Page 92 - 3 Adım TYT Türkçe
P. 92
TÜRKÇE 1. ADIM
5. Kesinlikle beklemiyordum. Çevirileri yapmaya başlama sebe- 7. Geçenlerde gazete okurken şöyle bir cümleye denk gel-
bim de aslında sadece Türkçedeki boşluğu doldurmaktı zaten. dim: “Akıllarda ve kalplerde entegrasyon sağlanamadı.”
Bunların geniş kesimlere hitap edeceğini sanmıyordum ki ilgi Karşılığının Türkçede bütünleşme olduğunu bildiğimiz en-
çekeceğini düşüneyim. Ancak şunu anladım ki arz da talep tegrasyon sözcüğünün kullanılması şık olmamış. Anlaşılan
yaratabiliyormuş. Yani insanlar bunun gibi içerikleri görmedi- yazar, gazetesinde “Toplum olarak akılca, yürekçe bütünle-
ği ve bilmediği için aramıyormuş. Bilgiye karşı umursamazlık şemedik.” demek istemiş. Düşünüyorum da Türkçe karşılığı
yokmuş. Birilerinin böyle şeyler olduğunu da hatırlatması ge- olan yabancı sözcüklerin kullanılması, birçoğuna belki aykırı
rekiyormuş. Bu açıdan, hemen her şey kendiliğinden gelişti. gelmiyordur. Ancak Türk dili üzerinde düşünen biri için böyle
Sevdiğim şeyi yaparken benim gibi çok fazla insanın olduğu- kullanımların tepki ile karşılanacağı bilinmelidir. Lisandan dile
nu keşfettim aslında. Elbette ki çeviri yeni bir şey değildi ama geçerken geldiğimiz düzey bu olmamalıdır.
video kayıtlarına alt yazı çevirmek ve yayımlamak bir açıdan
Bu parçada yazarın asıl yakındığı durum aşağıdakilerden
yenilikçiydi. Bu da elbette ki beni çok mutlu etti.
hangisidir?
Bu parçadan “video çevirileri” ile ilgili,
A) Türkçe karşılığı olduğu hâlde yabancı kelimelerin kullanıl-
I. Bu kadar büyük bir ilgiyle karşılaşmayı umuyor muydunuz? ması
II. Karşılaştığınız ilgi size neler düşündürdü? B) Aydınların dil konusunda umursamaz tavırlar takınması
III. Bu alanda böyle bir boşluğu keşfetmiş olmak ne hissettiri- C) Gazetelerde özensiz bir dile yer verilmesi
yor size?
D) Dilimizde birçok yabancı sözcüğün yer alması
IV. Çeviri yapmaya ne zaman başladınız?
E) Toplumun dil konusunda yeterli hassasiyeti göstermemesi
sorularından hangilerinin cevabına ulaşılabilir?
A) I ve II B) I ve III C) II ve III
D) I, II ve III E) I, II ve IV
6. Henüz ufacık bir çocukken karar verdim şair olmaya ama bu
kararım güzel şiir yazabildiğimden değildi. Aksine o güne ka-
dar tek satır yazmamıştım. Ancak çok şiir okurdum. Onlarca
şairin yüzlerce şiirini okudum. Şairlerin en sıradan duyguları,
çoğumuzun hissettiği ama bir türlü dillendiremediği, bazen de
farkına bile varamadığımız duyguları çok güzel bir şekilde ifa-
de ettiğini gördüm. Bunun için daha çok okudum, daha alıcı
bir gözle baktım şiirlere. Sonra şiir denemeleri yapmaya baş-
8. Öyküleri, sözcük yığınları olarak görmek ne kadar da acı.
ladım, çok çalıştım. Yazdıkça kalemim güçlendi. Şimdi bilmi-
Oysaki her sözcüğün bir yaşanmışlığı, bir ruhu vardır. Öykü
yorum okuyucularımın gözünde ne kadar başarılı bir şairim?
yazarı, sözcükleri öylesine ustalıkla bir araya getirir ki bizler
Ancak ben kendimi çok mutlu hissediyorum. Çünkü duygu-
o öyküleri okuduğumuzda sözcüklerin kalp atışlarını içimiz-
larımı açıkça ortaya koyabildiğimi, kendimi rahat bir şekilde
de hissederiz. Her sözcük yüreğimizde ayrı bir tele dokunur,
ifade edebildiğimi hissediyorum.
bazen karşımıza öyle bir sözcük çıkar ki âdeta donup ka-
Böyle konuşan bir şairle ilgili aşağıdakilerden hangisi lırız. Hikâyenin ruhu, sözcükler sayesinde tüm benliğimize
söylenebilir? sirayet eder.
A) Şiirlerinde somut kavramlara sıklıkla yer vermektedir. Bu parçanın yazarı aşağıdakilerden hangisini vurgula-
maktadır?
B) Şairlerin doğuştan yetenekli kişiler olduğuna inanmaktadır.
C) Şiirde üslubun içerikten daha önemli olduğunu savun- A) Öykü yazmanın sanıldığından çok daha zor olduğunu
maktadır.
B) Her öykünün mutlaka hayatımızdan izler taşıdığını
D) Şiir yoluyla duygularını daha rahat ifade ettiğini düşün-
C) Sözcüklerin, öykülerde farklı anlamlar kazandığını
mektedir.
D) Yazarın, sözcüklerin gücüyle öyküsünü etkili kıldığını
E) Şair olmak isteyen kişilerin, etkilenmemek için diğer şair-
E) Usta bir yazar olmanın hikâye yazmaktan geçtiğini
leri okumamaları gerektiği fikrindedir.
90