsel piyadelerin savaştırılması ve sayıca çok üs-
içerikli sportif ayinler olarak tanımlanmaktadır. Olimpia, MÖ 1000 yıllarında Yunan Tanrısı Zeus adına bir tün birimlerin daha az sayıda gladyatörle
tapınağa çevrilmişti. Deubner (Dabnır), bu oyunlarda yer alan Yunanların tanrılarına hizmet ettiklerini dövüştürülmesi gibi eşit olmayan koşullar
ve bu oyunlarda kazandıkları ödüllerin de tanrılarından geldiğini düşündüklerini iddia etmektedir. Beş bulunmaktaydı. Hatta bu eşit olmayan ko-
günlük olimpiyat oyunlarının üçüncü gününde Zeus adına 100 öküz kurban edilmesi ve yarışların bitiş şullarda yapılan mücadeleden, Roma halkı-
noktalarının Zeus Altarı’nın önünde olması da Antik olimpiyatların dinî yönünü göstermektedir. nın daha çok ilgisini çekmekteydi. Roma’da
özgür yurttaşlar ve soylular, tehlikeli fiziksel
mücadeleden uzak durmuşlar, bunun yeri-
ne antik olimpiyatlara katılma hakkı dahi
olmayan köleleri sahaya sürmüşlerdir. Roma
İmparatorluğu’nun birçok şehrinde düzen-
lenen gladyatör dövüşleri, iyi yetişmiş savaş
esirlerinin ve kölelerin üst düzey dövüş per-
formanslarını sergiledikleri ve özgür Roma-
lıları eğlendirdikleri bir etkinlik görünümü-
ne bürünmüştür. Görsel 2.9: Gladyatörler
Yunanlar, Sümerler, İranlılar ve Romalılarda geleneksel sporlar, savaşa hazırlık işlevi görmüştür.
Bu toplumlar, sürekli fetih ve savaş hazırlığında olduklarından yaptıkları geleneksel sporlar da bu amaca
uygun olarak at arabası kullanma, kılıç kullanma, yakın dövüş (güreş ve boks), ok ve mızrak atma gibi
pratikler içermektedir. Buna karşılık Çinliler ve Hintler, üretimden gelen zenginlikleri nedeniyle fetihten
çok kendi iç düzenlerini korumaya yönelik sportif faaliyetleri gerçekleştirmişlerdir.
1. ETKİNLİK
FARKLI MEDENİYETLERDE SPOR FAALİYETLERİ
Aşağıdaki tabloda sıralanmış olan uygarlıklarda yapılan beden eğitimi ve spor faaliyetle-
Görsel 2.8: Antik Yunan’da güreş rini boş bırakılan yerlere yazınız. Uygarlıklarda yapılan sportif faaliyetler arasındaki benzerlikleri
ve farklılıkları nedenleri ile birlikte sınıfta arkadaşlarınızla tartışınız.
Antik Yunan oyunlarına kadınlar, köleler ve yabancılar hariç tüm sosyal gruplar katılmaktaydı. Bu Sümerler Babiller Mısırlılar İranlılar Çinliler Hintler Yunanlar Romalılar
ve
dönemde kadınlar için Yunan tanrıçalarından Hera adına ayrı oyunlar düzenlenmekteydi. Yabancılar ve Asurlar
köleler, olimpiyat oyunlarını seyredebilirlerken kadınların seyretmesi dahi yasaktı.
Zamanla bazı soylular olimpiyatlarda başarılı olabilmek için sadece spora ve beden çalışmala-
rına yönelmişler ve belli dönemlerde olimpiyat oyunlarında başarı gösteren vatandaşları himayelerine
almışlardı. Böylelikle dünya tarihinde ilk kez profesyonel sporculuk olgusu ortaya çıkmıştır. Bu kişiler
başka bir işle uğraşmayarak deneyimli çalıştırıcılar eşliğinde sadece olimpiyat oyunlarına hazırlanır ve
yarışarak hayatlarını sürdürürlerdi. Theagenes (Fegenes) ve Euripides (Evripides) gibi bazı aristokrat
sporcular, birçok ödül kazanmışlar ve sporculuk mesleğinin ilk temsilcileri olarak kabul edilmişlerdir.
MÖ 350 yılında 40.000 kişilik yeni bir stadyumun inşa edilmesi ve birçok branşın eklenmesiyle
daha da kitlesel hâle gelen Antik Olimpiyatlar, bu dönemde tüm Yunan halkının ve Yunan kolonilerinin
bir yılını meşgul eder hâle gelmiştir.
46 ESKİ UYGARLIKLARDA BEDEN EĞİTİMİ VE SPOR ESKİ UYGARLIKLARDA BEDEN EĞİTİMİ VE SPOR 47